GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
15 Aralık 2009 Salı

Erzene’’den İzmir’’e’…!

Söz verdiğimiz üzere siyasetle devam’… CHP’’de genel merkezden İzmir’’e kadar tüm aktörlerin delege seçimlerindeki durumunu küçük bir örneklem üzerinden masaya yatıracağız.’¶ Küçük bir mahalle’… Erzene’… Bornova’’nın Romanlarını da içine alan mahallesi’…
Ama mahallenin küçük olması örneklemi yanlış aldığımı anlamına gelmez.  Tüm ağır topların cepheleştiği ya da cepheleştirildiği bir örneklem’…
Geçen hafta yapılan ama hazirun cetveline son dakika ekleme yapıldığı gerekçesiyle iptal edilip dün akşamüzeri delege seçimleri yenilenen Erzene.
Olay mahallindeydim. Tıpkı önceki gün Kazım Dirik’’te olduğum gibi’…
Benim için bildiklerimin tekrarıydı gördüklerim.  Kazım Dirik’’te de Erzene’’de de tarafları görüyor, taraflarla birebir konuşuyordum çünkü.  
Bin yanda Baykal bir yanda Önder Sav’…
Bir yanda Aziz Kocaoğlu diğer yanda Kamil Okyay Sındır.
Bir yanda A.Rezzak Erten, öbür yanda Mehmet Ali Susam’…
Ve bir yanda Ertürk Çapın diğer yanda Enver Dündar.
Bir yanda Savcı Sayan öbür yanda ’…?
Benzer tabloyu üye seviyesine indirecek kadar bu alana hakimim.
Geçtiğimiz beş yıl boyunca kongre/kurultay süreçlerinin içinde olmayan, girmeye çalışsa da başarılı olamayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,  29 Mart seçimlerindeki büyük başarısının ardından, ekibinin de baskısıyla, örgüt seçimlerinde de önemli bir siyasi aktör olarak karşımıza çıktı’…
Bir önceki dönemde il başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla kavgaları, çekişmeleriyle gündeme gelen Kocaoğlu, en azından Bornova’’da etkili olabilmek için çaba sarf edeceğinin mesajını bir ay öncesinden vermişti aslında.  
Bornova’’da onun isteği üzerine örgüt toplantısı yapılmış, orada kullandığı bazı cümlelerle bu sürecin tam göbeğinde olduğu gerçeğini dosta/düşmana haykırıyordu Kocaoğlu’…
Özellikle de partinin Büyükşehir’’de yüzde 56,7, İl Genel Meclisi’’nde yüzde 50 seviyesinde oy aldığını hatırlatıyor, önümüzdeki genel seçimi işaret ederek, ’‘Kaşıkla getirdiklerimizi kepçeyle götürmeyin’’ diyordu’… Ve ilçesi Bornova’’da etkin olmak istediğini yakın çevresiyle paylaşıyor, bu doğrultuda özel toplantılar yapıyordu.
Sadece Bornova’’da mı etkili olmak istiyordu? Kesinlikle hayır. Kemal Karataş gibi kendisini kavgaya zorlamayacak bir il başkanı da istiyordu bana göre seçim zaferini kendi hanesine yazan bazı ilçe belediye başkanlarına da siyasi bir ders vermek istiyordu aynı zamanda.
 
