GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
8 Eylül 2022 Perşembe

Erdoğan’ın ümidi Akşener mi?

Kılıçdaroğlu; iktidara gelme olasılığı zayıf sol ve sosyalist partilerin genel görüşlerini “demokratikleşme” paketi içinde İyi Parti, Deva, Saadet, Gelecek Partisi ve DP’nin de onayını alarak uygulamak istiyor.

Yeter ki partiler iş birliğine açık olsun.

Kılıçdaroğlu her türlü yapıcı anlaşmaya hazır. Kimse Kılıçdaroğlu’nu uzlaşmaz bir lider olarak gösteremez. 12 yıllık CHP liderliği bunun en somut kanıtıdır.

Uzlaşmacı liderlik ve siyaset tarzı, sanıyorum Türk siyasetinin ulaşabildiği en geniş katılımı sağlayacaktır. Kılıçdaroğlu’nun başlatacağı geniş katılımlı siyaset, her partiyi iş birliği yoluyla iktidara yakın tutacağı gibi kibirli siyaseti de sonlandıracaktır.

Bundan böyle Meclis’te temsil edilmeme gibi bir sorun olmayacaktır.

Geldiğimiz noktada açık ve yalın soru şudur:

Geniş ittifak içerisinde HDP’nin alabileceği yer neresi olabilir?

Birileri, hangi aklın hizmetinde olduğu henüz açık olmayan bir planın parçası gibi davranabilir.

Olur olmaz çıkışlarla seçmenin aklını da karıştırabilir.

Sormak lazım, kim, hangi gerekçe ile HDP’nin %12-13 oyunu görmezden gelebilir? Madem PKK’lıların sayısı 300-500’e inmiş, neredeyse bitmek üzere ise bu görüş kimin çıkarına hizmet eder?

Kim 6 milyon seçmeni bir kenara iterek seçime girip iyi bir sonuç almayı umabilir?

Gerçekçi olalım.

Kılıçdaroğlu, ihtiyaç olduğunda her partiye yardımcı olduğunu kimse unutmasın.

Geçmişte Ak Parti ve MHP’yi şok edecek yardımı İyi Parti’ye yaptı. Bugün de kendisinden istenen yardımlara olumlu yanıtlar vermeye hazır. Bunlar göz önünde iken birileri CHP’nin yeni iş birlikleri yapmasından nasıl kuşku duyabilir?

İyilik, en kötü insanı bile eğitir, uysallaştırır ve topluma yararlı hale getirir.

Sosyoloji, psikoloji ve pedagoji okuyanlar iyi bilir ki insanlara yarar sağlamadan ve zor gününde yardım etmeden “terbiye” edemezsiniz.

İnsandan yarar ummanın en makul yolu “yararlı” olmaktan geçer.

Meral Akşener, geçmişte yaşananları nasıl bu kadar erken unutabilir?

İnanılır gibi değil!

Kılıçdaroğlu, hangi kötü niyetle İyi Parti’ye milletvekili desteği verdi ki bugün de aynı kötü niyetiyle HDP’ye yardımcı olmayı istemiş olsun!

Türkiye 24 Haziran 2018’de “tek adam rejimi” ile deli gömleği giymeye mecbur edildiyse bunun tek sorumlusu Meral Akşener’dir.

2018’de üç yüz – beş yüz kişilik çok cılız mitinglerde bile “…Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını ben engelledim” derken sağladığı faydayı acaba hakketti mi?

Abdullah Gül’ün adaylığına, ortak tek adaylığa, HDP’nin oyuna karşı çıkarak seçimde nasıl bir başarı sağladı?

İyi Parti %7.7, Akşener ise %7 oy aldı. Ama hiç akıllanmadı. Erdoğan’ın işini kolaylaştıracak ne varsa, onu sağlamaktan geri durmuyor.

Aslında Akşener, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını kendisi için değil, Ak Parti’den sağladığı ciddi faydaların hatırı için bütün gücünü dolaylı olarak Erdoğan’a kullandı. Erdoğan da oyları bi’ güzel aldı ve son 5 yıldır Akşener sayesinde Türkiye’yi evire çevire yönetti.

Tarih tekrar mı edecek?

Allah korusun!