GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
29 Mart 2021 Pazartesi

Çatlasan da patlasan da

Bu başlık da nereden çıktı demeyin, ikna olmayanlar peş peşe, bunaltıcı sorular soruyorsa, bu insanlara esaslı bir cevap vermek gerekiyor. Toplandık,aklına,izanına itimat ettiğim akillerle düşündük, taşındık…

Doluya koyduk, almadı; boşa koyduk, dolmadı…

Bu kadar akilin hepsi okumuş. Her birinde üçer beşer diploma. Sayısına göre de maaş alıyorlar. Üçten aşağı maaş alan yok. Fazlası var, eksiği yok!

Fekad Viranşehir’den tanığım, tahsilinin çoğunu sınıf tekrarı ile geçirmiş arkadaşım izin istedi, verdim. Dedi ki “çatlasa da patlasa da”her müşkilatta kullanılabilir, efendim!

Hiç bu kadar aydınlanmamıştım: Tam bana göre kesilmiş, biçilmiş bir deyim. Dedim ki içimden, oğlum sana artık karada ölüm yok!

Düşündükçe aydınlandım, aydınlandıkça da ferahladım.

Gözümün önünden nice soru geçti… Cevabını bulamadığım yığınla soru!

Aslan Viranşehirli, aklınla bin yaşa bee!

Şimdiye kadar neredeydin.

Beynimin bütün damarları açıldığı gibi cesaretim de arttı. Artık dünyanın neresinde cevap bekleyen soru varsa bana sorulabilirdi!

Buna NASA’ya sorulanları da ekledim, içimden!

Aklımda, fikrimde öyle bir aydınlanma, cesaret ve bilgi patlaması oldu ki ahirete dair sorulara da hazırdım!

Çatlasan da patlasan da alacağım… satacağım… vereceğim… yapacağım… kıracağım… dökeceğim…

***

Artık eve de rahat gidebilirdim. Bir lahza düşümdüm, Viranşehirlinin verdiği akıl hanımın sorunlarına da cevap olacaktı. Öz güven patlaması,erkenden eve gitmemi sağladı.

Hanımı özlememiştim amanice zorlandığım soruları bir çırpıda cevaplayacak ve ağzının payını verecektim ya, bu beni sabırsızlandırıyordu.

Kapıyı çalmamla açılması bir oldu!Gözlerinin içine baktım, endişeliydi. Sevgi, şefkat ışıltısı felan yoktu. Erken gelmiştim, bir de öz güven patlaması yaşıyordum. Hepsi bu!

Ayakkabımı çıkardım, öylece bıraktım! Hanımdan ses çıkmadı!

Elimi, yüzümü yıkadım, kurulandım, havluyu da banyoda çamaşır makinasının üzerine attım.

Salona gittiğimde hanım elde tv kumandası ayakta bekliyordu. “Buyurun beyim!” dedi ya bu beni çok rahatlattı.

Benim beklediğim “Buyurun beyim” gibi itaat dolu bir ifade değildi. Peş peşe sorular soracak, cevabını beklemeden asap bozucu cevapları da kendisi verecekti.

Bugün bunların hiçbiri olmadı. Hanımdaki sessizliğe en çok ben şaşırdım.

Asabi olduğumu söylüyorlar, doğrudur, itiraz etmiyorum. Ama sabırsız da değilim. Hanım, her günkü hanım ise dayanamayıp az sonra makinalı tüfek gibi sorularını soracak, ben de ona harbiden öyle bir cevap vereceğim ki Allah sizi inandırsın, bir daha aklına soru sormak gelmeyecek!

O kadar yani.

Sabaha kadar deliksiz bir uyku alıp, rahatlamış bir şekilde işe gideceğim. Lakin duvardan ses geliyor, hanımda soru yok! 

Bir haber kanalı açtım, üç beş gazeteci zavallı başvekili almışlar karşılarına soru üstüne soru, başvekil de soruların ağırlığı altında kan ter içinde.

O an içimden Viranşehirliyi bir kez daha takdir ettim.

Gazeteciler faizler yükseliyor… İşsizlik artıyor… Enflasyon bir türlü düşmüyor… Ücretler çay simite yetmiyor… Çocuk doğumları azalıyor… Devri iktidarınızda iç borç şu kadar, dış borç bu kadar oldu diyorlar… Diyor da diyorlar…

Anladım ki başvekil olmak mesele değilmiş! Asıl mesele, namütenahi sorulara uygun cevaplar verebilmekte!

Doğru yalan fark etmez, sözün, sohbetin… Yetmedi mi laf sokuşturman… Bu da olmadı adabına uygun hakaretin yoksa başvekillikte işin ne?

Oysa her soruya cevap olabilecek… Söylediğinde adamı zınk diye olduğu yere oturtacak… Ahalinin sakız gibi ağızından düşürmeyeceği en az bir cevabın olmalı ve onu da vermek gerekiyor:

Ya yapacağım ya yapacağım gibi!

Ya da

Çatlasan da patlasan da!