Peki, Bornova’’da olduğu gibi tüm ilçelerde Genel Sekreter Önder Sav ekibiyle nasıl işbirliği yaptı Kocaoğlu?
Hatta etle tırnak gibi oldu’…
Bence bu konuda çok da seçme şansı yoktu Aziz Başkan’’ın’… Kongre sürecinde etkili olmak istediğine dönük mesajını vermiş, ama Baykal cephesinden, ’‘Sen belediye başkanısın, işine bak!’’ yanıtını alarak yönünü Sav’’a dönmüştü.  
Kocaoğlu ve ekibi, Genel Sekreter Sav’’ın önemsediği, gördüğü/görebildiği bir faktör olarak kongre sürecinde karşımıza çıkıyordu.  
Burada, ’‘Bazı ilçe belediye başkanlarına’’ farklı gerekçelerle siyasette var olma yolu açan, önlerindeki muhalif yapıları temizleyen ama Kocaoğlu söz konusu olduğunda başta Alaattin Yüksel olmak üzere eski korkuları depreştiğinden olsa gerek, ’‘Sen işine bak’’ tavrı koyan Baykal’’ın Aziz Başkan’’ı görmemesini hata olarak değerlendirebiliriz.
Sav’’ın da bu hatayı en iyi şekilde değerlendirecek kadar siyaseten kıvrak bir zekaya sahip olduğunu tabi ki’…
Başkan Kocaoğlu’’nun hakkını teslim etmek Sav ekibine düşmüş, bu faktörün en azından Bornova’’da söz sahibi olması gerektiği tezi o cephe tarafından desteklenmişti.
Ve İzmir’’de denge savaşlarında kongre sürecinin en başında kan kaybeden Sav ekibi, Kocaoğlu faktörü ile dengeyi sağlamış hatta bazı ilçelerde güç bile kazanmıştı.
Dönelim Erzene Mahallesi’’ne’…
Ağrılı MYK Üyesi Savcı Sayan’’ın bile müdahil olduğu bir seçimden bahsediyoruz’… Baykal’’ın İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’na ’‘İptal etme’’ baskısı yaptığı ancak Sav kontrolündeki il yönetiminin baskıya boyun eğmeyerek iptal kararını aldığı bir seçim’…
Dün akşam sanki İzmir İl Kongresi yapılıyordu Erzene’’de’…
MYK Üyesi Susam’’ın adı kullanılıyordu bir cephe tarafından. Hem de sıklıkla. Bir hafta önce yapılan seçimlerin iptal edilmemesi için Nalbantoğlu’’na kurduğu baskıdan söz ediliyordu mesela’…
Ziraat Profesörü Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır’’ın ayağının tozuyla siyasetin de profesörü olmak için yaptığı manevralar konuşuluyordu aynı anda.
Ekipler resmi/sivil araçlarla seçmen taşıyordu sandığa’…
Karabağlar Belediyesi’’nden bile ekipler vardı olay mahallinde’… Başkan Kürüm ekibi için çok önemli olan bir savaşın kazanılması için tüm kartlarını ileri sürmüştü.
Genel Başkan’’ın iptal ettirmek istemediği ama Genel Sekreter ekibinin iptal ettirdiği bir seçim’…
Şimdi biz burada 37 delegeli bir mahallede parti içi yarışa müdahil olan Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’’nı mı eleştireceğiz yoksa aynı partinin genel sekreterini mi?
Yoksa Büyükşehir Belediye Başkanı ya da ilçe belediye başkanını mı?
Sonuçta geçen hafta 10 oyla kazanan beyaz liste, dün akşam 25 oy farkla kaybediyordu. Bir daha yenilense berabere bitip, yazı turayla sonuçlanacak bir seçim’…
Hani savaşlarda küçük bir tepenin ele geçirilmesi önemlidir ya’… Erzene dün CHP İzmir’’deki ekipler savaşında o küçük ama önemli bir tepeydi.
Bir gün önce 43 delegeli Kazım Dirik’’i alan Kocaoğlu-Sav ittifakı, 37 delegeli Erzene’’yi de alarak ilçe kongre sürecinde dengeyi sağladı.
Rakamlar muhtelif.  Ertürk Çapın’’a göre 227 delege hala kendisinde.  Çapın’’ın rakibi Enver Dündar ise 200’’ün üzerine çıktıklarını söylüyor.
Anlayacağınız Bornova’’da seçimler dengelendi. Bundan sonra kim daha doğru bir hamle yaparsa seçimi o kazanacak. Tabi ki burada Genel Merkez’’den başlayarak belediye başkanlarına kadar kimin hangi adımı atacağı önemli.
Örneğin, çocukluk arkadaşı Ertürk Çapın, adaylığında söz sahibi olduğuna inanılan Kemal Karataş lehine açık tavır alan Kamil Sındır bundan sonra ne yapacak? İddia edildiği gibi kongre sonrası belediyede iş başı yapacak delege sayısında artış yaşanacak mı?
Seçim biter bitmez kazanan listenin başındaki İlçe Başkan Adayı Enver Dündar’’ı ve sandık başındaki ’‘askeri’’  Yalçın Erdoğan’’dan bilgi alan/tebrik eden Genel Sekreter Sav hangi adımları atacak?
(Tırnak içindeki ’‘askeri’’ ifadesi, ekipsel bir tanımlama değil, Erdoğan’’ın askerlik yaptığı sırada Sav’’ın subay olarak ona komuta etmesinden dolayı kullanılmıştır)
Başkan Kocaoğlu dengedeki seçimin ekibi lehine gelişmesi/sonuçlanması için daha fazla devreye girecek mi? Kaldı ki Büyükşehir Belediyesi’’nde çalışan çok sayıda partilinin açıkça karşı listeye çalıştığı bazılarının da delege olduğu bir süreç yaşandı Bornova’’da.
Başkan Kocaoğlu, en yakın arkadaşlarından biri olan Nevzat Kavalar gibi isimlerle yolunu ayırmak pahasına asıldığı Bornova’’da başarılı olabilecek mi?
Baykal ya da İzmir’’deki seçimleri yürütmesi için görevlendirdiği MYK Üyesi Susam, neler yapacak? Hem İzmir genelinde hem de Bornova özelinde’…
Ya sonra ne olacak? CHP’’de Baykal’’a rakip çıkma ihtimali bile bulunmadığına göre’… Tüm dereler Deniz’’e (Baykal’’a) akmayacak mı? Sular, her kongre sonrasında olduğu gibi durulmayacak mı? Önder Sav-Baykal kol kola girmeyecek mi? Kocaoğlu-Sındır kalan 4 yılda birlikte çalışmayacak, Ertürk Çapın-Enver Dündar Bornova’’nın kahvehanelerinde aynı masada oturup çay içmeyecekler mi? Ya da Nevzat Kavalar’…
Yoksa kongre dönemindeki küskünlük, kırgınlıklar derinleşerek, bir kesimin yönünü Mustafa Sarıgül’’e çevirmesine yada küsüp kenara çekilmesine mi zemin hazırlayacak? 
Hem de çok kritik genel seçimlerden hemen önce’…
Tüm bu soruları İzmir’’in herhangi bir ilçesi için de sormak mümkün. Ama yanıtını almak biraz zor... Ne dersiniz’…?
 
Not: MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’’la görüştüm. Yarın o görüşmeye ilişkin detaylar bulacaksınız.
Not2: CHP Konak İlçe Kongre Delegesi bir gazeteci büyüğümüz de kongre süreci ile ilgili kalem oynatıyor. Allah için çok da objektif bakıyor olaylara’… Zevkle okuyorum, size de tavsiye ederim.