Dünya çapında önemli bir sorun; uyuşturucu.
Sadece sağlıklı bir geleceğin tehdidi değil; aynı zamanda yasadışı örgütlerin, mafyanın hatta ayrılıkçı grupların bile en önemli para kaynağı.
Sonuçta gençlik zehirleniyor, toplumsal barış zarar görüyor ve sağlık sistemi zorlanıyor.
Bu konuda ciddi çalışmalar var; ama elbette Birleşmiş Milletler (BM) raporları çok önemli.
Özet şu; dünya çapında kullanım artıyor, pazar büyüyor, kullanım yaşı düşüyor.
Dünyada neredeyse her 16-17 kişiden biri uyuşturucu kullanıyor. Korku verici bir rakam.
Daha da korkuncu; kullanımın katlanarak artması.
Bu da resmî rakamlara her yıl yüzde 23 dolayında artış olarak yansıyor.
Tehlikenin farkında mıyız?
Çok da değil!
Mafya bu işten büyük para kazandıkça “ağ büyüyor”, suç çeşitleniyor, pazarlamacı sayısı artıyor.
Toplum ciddi ciddi zehirleniyor.
Geleceğimiz göz göre göre karartılıyor.
Dünyada tablo kötü; Türkiye’de de öyle.
Rakamlar yakın.
Bizde mafya il -il, ilçe - ilçe daha yaygın.
Büyük mafyalar da büyük pazar hedefli.
İşin kötü tarafı; bizde de kullanım yaşının düşmesi.
İyi tarafı ise; hala aile düzeninin bu konuda engelleyici olması.
Hani şu “yerle yeksan etmek istediğimiz” aile yapısı!
Eğitim sisteminde bu “çağın en önemli sorunu”nu önlemeye yönelik çalışmalar yapmak zorunlu.
Ağaç yaşken eğilir..
Bir olumlu gelişme de; yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın uyuşturucu ile mücadelede taviz vermeyen tavrı.
Narkotik’te görevli polis arkadaşlarla konuştum; daha özgüvenliler.
Suçun üzerine daha kararlı gidiyorlar.
Bu; toplumun huzurlu geleceği açısından çok değerli.
Birileri devreye girmezse, gizli eller Bakan ve ekibini baltalamazsa; olumlu sonuçlar alınacak gibi.
Böyle olunca da Türkiye kazanacak tabii.
Çünkü unutmayalım ki; uyuşturucu raporunda İran’dan sonra ikinci kötü sicil biz de.
O yüzden el ele verme zamanı.
Bu büyük soruna karşı kararlılıkla ve halk - devlet birlikte yürüme zamanı.
En çok da çok şeyler beklediğimiz gençlerimiz için..