Topu santra noktasına kim koydu?
O belli değil...
Ancak...
Türkiye’nin siyasi atmosferi...
Tsunami yaratacak büyük buluşmalara çok uygundu...
Yerel Seçim’in rakipsiz yıldızı...
CHP’nin kaptanı Özgür Özel...
Herkesin kalbinden geçen ama...
Bi’türlü yüksek sesle telaffuz edilmeyen bir projeyi seslendiriverdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı ile neden buluşmayalım ki?”
“Olmaz!” diyenler kaybetti...
İki tarafın da özgüveni yüksekti...
Herkes...
“Acaba ne konuşacaklar?” derken...
Buluşma salonundaki “boş bir koltuk” bi’anda...
Her iki liderin buluşmasının yarattığı...
Fırtınanın bile önüne geçiverdi...
Allah’tan...
Boş işlerle(!) uğraşanlar birkaç gün sonra taca çıktı...
Liderler karşılıklı hediyeleşti...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “bal”...
CHP lideri Özel’den “mesir macunu” geldi...
***
Ortada pek somut bi’şi yoktu gibi duruyordu ama...
İki lider...
Vatandaşı heyecanlandırdılar...
İkinci buluşmayı geciktirmediler...
Kimbilir, belki ikisi de...
Türkiye için...
Çok olumlu bir “ışık” görmüşlerdi...
Derken...
Çok önemli bi’şi oldu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın...
18 yıl aradan sonra...
CHP Genel Merkezi’ine gitmesine neden olan...
“Siyaset’te normalleşme / yumuşama” süreci...”
Hafiften de olsa...
MHP ile krize yol açıverdi bi’anda!
Cumhurbaşkanı Erdoğan...
“Cumhur İttifakı altılı masa değildir!” dedi...
Buluşmalardaki “yumuşak hava” değişiyordu...
...Ve, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Sert ifadelerle içinde tuttuğu sözcükleri arka arkaya sıraladı:
“Biz iade-i ziyareti yapmak suretiyle siyasete bir yumuşama, bir kibarlık getirelim dedik ama bu kibarlıktan anlamayanlar vardı... Bizim iade-i ziyaretimizi hazmedemediler... Ama onlar ne yaparsa yapsın... Biz Cumhur İttifakı olarak aynı duruşumuzu, aynı dayanışmamızı devam ettireceğiz... Cumhur İttifakı bir altılı masa değildir. Altılı masanın içinde yer alanlar, bildiklerini okusunlar...”
Peki, Özgür Özel ne dedi de gündem bi’anda değişiverdi?
İşte; CHP Lideri’nin çarpıcı sözleri:
“Öyle bize kimse ittifak falan önermesin... Çünkü bugünün sorumluları, bu sorumluluğu taşıyacak... Sayın Bahçeli şöyle bir kolaycılık yapmasın... Memleketi bu hale kadar getirip suç ortağını bize doğru itmesin... Bu sorunları ya çözsünler ya bıraksınlar biz çözeriz...”
***
Türkiye’nin iki büyük partisinin liderleri...
Belli ki...
Bundan sonra “yeni buluşmalar”ın kahramanı olmayacaklar...
Tarih, onlar için...
“İki kez buluştuktan sonra birbirlerine veda ettiler!”
Diye not düşecek...
“Bundan sonra ne olacak?” sorusuyla...
Madem...
İkinci buluşmadan sonra...
Kısmen...
Tek taraflı da olsa...
Herkes “köşesine çekilmeye” karar veriyor...
O zaman...
Türkiye’yi heyecanlandıran “iki kişilik zirve” neden?
Stop etti?
Karşılıklı istişare...
Kimi ya da kimleri “damar”dan üzdü?
Türkiye’nin...
Lider zirvelerine giden yol...
Neden birdenbire kapanıverdi?
Türkiye’nin “siyasi arenası” niçin hiç olmadığı kadar sessiz?
Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum…
Politika ustasının yorumu…
Sizi de etkileyecek...
Söz Baratalı’da:
“Tayyip Bey, yumuşama ve normalleşme sözünden...
İstediğini alamadı...
Amacı, yeni Anayasa’yı kurtarmak ve...
Kendini yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmekti...
Bu konuda Özgür Bey’de aradığını bulamadı...
Üstelik tekrar Cumhur İttifakı’na sarılarak Bahçeli’ye teslim oldu...
Bu “sessiz proje”de...
Kazananlar, Bahçeli ve Özel’dir...
Dikkatinizi çekerim...
Özgür Bey, (*)tematik mitingler yaparak...
CHP’ye oy verenlerin oylarını (**)“konsolide” etme hedefinde...
Bir hayli yol aldı...
Bu “atak proje”de...
Birinci kazanan Devlet Bahçeli’dir...
İkinci kazanan ise Özgür Özel’dir...
Gerilimden beslenen partiler olarak...
Bu buluşmalar onları rahatsız eder!
***
Bitiriyoruz...
Belki de bu saatten sonra, başlığımızdaki gibi...
Anadolu’da çok geçerli olan şu özlü söz:
“Evli Evine, Köylü Köyüne...”
Laf olsun diye yaratılmamıştır...
An itibarıyla...
Türk Dil Kurumu’nca tam karşılığı...
“Artık dağılalım, herkes evine, işine gitsin...”
Olarak bilinir ve söylenir...
Önemli olan “zaman kaybetmemektir”...
Zaten...
İki renkli buluşmanın...
Şu saatten sonraki tam karşılığı budur ve tekrarında yarar vardır...
Tabii; siyasete gönül verenler için:
“Artık dağılalım, herkes evine, işine gitsin...”
(*) Tematik: Bir yazıda görülen düşünce ya da görüş...
(**) Konsolide etmek: Birleştirme, takviye etme, sağlamlaştırma...
Nokta...
Sonsöz: “Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakamazlar... / Anonim...”