GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ender ALDANMAZ
YAZARLAR
1 Mayıs 2023 Pazartesi

İzmir mitinglerinin şifreleri… Gündoğdu’da kazanan kim?

Seçimde son düzlüğe girilirken herkesin aklındaki soru bir şeyin değişip değişmeyeceği sorusu...

Seçime 13 gün kala her şey tamamen değişir mi?

24 saat siyasette uzun bir süre ve 13 günde pekâlâ bir şeyler değişebilir. Ancak Türk seçmeni çok fazla tercihini değiştiren bir seçmen kitlesi olmadığını da biliyoruz.

Yaşanan kutuplaşma ortamında siyasal kimliklerdeki katılaşma sebebiyle seçmen blokları arasında oy geçişlerinin çok olmadığını ve seçmenin kararını verdiği yönünde araştırmalar, değerlendirmeler bulunuyor. İki hafta ne her şeyin değişeceği kadar uzun bir süre ne de hiçbir şeyin değişmeyeceği kadar kısa bir süre...

Bir şeylerin değişip değişmeyeceğine dair mesajı miting meydanları verir. Miting meydanlarında toplanan kalabalıklar, oluşan sinerji ve oy geçişkenliğindeki etki alanındaki artış değişimi gözle görülür hale kılar.

İzmir hafta sonu arka arakaya iki lideri birden ağırladı. İzmir penceresinden bakıldığında neyin değişip neyin değişmeyeceği konusunda bazı emarelerin ise ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Önce genel çerçevede değerlendirirsek;

-Deprem ve Ramazan sürecinin seçim kampanyalarındaki tempoyu etkilediği ve bunun mitinge katılımlara da yansıdığı görülüyor. Bu haftadan itibaren bir hareketlenme olacaktır ama eski seçimlerdeki yüksek tempo görülmüyor.

-Verilen mesajlar ağırlıklı olarak kendi tabanını tutma üzerinden yani duygu siyaseti üzerinden veriliyor. Bu durum sayısı azalan kararsız seçmeni etkileyebilir ve pozisyonlarını netleştirebilir. Ayrıca son 13 gün içerisinde yaşanacak bazı endişe verici gelişmeler –Erdoğan’ın sağlık sorununda olduğu gibi- kararsız seçmeni doğrudan etkileyebilir. Diğer yandan da kararını veren seçmeninin de motivasyonunu yüksek tutmak da bu süreçte oldukça önemli.

Cumhur İttifakı’nın İzmir mitinglerinden bir pencere açar isek;

-Pandemide yaşanan tüm olumsuzluklara ve ekonomik krizin toplumsal hayata etkilerine rağmen AK Parti’nin hala diri bir seçmen kitlesinin olduğunu söylemek gerekiyor. Ekonomik sıkıntılarla birlikte AK Parti’nin yaşadığı belirtilen kayıplarına rağmen ciddi bir toparlanma içinde olduğunu mitinge katılım yönünden değerlendirildiğinde söylemek mümkün…

-Alana gelen seçmenin ağırlıklı olarak yoksul ve kırsal kesimden olduğunu fark etmek mümkündü. Bir diğer görüntü ise başörtülü kadın sayısının hatrı sayılır bir şekilde fazla olmasıydı. “AK Parti’yi ideolojik olarak destekleyen seçmenin dışında” sosyal yardımlar sebebiyle kendi gettosundan çıkmak istemeyen ve bu yönde endişeleri olan seçmen kitlesi ile başörtüsü üzerinden “kazanılmış hakların kaybolacağı” endişesini yaşayan ve kazanılmış hakkını korumak isteyen bir kitlenin olduğu gerçeği miting alanında kendisini göstermiştir. Bu yönüyle AK Parti'nin taşra ve kırsal kesimde hala etkili olduğunu altını çizmek gerekir.

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingde vaatlerden çok “beka” ve “yerli ve millilik” konusu üzerinden bir söylem gerçekleştirdi. Mevcudu korumak isteyen ve bu yönde yoğun bir çaba harcayan Cumhur İttifakı’nın “beka” ve “yerli ve millilik” konusunu son güne kadar işleyeceğini,  ayrıca TOGG, yerli tank, uçak gemisi, ücretsiz doğalgaz, emekliye zam, EYT, SİHA, İHA’lar üzerinden seçmenle pozitif bir bağ kurulmaya çalışıldığını ve bunun bir karşılığının olabileceğini söyleyebiliriz. Seçime az bir süre kala TGC Anadolu gemisinin Alsancak'a demirlemesi de seçmendeki nötr etkiyi kırabilecek faktörlerden birisi olabilir.

Millet İttifakı’nın İzmir mitinginden bir pencere açarsak;

-Mitingin Cumhur İttifakı’nın mitinginden daha kalabalık olduğunu belirtmek gerekir. Oldukça iddialı hazırlanılan ve 2018’deki Muharrem İnce mitingindeki rekorun kırılacağı yönünde açıklamaların yapıldığı mitingde bu yönde hedefin uzağında kalındığını söylemek gerekir. İnce mitinginin kalabalık geçmesinin nedeni seçime çok kısa süre kala düzenlenmesi ve seçmen konsantrasyonunun yüksek olması ile ilişkiliydi. Bu yönüyle seçime 13 gün kala hala istenen motivasyonun genel olarak oluşmadığını söylemek mümkün…

-Mitinge katılan profili değerlendirirsek ağırlıklı olarak konum kaybeden ve proleterleşen kentli orta sınıfların ve gelecek kaygısı güden genç kitlelerin mitingde sayısal olarak fazla olmasıydı. Atanamayan öğretmenlerin, EYT'de staja takılanların ve işsiz kalan üniversite mezunlarının alanda kendini ifade eden pankart ve dövizler açtığı görüldü. Yani CHP'nin özellikle kent merkezinde oldukça etkin olduğunu söylemek gerekir.

-Mitingde en dikkat çeken konuşmayı ise İYİ Parti Lideri Meral Akşener yapmıştır. Kılıçdaroğlu’nun konuşması ise sadece 16 dakika sürdü ve ağırlıklı olarak motivasyonel açıklamalardı. Bu yüzden miting konuşmaları içerisinde Akşener’e parantez açmak gerekiyor. CHP seçmenine seslenen Akşener her aileden bir kişinin oyunu istedi. Bu açıklama Akşener’in ve partisinin 3 Mart’ta yaşanan krizden halen çıkamadığının göstergesidir. Geçtiğimiz sene araştırma şirketlerinin verilerine göre oyu yüzde 20’lere varan İYİ Parti’nin yüzde 10’a hatta daha da altına indiği yönünde araştırma sonuçları çıktığı görülüyor. Başbakan olacağım iddiası ile yola çıkan Akşener’in oylarında 1 sene içerisinde erime yaşandığı araştırmalarda görülüyor. Ve oylarını yeniden toparlamak isteyen Akşener’in bu yönde CHP’ye giden oylarını yeniden çekmek istediği görülüyor. Akşener’in seçim sathına yaklaştıkça iddiasından oldukça uzakta bir yerlerde olduğunu belirtelim.

Bu çerçevede Gündoğdu Meydanı'nda kazanan ve kaybeden/kaybedenlerin kim olduğu konusunu ise siz okuyuculara bırakalım.