GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
20 Nisan 2021 Salı

İnsan kaçakçılığında kazanan kim?

Çalışabilecek yaşa gelen kişinin devlete ve ailesine maliyeti en az 300 bin dolar. Bir mesleği varsa veya üniversite mezunu ise maliyet 500 bin dolardan başlıyor.

İlk bakışta insan kaçakçılığı ekonomik bir olay. Aracıların ve gittikleri ülkede onları karşılayanların ve çalışabilecekleri bir iş gösterenlerin bir kazancı olduğu kesin.

Kaçakların sağ olarak hedef ülkeye ulaşmalarının maliyeti 25 – 35 bin dolar arası.

Asıl kazanç ise gidilen ülkenin.

Örneğin Alman devleti, çalışabilecek yaşa gelene kadar bir Alman vatandaşına en az 1 milyon EURO harcıyor. Kaçak işçinin maliyeti ise “sıfır”!

Kaçak bir işçinin, çalışma izni alması çok zor. Dolayısıyla çalışma izni olmadığı için vergisiz ve sigortasız çalışmak zorunda. Böylece sosyal hakları olmayan bir kaçağı çalıştırmak hem Alman devleti hem de işveren için ayrı bir kazanç.

Kaçak işçinin tek yapabildiği, son derece sağlıksız koşullarda günde iki eşşek kadar çalışmak. Kaçağa katılırken her akıbete razı.

Alman devleti üzerinden açıklamaya devam edelim:

Sıradan bir Alman; “görgüsüz” ve “kültürsüz” kaçak işçilerin sergilediği manzaradan şikayetçi. Ama kaçak işçi çalıştıran işletmeler ise çok mutlu!

Bir Almanın işletmelere aylık maliyeti, vergi ve sigortası ile ortalama 10 bin EURO iken kaçak işçinin aylık maliyeti ise 2 bin EURO’dan az!

Sosyal haklardan mahrum, vergisiz ve sigortasız işçiyi günde iki eşşek kadar çalıştırmak, köleliğin kaldırıldığı birçok uluslararası anlaşmaya aykırı. Ama kimin umurunda.

AB devletlerinin hepsinde insan kaçakçılığı var. Kimlerin kaçak işçi olduğu ve nerede barındığı biliniyor.

Zavallı kaçak işçiler de polise yakalanmamak için sağlıksız bir şekilde çoğu da mahzenlerde çalışıyor ve yaşıyor. Çok çalışıyor ama çok az kazanıp az da dışarı çıkıyor.

Çünkü Almanlar kılıksız ve yabancı görünümlü insanları görmekten rahatsız oluyor. Yeri geldiğinde de polise şikâyet ediyor.

Gelelim kaçağa insan veren Türkiye gibi devletlerin durumuna:

Hükümetlerin öncelikli görevi, ordunun ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, çalışma yaşındaki kadın ve erkeğe en az yoksulluk sınırında para kazanabileceği bir iş göstermektir.

Ülkenin en nitelikli ekonomik ve sosyal sermayesi, yurttaşları olduğuna göre her neye yatırım yapılıyorsa mutlaka “istihdam” amaçlı ve nitelikli olmalıdır.

İşsizine iş bulamayan bir hükümet yok hükmündedir. İşi olmayan yurdum insanı kurda kuşa emanet edilmiş, demektir.

Bir devlette hükümetler; hırsızlığı, yolsuzluğu, kayırmacılığı, ayrımcılığı, kendisine oy vermeyeni terörist ilan etmeyi… Hikmet-i hükümet ve marifet sayıyorsa Allah’ın belamızı vereceği günler yakındır.