Bu yazının başlığı…
Türkiye’nin unutulmaz siyasi liderlerinden…
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in…
Patenti(!) kendisine ait…
Yarım asırdır eskimeyen özlü sözüdür…
Özel bi’hikayesi vardır ama…
En anlaşılır ve basit hali şudur:
“Her gün yeni bir başlangıçtır!”…
Aslına en uygun anlamı biraz farklıdır ama…
Neyse…
Biz günün “en ilgi çeken” siyasi gelişmesine…
Projektörümüzü çevirelim…
***
Kürt kökenliydi…
Çevresinde çok “zeki” bir genç olarak tanınıyordu…
İstanbul’da iki üniversite bitirdi…
İktisat konusunda yüksek lisans ve doktora yaptı…
31 yıl önce…
O Mardinli delikanlı muradına ulaşmış…
“Ekonometri Profesörü” olmuştu…
Ya sonra?
***
Yarınları için…
Merdivenleri üçer üçer çıkıyordu adeta!
Bankalar Birliği Başkanı oldu…
Emlakbank’ta Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini…
Vakıfbank ve Şekerbank Genel Müdürlüğü koltukları izledi…
İş Bankası ile Sınai Kalkınma Bankası’nda…
Yönetim Kurulu Üyesi’ydi…
Beşiktaş Futbol Kulübü’nde ise Asbaşkan koltuğunda oturuyordu…
Aynı zamanda…
Kara Kartallar’ın basın sözcüsüydü…
Güneş ve Hür Sigorta’da Yönetim Kurulu Başkan Vekili’ydi…
Başka… Başka…
Rekabet Kurumu Başkanlığı var; bi’de Gazetecilik…
Bunca görevin arasında…
Uzun bir süre Takvim ve Sabah gazetelerinde…
Köşe yazarlığı yaptı…
Benim gibi…
O’nun da gömlek cebinde “sarı basın kartı” vardı…
Profesyonel gazeteciydi…
Eskisi gibi makale yazmıyor ama…
Hala…
Apalotlerinin biri, belki de en anlamlısı “gazetecilik” olarak…
O’nu onurlandırıyor…
***
Az daha unutuyorduk…
Siyaset ise olmazsa olmazdı…
O ekonomi profesörü için…
Ni’tekim…
1995’in Kasım ayında…
Tansu Çiller, O’nu DYP milletvekili adayı yaptı ama kazanamadı…
Yılmadı…
1999-2002 arasında muradına erdi…
ANAP İstanbul Milletvekilliği olarak Gazi Meclis’te yerini aldı…
Aradan 9 yıl geçti…
CHP’nin süvarisi artık Kemal Kılıçdaroğlu’ydu…
2011 seçimlerine…
Bu kez…
Altıok rozetiyle girdi; bi‘kez daha İstanbul Milletvekili seçildi…
Ara verdi…
Taaa, takvimler 7 Ocak’ı gösterinceye kadar…
O gün…
AK Parti’den Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi...
Şimdi…
CHP’nin Akdeniz’ Bölgesi’ndeki kalesini…
Teslim almak kolları sıvamış durumda…
***
Tahmin etmişsinizdir…
Öykümüzün kahramanı…
Eski Milletvekili ve Gazeteci…
Aydın Ayaydın’dır…
Ve…
An itibarıyla…
28. dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Derya Ayaydın'ın babasıdır…
***
Dört partide rozet takan…
İki dönem vekillik yapan…
73 yaşında…
Muğla’nın Reisi olmak için kolları sıvayan Ayaydın’ın…
Rekor bir özelliği var; diyor ki:
“22 yıldan bu yana hiçbir zaman AK Parti’ye oy vermedim!”
Ama…
Bu kez verecek; üstelik kendisi için…
Ne de olsa…
“Bir oy bir oydur!”
***
Eski vekil Ayaydın, Allahı var; farklı bir siyasetçi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Bizzat davet ediyor; “Gel bizim Muğla adayımız ol” diye…
Eski CHP’li vekil de…
“İzin verirseniz 15 gün düşüneyim!” diyor…
Ve, düşünüyor taşınıyor “Evet” cevabını veriyor…
Neden?
Çok sevdiği Muğla’nın sorunlarını çözmek için…
Bundan daha iyi fırsat olabilir mi?
***
Aslında…
Şöyle diyenler de var; ister inanın ister inanmayın…
22 yıldır bi’kez bile oy vermediği partiye…
Belediye Başkan Adayı olmak…
Cesaret isteyen bir atak!
Çünkü…
Geçmiş dönemlere ve sandık sonuçlarına bakarsanız…
CHP’nin…
Muğla’yı kazanma ihtimali çok yüksek…
Ancak…
Gözardı edilmemesi gereken bir ayrıntı var…
Güzel Muğla…
Ve özellikle turizm başkenti Bodrum…
Neredeyse her yıl sel faciası yaşıyor…
Bir değil… İki değil… Üç değil…
Yaşananlar…
Muğlalılar’a bıkkınlık getirdi…
Bunu da unutmamak gerekir…
***
Bitiriyoruz…
Önemli bir detayla…
Son 20 yılın…
Muğla seçim sonuçlarına baktım…
AK Parti’nin rakamlarına oranla…
CHP’nin bariz üstünlüğü…
Gün gibi ortada…
Sadece son seçimde (2019) CHP ile AK Parti arasında…
Makas hayli daralmış…
CHP’nin oyları %36 – Ak Parti’nin oyları %28.5…
Ömründe AK Parti’ye oy vermemiş…
Üstelik…
Son durağı CHP’de vekillik yapmış bir politikacı…
Neden?
Yıllarca Altıok’un elinde kalmış Muğla’ya…
Belediye başkanı olmak istesin?
Muğla’nın şu anki haline bakıp…
Sadece “üzüldüğü” için mi kolları sıvıyor?
CHP bu ayrıntıları öğrenmeli bence…
Nokta…
Hamiş: Gazeteci İsmail Saymaz, Muğla’yı yönetmek için kolları sıvayan Aydın Ayaydın’a soruyor: “AK Parti’ye oy vermemiş ve siyaseten ona yakın durmayan birinin belediye başkanlığı teklifini kabul etmesi şaşırtıcı. Hiç bir siyasi yakınlığınız yokken teklifi kabul etmeniz anormal değil mi?” /
Cevap: “Hiç anormal görmüyorum… Ben siyaset odaklı düşünmüyorum. Muğla’nın birikmiş sorunlarını çözmek için yola çıktım…”
Sonsöz: “Siyaset; dosta tavsiye edilmeyecek, düşmana da bırakılmayacak bir iştir… / Süleyman Demirel – 9. Cumhurbaşkanı…”