Bir önceki yazımın son sözünü Edip Cansever’in “Gülemiyorsun ya gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir” dizelerinin içindeki mahcubiyeti yüreğimde hissederek bitirmiştim.
Önümüz bayram… Nerde o eski bayramlar başlığı altında, geçmiş yılların o güzel bayram hikayelerini anılarda canlandırıp da… Adet olduğu üzere; kutlu, mutlu, sevinçli bir bayram yazısı kaleme almaktan hicap duymak da varmış kaderde.
***
İki buçuk ay öncesinin bir gece vaktinde yaşanan… Asrın felaketi olarak adlandırılan bir kıyametin ardından Ülkemin birbirinden güzel on bir şehrini viranelere çevirip, yuvaları tarumar eden o felaketle…
Varını yoğunu, bugününü, yarınını, canını, cananını enkaz altında bırakmış… Umutlarını sel sularına kaptırmış vatandaşlarımızın acılarının berdevam olduğu… Böylesi buruk bayram günlerine yaklaşırken…
Eski bir acıklı türkünün nağmelerindeki… “Bayram gelmiş neyime… Kan damlar yüreğime” nidaları… Adeta yurdun dört bir köşesinden işitilecek şekilde, göklere yükseliyordu. O acıyı yaşayanlar için… Dün, bugün ve yarın kelimelerinin anlamı sadece yitirdiklerinden ibaretti. Dünyanın bütün izafi kavramlarının önüne geçen, bu onulmaz acılarla…
Esamesi dahi okunmayacak olan bu buruk bayram günlerinin arefesinde… Ne yazık ki… Binbir telaş içindeki bayram hazırlıkları ile dolup taşmayacaktı o ışıl ışıl çarşılar, pazarlar… Geçmişin anılarında kalan mutlu bayram sabahları gibi doğmayacaktı güneş… Ve… Kurulmayacaktı, sevdikleri ile sarmaş dolaş oturulan o neşeli bayram sofraları… Bu bayram günlerinde… Yenilen her lokma ağu… İçilen her yudum zehir misali… Yüreklerin tam orta yerine adeta koca bir taş gibi oturacak… Ve belli ki bu büyük acı…Mahşere dek yüreklerde için için yanacaktı.
***
Oysa ki… Çok bayramlar görün temennisinde olduğu gibi… Türk ulusu… Bu sene bir tevafuk şeklinde ard arda gelen bir çok bayramı bir arada yaşayacaktı…
Nisan ayı boyunca… Tüm semavi dinlerin sevinçli bayram günleri birbiri peşi sıra gelirken Asırlardır aynı bayrak altında ,aynı topraklar üzerinde süregelen gelenekler, görenekler ve ritüellerle yaşanan bu manevi iklim… Kadim dost ziyaretleri ile, karşılıklı kutlamalarla, kucaklaşmalarla, hediyeleşmelerle daha çok anlam kazanıyordu.
Musevi vatandaşların kutladığı Pesah bayramı ile o çok sevdiğimiz hamursuz ekmeğin mutfaklarımızın baş köşesindeki yeri… Hristiyan vatandaşların kutladığı Paskalya Bayramının rengarenk yumurtaları ve ortalığı saran mis gibi çörek kokuları… Müslüman vatandaşların idrak ettiği ramazan ayı ritüellerinden; dumanı tüten bol susamlı, çörekotlu iftarlık pideleri Ve ramazan orucunun bitimindeki şükre izafeten kutlanan Ramazan(şeker) Bayramı günleri… Toplumumuzun o şahane mozaiğini oluşturan, ışıl ışıl ışıldayan göz alıcı renkler gibiydi.
***
Bir diğer taraftan… Gökyüzünde ay ile yıldızın nadiren koyun koyuna geldiği zamanlar gibi… Takvim yapraklarının işaret ettiği dini bayram günlerinin tarihleri ile… Parlementer demokrasinin yasama organı olan TBMM’nin 103.kuruluş yıldönümü… Ata’mızın çocuklara armağan ettiği… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı… Zamanın döngüsü içinde aynı tarihe denk gelirken…
Bayramların yapıcı, onarıcı, birleştirici ve öğretici gücü ile… Milli ve dini bayramlarımız ele ele tutuşup, yürek yüreğe ne de güzel buluşuyordu… Ve.. 14 Mayıs tarihinde… Milli şuur içinde sandığa giderek demokrasi bayramı yaşayacak olan Türk milletine… Ulu Önder M.Kemâl Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözündeki derinlik Laik Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü, ulus devlet olmanın yüceliğini… Ve milletin egemenliğine sahip çıkmasının önemine… Nasıl da güzel vurgu yapıyordu.
***
Hasılı kelam… Tüm semavi dinlerin, kutsal kitapların ve bütün peygamberlerin dua dili ile dileyelim ki..
Laik Türkiye Cumhuriyetine ve bayrağımıza zerre kadar halel gelmeyecek yarınlarda… Bolluk, bereket , dirlik ve düzenlik içinde aydınlık bir gelecek ülkemizin olsun.
Hangi dine inanıp iman etti isek, gereklerini özgürce yerine getirebilmek… Ve… Milletçe el ele, gönül gönüle, huzur içinde bayramlar yapabilmek dileği ile. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da…
Dini /milli bütün bayramlarımız bayram olsun...
Bayramınız kutlu ve umutlu olsun.