GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
25 Nisan 2011 Pazartesi

İzmir’e Fransız kalmak!

CHP’nin İzmir’i Tayland Modeli ile kalkındırma planı üzerine yapılan yorumlar ilginç. Değerlendirmelerin tamamına yakını ‘Neden Tayland’ sorusu etrafında dönüyor tabi ki.
Muzır bir gülümseme ile birlikte. 
AK Partililerin önemli bölümünün Tayland denilince akıllarına ‘Seks turizmi’ geldiği de ortaya çıktı bu sayede. Gerçi CHP’lilerin de aklına aynısı geliyor ya… Neyse!
Tabi ki bu durum ‘dervişin zikri ve fikri’ benzetmesinden öte anlamlar taşıyor.
Neden sağlık turizminde lider ülke olan Hindistan değil de Tayland?
Ya da son yıllarda yaptığı atılımlarla zirve yolunda ilerleyen Macaristan değil de Tayland?
Ya da hangi Tayland? Başkent Bangkok mu turizm cenneti Pataya mı yoksa ünlü Buket Adası mı?
CHP’nin İzmir’e uygun gördüğü Tayland Modeli yerel siyasette de işe yaradı. İzmir’e 2,5 sayfa ayırarak şov yapan ancak Büyükşehir’in projelerini kopyalamakla suçlanan AKP’nin son süreçte içine düştüğü ’35 Sarışın’ tartışmasını da bitirdi Tayland benzetmesi. Yani üzerini örttü. Kelle alma noktasına gelen İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay da ‘rahat bir nefes’ aldı. CHP’den gelecek ‘Seksi sarışın’ eleştirisine ‘Tayland modeli’ göndermesi yapmak mümkün hale geldi AK Parti cenahında…
Partinin resmi internet sitesinden yayımlanan ve İzmir’in Tayland Modeli ile Avrupa’nın Sağlık Başkenti yapılacağına dönük vaatle sınırlı olan seçim beyannamesine ilişkin önemli bir açıklama da Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’den geldi.
Yüksel, İstanbul’un üç sayfada anlatıldığı beyannamede İzmir’in 8,5 satırla anlatılmasının ‘hata’ olduğunu kabul etti ve ‘unutmuşlar’ dedi. Beyannamenin basım aşamasında matbaadan kaynaklı bir unutkanlığın söz konusu olduğunu açıklayan Yüksel, İzmir’in çok sayıda başlıkla anlatıldığını ancak baskı aşamasında projelerin unutulduğunu savundu.
Unutma işi doğruysa tam bir skandal. O zaman İl Başkanı Tacettin Bayır’ın 7 ismin listelerde yanlış bölgeye yazılmasından sonra yaptığı ‘Uykusuz kaldılar, yanlış yazdılar’ açıklaması talihsizlik değil tamamen gerçekti. Demek ki CHP’de bir uykusuzluk bir unutkanlık hali söz konusu… İl Başkanı ‘uykusuz kaldılar’ derken Genel Başkan Yardımcısı ‘unutuldu’ diyor çünkü.
Ne desinler ki!
Balçova İlçe Başkanını Çiğli’ye, Çiğli İlçe Sekreterini Balçova’ya, Bayraklı Belediye Başkan Adayı’nı Konak’a, Konaklı Genel Başkan Yardımcısını Bayraklı’ya göndermenin nasıl bir açıklaması olabilir ki!
Neredeyse koca listede bölgesi doğru yazılan tek aday DP’den ithal Aytun Çıray?
İl Başkanı Bayır’ın yerinde siz olsanız ne derdiniz? Nasıl anlatırdınız örgütünüze bu durumu?
Merkezi yönetim İzmir’i tanımıyor ya da moda tabirle bunlar İzmir’e Fransız mı derdiniz yoksa?
Ya da İzmir’in Tayland Modeli ile kalkınacağı dışında hiçbir maddenin olmadığı, İstanbul’a 3 sayfanın ayrıldığı beyannamenin ardından Yüksel’in yerinde olsanız? Genel merkeze son derece dolu, tatmin edici bir İzmir brifingi vermişken hem de…
Bence hem Yüksel hem de Bayır haklı?  
İzmir’e Fransız olduklarını hem listelerde hem de beyannamede fazlasıyla ortaya koyan genel merkez yönetimi hem uykusuz hem de unutkan?
İzmir’e Fransız kalanlara kentin/İzmir’in bir yanıtı olacak mı?
Açıkçası olmasını beklemiyorum. Siyasetin bu kadar kısır bir döngüde yapıldığı, 2,5-3 partiye sıkıştığı bir ortamda İzmirli yine klişe tartışmaların gölgesinden çıkamayacak gibi görünüyor.
