GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
3 Mart 2014 Pazartesi

Bir balkon, iki can...

Aynı balkondan atlamak.

Oğlunun öldüğü yerde ölmek...

Türkiye, üzerimize çullanan psikolojik şiddeti kendimize yönelttiğimiz bir ülke oldu.

Annelerin onurlu oğullarının ardından intihar ettiği bir ülke.

Acının balkonlardan taştığı bir ülke.

Tam da hırsızlık, arsızlık, yüzsüzlük komedilerini seyre dalıp gittiğimiz sırada...

"Anlamadım babacığım, tamam babacığım, henüz eritemedim babacığım, 30 milyon avro kaldı babacığım"
kasetleri dinliyorduk...

Ki,

Polis işkencesini onuruna yediremeyerek üçbuçuk yıl önce intihar eden oğlunun acısını yutkunamayan anne Hatice Can, oğlu Onur Yaser Can'ın atladığı boşluğa bıraktı dün kendini.

Ve iki Can gitti.

Onur da polisin teknik takibine yakalanmıştı.

2 Haziran 2010'da.

İstanbul Emniyeti Narkotik Şube nezaretinde çırılçıplak soyulmuştu, aşağılanmıştı, dayak yemişti. Muhbirlik yapması istenmişti.

Mimardı, dalgıçtı, müzisyendi, mavişti, kıvırcıktı, kuzucuktu, 28 yaşındaydı, güleçti, enerjikti, cıvıl cıvıldı.

Ama birileri için Öteki kılıklıydı.

Suratımıza ateistler, teröristler, çapulcular diye haykıranların reddettiğiydi.

Kıstırıldığı yerde mum edilmesi gerekendi.

Onur, Öteki gözlüğüyle bakan polisin yaşattığı baskı, şiddet ve aşağılamayı onuruna yediremedi.

20 gün sonra üçüncü kez sorguya çağrıldığını öğrenince evinin balkonundan kendini attı.

Babası Mevlüt Can, Onur'un ardından "Oğlum kendisine işkence yapanların eline bir daha geçmemek için intihar etti" dedi.

Ailesi, "Maviş Oğul, Bir güzel Mimar" diye ölüm ilanı verdiğinde yemiştim ilk yumruğu.

"İlle de yaşamak istediğin güzel ülkemizde eminiz ki kalbi mühürlü olmayan vicdanlar var. Duymalarına, görmelerine rağmen susanlar, mühürlü kalplerini açıp konuşurlarsa bu vicdanlar artacak..."
demişlerdi o ölüm ilanında...

Dün bir anne kendini boşluğa bıraktı oğlunun ardından.

Onur'un ardından intihar eden annesi Hatice Can'ın acısıyla sarsıldık.

Teröre şehit verdiğimiz canlar, Gezi'de kaybettiğimiz evlatların ardından,

Türkiye artık Bilal oğullar ile Onur oğullar diye ikiye mi ayrılacak merak ediyorum...

Balkonlardan taşan acı görülmeyecek mi?

Evde oturduğu söylenen yüzde 50'nin tümünün vicdanı mühürlü, gözü kör, kulağı sağır olamaz diye düşünüyorum.

Acıdan boğulmadan,

"İlle de Yaşamak İstiyoruz Güzel Ülkemizde..."