Şiddet ve nefret barındırmayan her düşünce saygılıdır. Karşımdakinin düşüncesini dile getirmesi için hayatımın sonuna kadar mücadele ederim ama kavramlara takılırım.
Bilirsiniz, temel belediye yasasında kent insanının doğumundan ölümüne kadar yerel yönetimler görevlidir anlayışı içimize sinmiştir. Hatta elektik, telefon, su ve internet kesilse, yağmur ve rüzgar olsa, yolda ayağımıza taş değse belediyeden biliriz. Doğal olarak yerel yönetici kendisine bağlı olsun, olmasın bütün kurumları hareketlendirir, kent insanının işlerini kolaylaştırır.
Ölüm ve mezar konusu da kent insanının en hassas olduğu konudur. Bu son cümle ile ilgili olarak Buca'da yaşanan bir olayı yorumsuz vermek istiyorum.
Hüseyin ŞAHİN Sosyal Demokrat kimliği ile tanınan bir iş adamıdır. Bu kimlik, gençlik kollarından bu yana kendine yapışmıştır. Annesini kaybettikten sonra Buca Belediye Başkanına şunları yazıyor.
"Sevgili Başkanım merhaba,
Sizden cevap bekliyordum, bu kenti nasıl yönetiyorsunuz? Annemin cansız bedeni tam beş saat yerde belediye hizmeti bekledi. Bir kentin belediye başkanı o kentin babasıdır. Siz baba olarak, annenizin cansız bedenini beş saat yerde bekletir misiniz? Belediye olarak cenaze evine gönderdiğiniz pide, pilav ile insanların acısını satın aldığınızı mı düşünüyorsunuz?"
Belediye Başkanı Sayın Tatı da cevap veriyor;
"Neden bahsettiğinizi anlayamadık. Anladığımız kadarı ile cenazeniz var. Başınız sağolsun. Eğer sorun cenaze evrağı ise yasa gereği belgenizi sağlık ilçe ve en yakın sağlık kurumundan almanız gerekiyor. Eğer belediyemizin taziye yiyeceklerinden memnun değilseniz iade edebilirdiniz. Bunun adı acı satın almak değil, acılı günde yiyecek ile uğraşmamanız için destektir."
Kentinden ve kent insanından sorumlu bir belediye başkanının sözleri bunlar. Oysa bir saygın annenin cenazesi beş saat on beş dakika yerde kalıyor ise, bundan ders çıkaracak kişi en başta Belediye Başkanıdır. Yasa ve yönetmeliklere sığınmak kolaycılıktır.
Belediye eski başkanı olarak, sağlığında kendi elleri ile yaptığı böreğini yediğim Yıldız Teyzenin yerde beş saat on beş dakika cansız kalmasına çok üzüldüm ve bu nedenden dolayı da eski bir yerel yönetici olarak özür diliyorum.
Kimse kimseye sus demesin, şiddet ve nefret barındırmayan her düşünceye kapımız açık olmalıdır.
Yoksa, sosyal demokrat belediyeciliğiniz sorgulanır.