GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
31 Ocak 2024 Çarşamba

Gidenlere üzülen, gelenlere sevinen az…

“Anket yapıyoruz”, “mülakat yapıyoruz”, “örgütlere soruyoruz”… Ama oturup kendimiz karar veriyoruz. Üç dört kişi yani. CHP’nin aday belirleme yöntemi zaten böyleydi. Yine gelenek devam etti. Sadece karar veren bu üç dört kişi değişti.

İzmir’de Tunç Soyer’in aday yapılmayacağı uzun zamandır belliydi. Merak edilen ise kimin aday olacağı idi. Buğra Gökçe ve Cemil Tugay en çok anılan isimler oldu. Buğra Gökçe’yi DEM istemiyordu, Cemil Tugay’da ise Özgür Özel ısrar ediyordu.

Tunç Soyer taraftarlarının bir kısmı, Cemil Tugay ile Buğra Gökçe çekişmesinden üçüncü seçenek olarak Tunç Soyer’in çıkabileceğini son ana kadar beklediler ama olmadı.

İzmir ilçeleri aday listesine bakınca beklenenden çok daha fazla değişim gerçekleşti. Üç ilçe hariç hepsi değişti. Dikkat çeken diğer bir detay kadın aday sayısının rekor düzeyde olması.

Tabii bu değişim isim düzeyinde bir değişim. Yani parti içindeki mücadele ve yarış, anlayış farkı ve ideolojik bir ayrışmaya dayanmıyordu. Dolayısıyla bir değişimden çok bir yenileşme yaşandı.

Pek çok ilçede yeni adaylara tepkiler oluştu doğal olarak. Kimisinin tecrübesiz olduğu, kimisinin partide emeği olmadığı ve bazısının da ithal aday olduğu itirazları var. İlçesinde çok fazla coşkuyla karşılanan aday yok gibi.

Bunun nedenlerinden biri, hiç şüphesiz aday adayı sayılarının fazla oluşu ve partililerin çoğunu kapsayacak bir aday belirlemenin imkansız oluşudur. Kim aday olsa, diğer aday adaylarının ve bilhassa belediye başkanın taraftarları bundan memnun olmayacaktı.

Mevcut başkanlardan ilçelerinde memnuniyet oldukça düşüktü. Dolayısıyla gitmeleri isteniyordu çoğunluk tarafından. Bu siyasi derebeylerin gitmesi ferahlık veren bir şey ama gelenlerin niteliklerinin de aynı duyguya yol açmadığı besbelli.

Kişisel ilişkiler etrafında şekillenen aday belirleme sürecinin kaçınılmaz sonuçları bunlar. Çünkü gelenekselleşmiş ve objektif kriterlere dayanan bir aday seçme yöntemi kullanılmıyor.

Yeni adayların yarattığı hayal kırıklığı ile parti içindeki hoşnutsuzluk geçen seçime göre biraz daha fazla olacak gibi görünüyor. Bu durumu Kurultay sürecinin yarattığı tasfiye ve bölünme de destekleyecek.

Dolayısıyla Büyükşehirde ve metropol ilçelerde olmasa da bilhassa kırsal ilçelerde bazı belediye yönetimlerinin CHP’den AKP’ye geçmesi sürpriz olmayacaktır.

Millet İttifakının dağılması ve DEM’in ayrı aday çıkarması sonucunda Akdeniz bölgesindeki olası büyükşehir kayıpları ile birlikte bunun, seçim sonrası parti içi hesaplaşma sürecini başlatması kaçınılmazdır.