GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Ocak 2024 Perşembe

'Bilge çınar' olma zamanı gelmedi mi?

Sözümüz, işaretimiz ve dahi alkışlarımız…

“Prenses İzmir”in…

65 yaş üstü…

Kıymetlilerine…

***

Sabah uyanıyorsunuz…

Ev ahalinize “Günaydın” dedikten sonra…

Balkondan…

Bir “Merhaba” çakıyorsunuz mahallenize…

Sonra?

Televizyonu açıyorsunuz…

Haberler iç karartıcı…

Ve yine…

Kendi kendinize söylenmeye başlıyorsunuz…

Tam o sırada…

Evdeki cimcime bağıra bağıra yanınıza geliyor…

Anaokuluna gitmeden…

Kocaman bir öpücük yanağınıza konuyor…

Nasıl da seviniyorsunuz…

Sonra?

Sonrası yok…

Yeknesak bir hayat…

Ve…

Akşam bastırdığında…

En sevdiğiniz TV dizisinin başında…

Tatlı tatlı uyuklama zamanı…

Taaa ki, gelininiz size sesleninceye kadar:

“Ha’di anne yatma zamanı…”

İçinizden geçen sinir hattı feryat ediyor sessizce:

“Çocuk muyum ben!”

***

Bu bir yerli dizi senaryosunun…

Her hangi bir bölümü değil…
Ya, ne peki?

Hayatın içinden kalbinize akan ışıl ışıl bir ırmak!

“Bilge Yaşam”ın bireylerinden biri olmaya…

Dünyaya bi’kez daha…

Yine… Yeni… Yeniden…

“Merhaba” demenin ne sakıncası var; diye içinizden geçirirken…

Bu güzel kentin…

138 yaşındaki İzmir Ticaret Odası…

Ne yaptı?

Avrupa Birliği’nin 3,5 milyon lira bütçeli benzersiz…

“Bilge Yaşam Projesi”ni…

Geçtiğimiz yıl…

Ekonomi Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirdi…

Şaşırtıcı… Etkili… Heyecanlı… Keyifli…

Hepsi bir arada…

***

Her şey geçen yılın Haziran ayında…

Dünya tatlısı, öğrenmeye meraklı…

İzmir’in dört bir yanından…

200’den fazla…

Hanımefendi ve beyefendi…

Ekonomi Üniversitesi’nde…

Resmen “İleri Yaş Cenneti” yarattı…

Aslında projenin içeriği…

Adındaki “Bilge Yaşam” ağırlığından daha sıcacıktı…

Hepsi…

“Aşk’le Öğrenme” yıldızı oluverdiler bi’anda…

Kısacık zaman diliminde…

Neler öğrenmediler ki?

Artık…

Sosyal medyada sörf yapabiliyorlar…

İnternet kullanırken sihirbaz oluyorlardı…

Diyelim ki; içinizden geldi…

Torununuzun fotosunu “cep”ten paylaşmak istiyorsunuz…

Daha ilk kursta…

O işin ne kadar kolay olduğuna hayret ediyorsunuz…

Amerika’da eğitim gören toruncuk’la…

Görüntülü konuşmayı aynı gün öğreniyorsunuz…

E-Devlet’e ulaşabilmeyi…

Hastane randevusunun nasıl alınacağını…

Hepsini ama hepsini…

Bi’çırpıda kapıp, belleklerine yerleştirdiler bi’güzel…

***

İzmir’in “Bilge Çınarları”

Geride bıraktığımız yıl süs eşyası yapmayı bile öğrendiler…

Yarattıkları süs eşyaları onların oluyordu…

Balon şişirerek “nefes egzersizi” yaptılar…

Neden?

Çünkü doğru şekilde nefes alırsanız…

Bağışıklık sisteminiz güçlenir ve sağlığınızı korumuş olursunuz…

***

“Bilge Çınar” unvanını kapmanın…

Belki de en güzel yanı…

Eğitimler kesinlikle “ücretli” değil…

Üstelik…

Eğitim boyunca gerekli tüm gereçler…

Ekonomi Üniversitesi tarafından karşılanıyor…

Bitmedi…

Bizim “Bilge Çınarlar”

Üniversitenin…

Yemekhanesinden tutun…

Sosyal ve teknolojik imkanlarına kadar tüm ayrıcalıklardan…

Öğrenciler gibi yararlanıyorlar…

Hatta…

Gençlik aşısı olmuş gibi…

Kurslardan evlerine uçarak gidiyorlar…

***

Peki, önümüzdeki yaz aylarında n’olacak?

“Bilge Çınarlar” için…

Yeni bir “sezon” açılacak mı?

Ha’di müjdeler olsun…

O kurslar kesin açılıyor…

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin…

Kısa adı “EKOSEM” Sürekli Eğitim Merkezi’nin hazırladığı proje…

Aslında bu proje…

“Üniversite ile İzmir Bütünleşmesi”nin şahane bir örneği…

“EKOSEM” Müdürü Prof. Dr. Nesrin Oruç Ertürk ve…

Üniversitenin yarı zamanlı eğitimcilerinden…

Ayşe Karaçizmeli’nin yürütücülüğündeki projede…

Temmuz-Ağustos itibarıyla…

Dünya tatlısı, becerikli, yaratıcı…

İzmir’in yeni ileri yaşlıları kurslarda unutulmaz anlar yaşayacak…

Ne güzel değil im?

Üniversiteye gelmek isteyen müstakbel “Bilge Çınarlar”

Bahar döneminden itibaren…

Tek başına ya da yakınları aracılığıyla…

Üniversiteye başvurabilecek…

***

Bitiriyoruz…

Ha’di bakalım tonton İzmirliler…

Kolları sıvayalım…

“Bilge Çınar” kayıtları için…

İzmir Ekonomi Üniversitesi sizi bekliyor…

Şimdi hatırladım…

Geçen sezonun kursiyerlerden biri…

Sertifiksını alıp veda ederken şöyle diyordu:

“Her sabah kalkıp direkt televizyonu açıyordum. Sıkılıyordum ama yapacak başka bir şeyim de yoktu… Resmen vaktimi boşa harcıyordum… Şimdi o kısır döngüyü unuttum bile…”

Nokta…

Sonsöz: “Yaşlılık kötü bir alışkanlıktır… Çalışkan bir insan böyle bir huy edinmeye vakit bulamaz… / Andre Maurois – Fransız tarih yazarı…”