Mart ayı sonunda yerel yöneticileri seçeceğiz ama seçimin dinamikleri ve partilerin tutumu yerelden çok genele yönelik. İktidardaki Cumhur İttifakı firesiz devam ediyor olsa da muhalefet ittifak ile değil müstakil partiler olarak seçime giriyor.
Seçmen kutuplaşması gereği yine ülke bölgesel olarak farklı renklere boyanacak şüphesiz. Muhalefet ittifakı dağıldığı için bazı bölgelerde renk değişikliği sürpriz olmayacak. Son seçimlerde CHP’ye geçen Akdeniz illerinin önemli bir bölümünün iktidarın eline geçmesi kaçınılmaz gibi.
İYİ Parti ve DEM’in tavrı bu seçimlerde oldukça etkili olacaktır. Seçmenlerin önemli kısmı bazı bölgelerde, iddialı olmayan partisinin adayından çok, iddialı olan ikinci tercihine yönelik oy kullanacaktır. Bu özellikle İYİ Parti için geçerli bir durum.
İYİ Parti seçimdeki başarısını kazanmaktan çok kaybettirmek üzerine kurmuş bulunuyor. Muhtemelen de başta Ankara ve İstanbul olmak üzere belediye başkanları aleyhine yönelik bir kampanya yürütecektir.
İzmir, Muğla ve Aydın gibi illerde, Trakya’da ve hatta İstanbul’da İYİ Partinin modern muhafazakar seçmen kitlesi önemli ölçüde, Erdoğan’a karşı oy kullanmayı tercih edecektir. Bu da onları ikinci tercihine yöneltecektir.
Ancak DEM’in tavrı daha kritik önemdedir. Çünkü DEM seçmen kitlesi daha ideolojiktir ve blok hareket etmeye daha yatkındır. Antalya gibi bazı illerde açık olarak CHP adayına karşı duracaklarını açıkladılar. Bu da önemli hiç şüphesiz ama en kritik hamle İstanbul’da Başak Demirtaş hamlesidir.
Siyasi analistleri bir kenara bırakın, Cüpheli Ahmet bile, Başak hanım olursa iyi olur, İmamoğlu’na kaybettirir diye açıklama yaptı.
Başak Demirtaş, temsil ettiği değerler bakımından Kürt seçmen üzerinde en çok etkili olacak isimdir herhalde. Seçim kazanmak anlamında değil, tavır almak anlamında İstanbul ve hatta Türkiye siyasetinde çok önemli sonuç doğurabilecek bir hamle olacaktır.
Cübbeli’nin dediği gibi İmamoğlu’na kaybettirir mi bilmiyorum. Ama DEM’in ayrı bir parti olarak en yüksek oyu alma isteği doğaldır. Geçen seçim İmamoğlu’na verdiği desteği bu defa vermeyebilir.
Bu denklem sadece İmamoğlu’nun değil, Erdoğan’ın da kaderinde önemli rol oynamaya namzet bir hamledir. İstanbul’u bir daha kazanan İmamoğlu, Erdoğan’ın potansiyel ve çok güçlü rakibidir. Erdoğan’ı iktidarından edecek başka bir lider henüz ortada yok.
Onun için Demirtaş hamlesi, Erdoğan’ın isteği ile olmasa da onu Cübbeli kadar mutlu etmiştir. Hem Bahçeli ve Yeniden Saadet yanında hem Meral Akşener, İmamoğlu’nu hedefe koymuş durumda hem de DEM, kazanamayacak olsa da seçmen tabanından İmamoğlu’na gidecek oyu minimuma indirmek için önemli bir karar aşamasında.
Bütün bunlara rağmen, İmamoğlu, toplumda ittifak modeliyle İstanbul’u tekrar alırsa, bu Erdoğan iktidarının sonunu yaklaştıran en önemli sonuç olacaktır.