GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
7 Mayıs 2023 Pazar

Ingastan…

Yazı başlığı yaptığım naftalin kokulu bu kelime günümüzde pek kullanılmasa da…

Ve belki de genç kuşaklar tarafından anlamı dahi bilinmese de…

Yaşadığımız sosyal, siyasal ve toplumsal hayatta…

Neyin yalan ya da yanlış, kimin doğru ya da dürüst olduğunu anlayamadığımız…

Yalanla gerçeğin birbirinden hiç ayrılmadan kol kola gezdiği  şu son zamanlarda…

Nedendir bilmem… Çocukluk yıllarımda kalmış ‘Ingastan’ kelimesini daha bir hatırlar oldum…

Ege yöresi konuşma dilinde sıkça kullanılan bu kelimenin lügatlardaki karşılığı…

Yalancıktan, mahsusçuktan kelimeleri ile izah edilir…

Hülasa…

Sahi ve gerçek olmayan durumları anlatmaya yarayan sözcüktür “Ingastan”

Çocukluk hallerimizi ve çocuk oyuncağına döndürülmüş işleri anlatmaya yarayan bir sözcüktür adeta…

Yalanı, riyayı, entrikayı hiç bilmeyen en sahici hallerimizle…

Mahsusçuktan diye diye oyunlar oynadığımız…

Mahsusçuktan ağlayıp, mahsusçuktan güldüğümüz…

Mahsusçuktan uyuyup mahsusçuktan uyandığımız…

Çocukluk yıllarımın masum oyunlarını ıngastan kelimesi aklıma getiriverirken…

Çocuk saflığındaki akılların ve tertemiz yüreklerin…

Ne kadar da az kaldığını öğreneli de çok uzun  zaman olmuştu.

***

Meğer ki…

Daha da öğreneceğimiz çok şeyler varmış…

Yalan ve entrika üzerine kurulu bu acımasız dünya düzeninde…

Sosyal medya paylaşımlarının müspet menfi etkilerine akıl erdirmeye çalışırken

Yapay zeka ürünlerinin insan beynini ve çalışma yapısını nasıl taklit ettiğini anlamaya çalıştığımız günlerde…

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu yaptığı bir açıklama ile…

Deep fake teknolojisi ile hazırlanabilecek ses ve görüntü kayıtlarının büyük  tehlike arzettiğine dikkat çekerken…

Gündeme düşüveren Dark web ve Deep fake tabirlerinin derinlik boyutlarını ve sınırlarını düşündürüyordu…

Sahtelikte sınır tanımayan yalan, dolan düzeninde…

Ne günlere kaldık… Bunları da görecekmişiz diyerek…

Hiçbir şeye ve hiç kimseye  inanılmayacak ve güvenilmeyecek boyutlardaki…


Bu büyük güvensizlik ve ümitsizlik ortamında…

Ingastan kelimesinin içinde şekillenen…

Hesapsız, kitapsız, çıkarsız o çocuksu yalanların masumiyetini hatırlamadan edemiyordum.

***

Hızla devam eden seçim çalışmaları içinde…

Yeniden Refah Partisi’ne ait bir seçim minibüsünde…

Bir kadın milletvekilinin fotoğrafı sadece silüet halinde yer alırken…

Kadın hakları nakaratını söyleye söyleye haklarına sahip olmaya çalışan kadınlarımızın…

2023 yılı Nisan ayı raporuna göre…

21 kadın cinayeti  ve  de 23 kadının şüpheli ölüm haberleri ile…

Kadının toplumdaki mevcudiyetini halâ gerektiği gibi  koruyamadığına…

Eşit temsil hakkına halâ sahip çıkamadığına nasıl da dikkat çekiyordu…

Cumhur İttifakı’na 6284 sayılı kanundan vazgeçme öngörüsü ile dahil olan Yeniden Refah Partisi…

Ve bu partiden milletvekili adayı olan bir kadın ismi milletvekili aday listelerinde yer alırken…

Seçim otobüsündeki karartılmış bu silüeti ile…

Bana yine…

Kadın haklarını kazanmak konusunda ıngastan kelimesi ile kurulmuş ümitsiz cümleleri anımsatıyordu…

***

Neyin doğru neyin yalan olduğunu anlamaya çalışırken…

Deprem bölgesinden gelen haberlere göre…

Kaybedilen can sayısının  yapılan açıklamalardan misliyle fazla olduğunu duyunca…

Ya da …

TÜİK tarafından açıklanan yıllık enflasyon rakamlarının iki katı olan  tüketici enflasyonu ile  çarşı ve pazarlarda karşılaşınca…

Yine Ingastan yapılmış açıklamaların ne derece inandırıcı olduğunu derin derin düşündürüyordu…

***

Öyleydi böyleydi, nedendi niçindi derken

Vakit geldi çattı… Seçim kapıya dayandı…

Mustafa Kemâl Atatürk’ten yadigar şanlı Cumhuriyetimiz…

İkinci yüzyıla bu seçim sonuçlarının milletimize kazandırdıkları ya da kaybettirdikleri ile girecek…

Demokrasi yolundaki bu süreçte…

Yalanı ve doğruyu tefrik etmek için akıl, vicdan ve sağduyuya her zamankinden çok ihtiyacımız var.

14 Mayıs tarihine erişip de sandık başına gidene kadar… 

İktidar ve muhalefet parti liderlerinin / Cumhurbaşkanı adaylarının tüm vaatlerini dinlemeye devam ededuralım…

Bütün gayretimiz…

Ingastan ve essahtan kelimeleri ile kurulmuş cümlelerin arasındaki farkı tefrik edebilmek üzerine olsun.

Fazla söze ne hacet?

Yalanı yenebilmenin bahtiyarlığını Nazım HİKMET o kısacık şiiri ‘Beş Satırla’ ne de güzel anlatmış…

“Annelerin ninnilerinden
Spikerin okuduğu habere kadar,
Yürekte , kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak, sevgilim, o , bir müthiş bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı.”

Yalanı; yürekte, kitapta ve sokakta yenebildiğimiz zamanlara erişebilmek ümidi ile…