GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
6 Mayıs 2014 Salı

Bilal Doğan’ın işaret parmağı!

Merhum Piriştina’nın rüyalarına giren bir il başkanıydı O... Konak Meydanı’ndaki ‘Alçak Geçit’ten girip kanaletlerden çıkardı. Desteksiz atmıyor, yerinde muhalefet yapıyor, ölçülü konuşuyor, seviyeyi düşürmüyordu.
Ama Merhum’u ifrit etmeyi her zaman başarıyordu.
Kentin neresinde bir eksik var, aksak var, dönemin ANAP İl Başkanı Bilal Doğan anında orada biterdi. Piriştina’nın partisi DSP ile Ankara’da koalisyon yapmalarına rağmen muhalefet gazından ayağını hiç çekmedi.
Masa başında, kulaktan dolma bilgilerle değil yerinde muhalefeti tercih etti.
Kendisinden sonrakilere de örnek oldu.
Ali Aşlık 5 yıllık il başkanlığının yarısını sokakta geçirdi. DYP’li Serdar Yılmaz ve ANAP’lı Hikmet Tekcan da Doğan ekolünü takip edenlerdendi…
Kendisi için değil kenti için mücadele etti. Zaman zaman eksik bulduk, yanlış bulduk, eleştirdik. Kırıldığı da oldu, hak verdiği de…
Ama Bilal Doğan o birkaç yıllık il başkanlığı döneminde hem insanlığıyla hem siyasetçiliğiyle toplumun önünde yürümeyi başardı.
2003’ün ortalarında AK Parti’ye katıldı.
2004’te Konak’tan başkan adayı olmak istedi, yapmadılar.
Milletvekili adayı oldu, temayüle katıldı.
2011’de birinci oldu. Yine aday göstermediler.
Bir ara il yönetiminde görev aldı. Ömür Kabak döneminin ‘il başkan yardımcısı’ydı. Kabak’a İzmir’in kapılarını açtı açmasına da topu ayağından fazla açtı. Topta taca çıktı kendisi de…
Yılmadı, çalıştı.  
Velhasıl Karabağlar aday adayı oldu son seçimde… Yine göstermediler. Şans yine gülmedi.
Siyasetteki ilk göz ağrısı Konak’tan meclis üyeliği teklif ettiler. Hem de liste başı…
Kabul etti. Hem Konak’ta hem Büyükşehir’de ‘Grup Başkan Vekili’ seçtiler.
İyi ki de öyle yapmışlar.
Son dönemde seviyesi düşen, rengi kaybolan İzmir siyasetine yeni bir soluk getirdi.
Sahada, yerinde muhalefet geri döndü. Bilal Doğan’ın işaret parmağı gazete manşetlerine çıkmaya başladı. Geçen hafta Üçkuyular İskeleye demirleyen İzmir’in modern vapuru Çakabey’i gösteriyordu.
Hani ihale sürecinden itibaren İzmir’in yakından takip ettiği katamaranların ilki…
Nasıl yapılacak, nerede yapılacak, kim yapacak?
Doğru mu yanlış mı, Körfez’e uygun mu değil mi?
Tüm bu soruların onlarca kez sorulduğu ve yanıtlandığı dönemlerde Aziz Başkan’ın ‘başarılı bürokratları’ uyudukları için Çakabey’in yanaşabileceği iskeleler yapmayı unutmuşlar.
Haliyle Karşıyaka Konak arasını birkaç dakikada alabilen Çakabey ‘idari zafiyet’ nedeniyle üç aydır Bilal Doğan’ın gösterdiği istikamette demirli kaldı.  
*
Diyeceksiniz ki, onlar iskeleyi unutmasa, Katamaran Çakabey 3 ayı aşkın süre iskelede yatmasa Bilal Doğan neyi gösterecek, nasıl muhalefet yapacak?
Siz de haklısınız. Ne diyeyim…
Bilal Doğan’ın işaret parmağı bugün yine havadaydı.
Bu kez Balçova’daki teleferiği gösteriyordu.
Dahası teleferik inşaatını…
Büyükşehir yetkililerince 30 Nisan’da hizmete gireceği açıklanan ve yapımı 7 yıldır yılan hikâyesine dönen teleferiği… Son yıllarda teleferik üzerinden İzmir Büyükşehir’e yüklenen çok sayıda siyasetçi gördük, okuduk, dinledik.
İl başkanları, milletvekilleri, grup sözcüleri, adaylar…
Belki daha net ve sert ifadeler vardı o açıklamalarda. Belki daha okkalıydı sözleri…
Ama hiçbiri o inşaatın yanından yapılmamıştı.
Yani bitmemiş teleferiği işaret etmiyordu hiçbiri…
Belki de Bilal Doğan’ın farkı da buydu.
Konuşması son derece net, açıklayıcı, sade ve ölçülü…
Ama parmağıyla kocaman bir boşluğu işaret ediyor.
O boşluk var ya o boşluk…
Henüz dikilmemiş teleferik direğinin boşluğu…
O kadar büyür ki bazen…
Yutar sizi… 
Kara bir delik olur, içinde kaybolursunuz.
Bakın işte diyor Bilal Doğan, bitmemiş işte…
Hem de 7 yıldır bitmemiş! Bitirilememiş!
Efendim KİK’e gitmiş-gelmiş.
Yağmur yağmış, çamura batmış…
Elektrik kesilmiş, su akmamış… Metroya dönmüş, bitmemiş…
Yani… Becerilememiş, başarılamamış.
İzmir üzerine yapılmış en doğru tanımlardan biri Fuat Keyman’ın ‘Mazereti olmayan kent’ idir. Her ne kadar son yıllarda ‘mazeretsiz kalmayan kente’ dönüşse de İzmir’in her zorluğu aşacak gücü bence hala var.
Eskiler bilir belki ama Başkan Kocaoğlu’nun ‘yeni’ A Takımı’na tavsiyemdir.
Bilal Doğan’ın işaret parmağına dikkat edin…  
Yarın nereyi, hangi yarım kalmış, atıl kalmış tesisi/projeyi göstereceği belli olmaz. İzmir’in içselleştirdiği bir siyasetçi olan Bilal Doğan’ın alandan/sahadan yaptığı/yapacağı muhalefet kentte karşılıksız kalmayacaktır.  
Ve bence İzmir’in ihtiyacı olan da biraz budur.
Kendi için değil kenti için çalışan siyasetçiler tarafından sahadan, etkili, doğru ve seviyeli yapılan muhalefet…
Bu tablo son yıllarda muhalefeti taşımaktan giderek yorulmaya başlayan İzmir’e de iyi gelecektir, etkisiz, yetersiz hatta ters tepen muhalefet yüzünden pas tutan CHP’li belediyelerin ‘başarılı’ bürokratlarına da…