GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
9 Eylül 2022 Cuma

İzmir'de dinleniriz!

Bugün 9 Eylül...

İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü...

İzmir'in doğum günü de diyebiliriz 9 Eylül'e...

Türkiye'nin doğum günü de...

Bugün, büyük bir coşkuyla bu güzel günü kutlayacağız.

Sevgili dostum Ulvi Puğ'un dediği gibi...

Bizim kutlanacak 100'ümüz var.

Ama bu büyük günü kutlamaya yüzü olmayanları biliyoruz.

***

Ordularımız 9 Eylül'de1922'de  İzmir'e girince, Türk halkı o gün yapar en büyük bayramı...

Ertesi gün Mustafa Kemal Paşa kente geldiğinde yer yerinden oynar.

Bize bu büyük zaferi yaşatan Mustafa Kemal Paşa'yı yere göğe sığdıramaz.

12 Eylül 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, İzmir ve Bursa'nın Kurtuluş Beyannamesi'ni yayımlar.

"Büyük ve Asil Türk Milleti" diye başlar sözlerine Büyük Önderimiz...

Sonrasında şunları söyler:

"Ordularımız, 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'imizi ve aynı gün akşamı Bursa'mızı zafer ile kurtardılar.

Akdeniz, askerlerimizin zafer nağmeleri ile dalgalanıyor.

Asya İmparatorluğu'na yeltenen küstah bir düşmanın, savaş meydanlarına gelmek cesaretinde bulunan ordu komutanları ile kumanda heyetleri, günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin savaş esirleri durumundadır.

Düşmanın Başkomutan tayin ettiği General Trikopis; birçok gece ve gündüz, ümitsizce savaşı ve her kurtuluş çaresini denedikten sonra, nihayet maiyetindeki generaller ve kurmayları ve kumanda ettikleri ordunun elinde kalabilenleri ile teslim oldu.

Batı fabrikalarının çelik zırhları ile kaplanan muazzam Yunan orduları, artık Anadolu dağlarında, subayları tarafından terk edilmiş zavallı sürüler, cinayetlerinden dehşete düşerek kudurmuş kitleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan ibaret kaldı.

Büyük Türk Milleti,

Ordularımızın yeteneği ve gücü, düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza güven verecek bir olgunlukla ortaya çıktı. Millet orduları, 14 gün içinde büyük bir düşman ordusunu yok ettiler.

400 kilometrelik aralıksız bir takip yaptılar. Anadolu'daki bütün işgal edilmiş olan topraklarımızı geri aldılar.

Bu zafer, yalnız senin eserindir. Çünkü İzmir'imizi siyasi hırslar sonucunda adeta bir memnuniyet içinde düşmana teslim eden heyetlerle, milletin hiçbir ilgisi yoktu.

Vatanın kurtuluşu, milletin oyu ve yönetiminin kendi geleceği üzerinde, kayıtsız ve şartsız hakim olduğu zaman başlamış ve ancak milletin vicanından doğan ordularla olumlu ve kesin sonuçlara ulaşmıştır.

Büyük ve soylu Türk Milleti...

Anadolu'nun kurtuluş zaferini kutlarken, sana İzmir'den, Bursa'dan, Akdeniz'in ufuklarından, ordularının selamını da sunuyorum."

***

Mustafa Kemal Paşa ile sık sık bir araya gelip değerlendirmelerde bulunan Yakup Karaosmanoğlu, İkdam Gazetesi'nin 22 Eylül 1922 tarihli yazısında şunları yazacaktır:

"Paşa Hazretleri, barış için ne düşünüyor, diye merak ettim. Bana dedi ki: Hiçbir zaman gereksiz yere kan dökmek istemedik ve istemeyiz. Milletimizin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gerçek anlayışı böyledir. Şimdiye kadar dökülen kanların sorumluları, uygarlık dünyasınca tanınmış ise felaketin devamına yer yoktur."

***

İleri Gazetesi'nde 24 Eylül 2022 tarihinde yayımlanan Celal Nuri imzalı yazı da çok şey anlatıyor:

"Koca Gazimiz Rıhtım boyunda oturuyordu. Her zamanki gibi genç, çevik...

Paşam! Bu zaferi mantığım kavrayamıyor. Ver, elini öpeyim, dedim.

Karşımda, yüzyılımızın büyük kılıcının sahibi duruyor. Son zafer kendisini her zamankinden daha çok güler yüzlü etmiş.

Paşam; piyade de İzmir'e süvarilerle beraber girdi. Bu ne olağanüstü bir şeydir, dedim.

Paşa, şu yanıtı verdi:

- Askere dinlenmeyi emrediyorum. Asker dinlemiyor. Askerler, emrimi dinlemedikleri gibi, İzmir'de dinleniriz karşılığını vererek cenk ediyorlardı!

***

Yazar Celal Nuri, yazının sonunda şu yorumu yapıyor:

Evet; 26 Ağustos'ta Kocatepe'de başlayan zafer ve ilerleyiş hareketi, 9 Eylül'de İzmir'de sona erdi.

On beş günde önceki ulaşmış ve bitmiştir.

On beş günde önceki cepheden savaşa savaşa İzmir'e varmak...

Bu işte, ordumuzun ve kumandanlarımızın olağanüstü bir zafer sırrıdır.

Bu koşullar altında değil savaşarak, yolculuk ederek bile iki haftada Afyonkarahisar'dan İzmir'e varmak, asla olamaz şeylerdendir.

***

Durup dinlenmeden, canını dişine takarak düşmanı İzmir'e kadar kovalayan...

İzmir'de Yunan ordularına son yumruğu indiren askerlerimiz, komutanlarımız...

Bu kadim kenti, tam 3 yıl 3 ay 24 gün süren esaretten kurtarmanın mutluluğuyla, savaşın yorgunluğunu unuttular.

Dedikleri gibi, İzmir'de dinlendiler!

Ruhları şad olsun.

Bize bu güzel günü yaşatan, 100 yıldır onurla, gururla kutladığımız kurtulmuş bayramını bize armağan eden tüm şehitlerimize şükranlarımızla...

(Kaynak: Bir Tarih Böyle Yazıldı-Hanri Benazus)