GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
17 Ağustos 2023 Perşembe

İzmir’in mükemmel doğasında yolculuk

Gediz Deltası, nüfusu 4 milyonu aşan İzmir gibi bir metropolün içinde yer alan ve barındırdığı farklı habitatlar sayesinde binlerce canlıya yaşam ortamı sunan uluslararası öneme sahip nadir sulak alanlardan biri… UNESCO'nun Dünya Doğa Mirası kriterlerini sağlamakta olup, listeye alınması için başvuru 2019 yılında yapılmış.

Tunç Soyer Başkan seçildiğinde “Ben Flamingoların da başkanıyım” dediğinde şaşıran çok olmuştu… Biz şaşırmadık, Çiğli Belediyesi tarafından yayımlanan “Tarihten Günümüze Çiğli” kitabımızda da dile getirdiğim gibi flamingoların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u, İzmir'in Gediz Deltası'nda yaşıyor.

Delta, bir ırmağın çatallanarak denize döküldüğü yer demek. Eski Yunan tüccarların Nil Nehri'nin denize ulaşan kısmında üçgen biçiminde kara parçaları olduğunu görmüşler ve oluşan doğal şekilleri Yunan alfabesinin dördüncü harfi deltaya benzetmişler ve bu adı vermişler.

Hızlı akan suların içerisindeki alüvyon, hız sebebiyle dibe çökme fırsatı bulamazmış. Ancak akarsuların denize döküldüğü yerlerde akış hızı düşer ve böylece akarsuyun yol boyunca içinde taşıdığı alüvyon dibe çökermiş. Gediz’de olduğu gibi bu çöküntü birikerek yükselirmiş. Alüvyon su bitkileri tarafından sıkıca bir arada tutulur ve bir süre sonra verimli toprakların birikmesiyle delta ovası oluşurmuş.

Bir nehir deltası, Gediz’de olduğu gibi akış ağzından ayrılırken ve daha yavaş hareket eden veya durgun suya girerken bir nehir tarafından taşınan tortu birikimi ile oluşturulan bir yeryüzü biçimi. Gediz Deltası tüm Akdeniz Havzası'ndaki en geniş sulak alanlardan biridir. Gediz Deltası, İzmir Körfezi'nin batı kıyısında Gediz Nehri'nin denizle buluştuğu noktada oluşmuş geniş bir sulak alan sistemi.

1870’lerde İzmir Körfezi dolmasın diye yatağı Avusturyalı bir şirket tarafından değiştirilen Gediz'in şimdi denize döküldüğü yerin güneyinde ince uzun ve karaya paralel kordonlarla denizden ayrılmış lagünler (Homa, Çilazmak, Kırdeniz), tuzlu bataklıklar ve aktif olarak üretim yapılan tuzlalar yer alıyor.

Deltanın en önemli zenginliği İzmir Kuş Cenneti. Türkiye’de gözlenen 486 kuş türünden 295’inin burada gözlenmesi ve çok sayıda kuşa barınma imkânı vermesi nedeniyle uluslararası önemde “A” sınıfı sulak alanlarımızdan biri. Burada tespit edilen 295 kuş türünden 64’ü yerli, 54’ü yaz göçmeni, 47’si kış göçmeni ve 30 tür de transit geçen türlerdenmiş. Kuş Cenneti’nde değişik familyalara dâhil 108 kuş türü kuluçkaya yatabiliyor. Gözlenen ve korunmakta olan türlerden 115’i “A” tehlike derecesinde ve 27 türün “B” tehlike derecesinde olması buranın soyları tehlikede olan kuş türlerinin korunması açısından ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor.

***

Bu kadar uzun bilgi vermemin nedeni kentimizin içindeki bu cennetten herkesin haberdar olması ve keşfetme isteği yaratma çabası. İkinci neden ise birilerinin buralarda inşaat düşleri kurduğunun farkında oluşumuz. İzmirliler buna elbette izin vermezler.

Geçen hafta içinde çok değerli iki arkadaşımla birlikte İzdoğa’nın teknelerinden birine binip 75 dakika boyunca İzmir gibi bir metropolün içerisinde, flamingo, tepeli pelikan, akça cılıbıt, karabatak, poyrazkuşu, karagagalı sumru gibi yüzlerce kuş ve canlı türünün yaşamına tanıklık ettik. Çok da keyifli bir gündü. “Flamingo Yolu Tekne Turu”ile kuşları gözlemledik. Delltada unutulmaz bir zaman dilimi geçirdik. Duyduğumuz kuş seslerini anlatmam imkansız. Flamingoların sundukları görsel şöleni tam olarak yansıtacak fotoğraf sanatçısı da yok zaten. İzdoğa yönetiminden rehber Yarkın Yaraşlı’ya özel teşekkürler.

Mavişehir Balıkçı Barınağı’ndan hareket eden flamingo yolu teknesiyle, bir rehber eşliğinde gerçekleşen tura önceden rezervasyon yaptırıp siz de katılabilirsiniz.İzdoğa’nın çok değerli destinasyonları var…

Önümüzdeki günlerde onları da ziyaret edip yazacağım…

İzmir’de güzel şeyler oluyor, önemli olan farkına varabilmek.

(Fotoğraf: Canberk Günay)