CHP’nin alternatifi AKP olduğu sürece İzmir’den farklı bir refleks beklemiyorum doğrusu. MHP’nin aday belirlemede gerekli operasyonu yapamamış olması da umutları iyiden iyiye azaltıyor. Genel Başkan Bahçeli, İzmir’le bağı olan yeni ve güçlü isimleri yazmış olsaydı kentteki siyasal tablo biraz olsun değişebilirdi. Topyekûn değil biraz olsun…  
CHP’nin Uzakdoğu merakını ise anlamakta zorlanıyorum.
Adana ve Mersin’i Singapur’a Samsun’u Shangay’a benzeteceğini açıklayan CHP, İzmir’i Tayland gibi yapma konusunda aynı noktadan beslenmiş görünüyor. Ve bu kesinlikle bir İzmirli değil.
Yani CHP’nin İzmir politikalarının oluşumunda İzmirlilerin katkısı/rolü yok. İzmir’den giden dosya Alaattin Yüksel’in dediği gibi unutulmuş!
İzmir’i 8,5 satırda gören CHP’de İstanbul Milletvekili ve Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu en büyük torpili taşı toprağı altın şehre yapmış.
Dünya kenti İstanbul ana başlığında ‘Yaratıcı kent İstanbul, Entelektüel kent İstanbul, Bilişim Kenti İstanbul, Kültür Kenti İstanbul, Altyapısı Güçlü, Güvenli Kent İstanbul’ olmak üzere 3 koca sayfa ayıran Kılıçdaroğlu, İzmir için sadece ‘sağlık turizmi’ konseptini yeterli görmüş. Başka bir deyişle EXPO 2015’in ana temasını alıp bildirgesine kopyalamakla yetinmiş.
İzmir’in dört yanını afişlerle donatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentini Akdeniz’in yıldızı, tasarım kenti, yaratıcılık kenti yapmaya çalışırken, CHP’nin tüm bu başlıkları İstanbul’a uygun görmesi de ayrıca manidar.
Özetle CHP Genel Merkezi siyasal kalesine yeterli ilgiyi göstermemiş, deyim yerindeyse ‘bizim oğlan’ muamelesi yapmıştır.  
Ve de İzmir’i Akdeniz’in tasarım başkenti, fuarlar şehri, kongreler kenti, tarım kenti, organik tarım üssü yapmaya çalışan Kocaoğlu’nun yereldeki çabalarına da kayıtsız kalmıştır. Aziz Başkan’ın İzmir için düşündüğü ne kadar hedef varsa Kılıçdaroğlu'nun onları İstanbul’a layık görmesi düşündürücüdür. Ve popülizmden başka bir şey değildir.
İzmir’in azımsanmasını saymazsak Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesi fena değil. Hükümetin yaptığı doğruları koruyup yanlışlarının altını çizerek yerine bir şeyler koyan Kılıçdaroğlu’nun başta aile sigortası olmak üzere projeleri insan odaklı.
Çocuk raporu diye bir şey var örneğin…
‘Hiçbir çocuk oyuncaksız kalmayacak, hiçbir çocuk aç yatmayacak’ diyen Kılıçdaroğlu’nun çocukları da aile sigortası kapsamına alması Avrupai bir duruş!
‘Çocuklar oy mu kullanacak’ kardeşim… Diyebilirsiniz.
Ama çocukların bile düşünülmüş olması aileyi ikna etmek için önemli.
Yoksullar için, gençler için, esnaf için, KOBİ için, çiftçi için özel projeler var beyannamede. En önemlisi de ülkenin yaşadığı kronik sorunların çözüm reçetesi var. Doğu/Güneydoğu, bölgesel kalkınma, dış politika gibi önemli meselelerde CHP’nin alternatif bir bakış açısı var en azından. Sonuç olarak beyanname iyi ama İzmir bölümü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
*
Pamuk eller cebe operasyonunun şokunu üzerlerinden atan AK Parti adayları bugün itibariyle sahada… Hedef 2023, İzmir hazır! sloganıyla saha çalışmasına başladılar.
AK Parti’de üç isim lokomotif!
Ertuğrul Günay, Binali Yıldırım ve İlknur Denizli… Ali Aşlık, Aydın Şengül, Nesrin Ulema ve Hamza Dağ teşkilatı ateşlemeye çalışıyor.
Temayül şampiyonu Bilal Doğan haklı olarak yerini yadırgıyor.
Ve iki bakan şu ana kadar iyi gidiyor.
Ama biraz hor kullanılıyorlar sanki. İlknur Hanım ise henüz topa girmiş değil. Sanırsam adaylığı içselleştirmeye siyaset kulvarına ve AK Parti’ye alışmaya çalışıyor.
Siyasette de AK Parti’de de yeni çünkü.
Ama pek çok aday gibi İzmir’e yeni değil. Kentin sorunlarını da çözümlerini de biliyor. Proje sorunu yok. Ufuk/vizyon sorunu yok. Oyuna 70’lerde sokulan kurtarıcı forvet gibi…
Golü atıp skoru belirleyebilir.