GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
6 Eylül 2022 Salı

Kılıçdaroğlu’nun CHP’si

Her lider seçildikten sonra iki üç kongre ayakta kalabilmişse örgüte, tüzüğe ve programa damgasını vurmuştur.

Türkiye’nin partiler düzeni lideri bu tür değişikliklere zorlar. Önceki başkan inisiyatif alarak yaptığı değişiklikleri sonra gelen değiştirmek zorunda kalır.

Bizim siyasal geleneğimiz bunun çok sayıda örneğiyle doludur.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de yaptığı değişiklikleri de bu gözle okuyabiliriz. Kılıçdaroğlu’nun kongrelerde aldığı kararlar partili partisiz çoğu seçmenin dikkatini çekti. Ama beklenen muhafazakar ilgi oluşmadı.

Özellikle Ak Parti ve Erdoğan’ın şeytanlaştırdığı CHP ve Kılıçdaroğlu’nun seçmen tabanını genişletmesini engelledi.

Ama Kılıçdaroğlu yılmadan, usanmadan, sabırla muhafazakâr seçmene sıcak mesajlar vermeye devam etti. Partisinin bu konuda Kılıçdaroğlu’na cesur destekler vermesinin payını unutmamak lazım.

Eski dönemde Türkiye’nin yaşadığı sorunlar ne olursa olsun CHP dendiğinde ilk akla gelenler “Laik Cumhuriyet, Demokrasi, Atatürkçülük, Çağdaşlık, İrtica ile mücadele, Başörtüsü, Bölünmez Türkiye…” iken Kılıçdaroğlu ile başlayan yeni dönümde Türkiye’nin gündemine bağlı olarak CHP’nin de öncelikleri değişti.

Muhafazakarların oy vermediği CHP, Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı söylemleriyle genel seçmen gözünde önemli bir alternatif oldu.

Yerli yersiz laiklik, Atatürkçülük, çağdaşlık… söylemleri sanki CHP’nin gündeminde arka sıralara yerleşti.

Başörtüsünün gündemden düşmesi denebilir ki CHP sayesinde oldu. Oysa Ak Parti’nin beklentisi CHP’nin başörtüsü yasağının kaldırılmasını istemeyecek ciddi bir direniş göstereceğiydi.

İkinci beklenti ise muhafazakarların önemsediği “dinimize” ait bazı uygulamalara karşı çıkacağıydı, bu da olmadı!

Denebilir ki Kılıçdaroğlu, muhafazakarlar açısından CHP’nin defans yaptığı konuların tamamını ortadan kaldırdı.

Milliyetçi seçmenle yaptığı işbirlikleri ve ittifaklar da önemli yakınlaşmalara neden oldu. Seçmen tercilerini de önemli ölçüde etkiledi.

Kılıçdaroğlu’nun Meral Akşener’le sürdürdüğü işbirliği siyasi tarihimizde devrimlere kapıyı aralayan bir sonuç doğurdu. MHP ile yaptığı siyasi işbirliği İYİ Parti ile zirveye çıktı.

Hiçbir Türk Milliyetçisi Kılıçdaroğlu hakkında olumsuz bir tez ileri süremez hale geldi.

Sağ ve muhafazakar siyasetin CHP’ye kaşı tutumu hep olumsuz oldu. Bu noktada dengeleri zorlayan Kılıçdaroğlu oldu. Zorlamaya da devam edecek gibi…