GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
2 Mayıs 2011 Pazartesi

Aranan kan bulundu, CHP’nin gözü aydın!

Biri eski, diğeri hala bakan olması nedeniyle medyada en fazla yer bulan, AKP’nin İzmir’de iki seçim bölgesinde başı çeken Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın söylemlerinden yola çıkarak…   İktidar partisinin İzmir’deki seçim stratejisi üzerine düşünüyordum birkaç gündür. Kavgaya/polemiğe yer vermeden hatta kaçınarak, sadece ‘kente yapılacak hizmetler’ üzerine yoğunlaşan söylemlerinin, - kızdı mı akı karayı ayırt etmeden kafadan AKP’ye dalan İzmirlileri en azından düşündürtmeye yönelteceğinden tahminle- iyi bir seçim stratejisi olduğunu kabul etmiştim ki…
Sabahın köründe çalan telefon, tahminlerimin ne kadar erken, seçim süreçlerinin ne kadar kaotik olduğunu bir kez daha gösterdi bana.
Büyükşehir Belediyesine polisin baskın yaptığını, önemli isimlerin gözaltına alındığını duyuran arkadaşın verdiği bu habere hemen herkes gibi benim de ilk tepkim ‘CHP’nin gözü aydın’ oldu…
Gün içindeki gelişmeler/duyduğum yorumlar/gözlemlerim arasında, bu ilk tepkimi değiştirecek herhangi bir durum da olmadı zaten…
*
Öğleden sonra, operasyonun ana merkezi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünde destek amaçlı bir eylem yapılacağı bilgisi üzerine soluğu Konak’ta almamın tek nedeni vardı. Oradaki hakim duygunun ne olduğunu kendi gözlerimle görmek.
Çoğunluğu belediye çalışanlarından oluşan kalabalığın Aziz Başkan’ı bu kadar çok sevdiğine ilk kez şahit olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Aziz Bey’in kalabalığa hitap etmek üzere kapıda görünmesiyle onu elleri kızarana dek alkışlayan, gırtlağını doldura doldura ‘İzmir Aziz’dir, Aziz kalacak’ diye bağıran, ıslık çalan, iktidarı yuhalayan, düdük çalan, Kocaoğlu’na dokunabilmek için neredeyse birbirini ezen kalabalık, sönük geçen seçim sürecinin İzmir’de tersine çevrileceğinin de habercisiydi bana göre.
CHP, İzmir’de aradığı kanı bulmuştu.
İki yıl önce yerel seçimlerde özellikle ikircikli olanları sandığa götürüp CHP’den yana oy kullanmaya iten ‘arsenik’ sürecinin benzeri, bu kez ‘Büyükşehirde yolsuzluk’ operasyonu ile başlatılmıştı.
Hizmetleri hakkında her şey söylenebilecek ama dürüstlüğüne leke sürülmeyecek bir isim olarak gördüğü Aziz Başkan’a karşı başlatılan bu harekat, İzmirlileri yine çok ama çok kızdırmıştı…
Cezalandırılması gereken yine AKP’ydi, onun emri olmasa Emniyet harekete geçemezdi; o zaman sandığa gidilecek ve İzmir’in ne olduğu, bir kez daha gösterilecekti!”
Gün boyunca konuştuğum insanlar ve gözlerimle şahit olduğum kalabalık, kararlı ve öfkeli biçimde böyle diyordu…
Çalışmayan CHP örgütleri harekete geçmiş, kapıları tek tek çalmak için geçerli neden bulunmuş; düne kadar parmağını kıpırdatmaya hevesli görünmeyen CHP’li belediye başkanları, Aziz Kocaoğlu’nun çevresinde halka oluşturmuştu. Büyükşehir Belediyesi’nin emektarlarından birinin, “Ben bu coşkuyu/dayanışmayı ve kalabalığı, bayramlaşmalarda bile görmemiştim” dediğini de ekleyeyim bu notlara…
*
Operasyon 9 CHP’li belediyede ama merkez, başta da belirttiğim gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi. Operasyon kapsamında 42 kişinin gözaltında olduğu, gözaltıların Perşembe gününe kadar sürebileceği en net bilgi.
Bunun dışındakiler şimdilik tahmin ve tevatür olarak görünüyor.
“Bu operasyon emrini Başbakan vermemiştir. Ama hem İzmir Valisi, hem de Emniyet Müdürü, bu operasyonun sonucunun seçim sonuçlarını etkileyeceğini biliyorlardır. Eğer ellerinde sağlam bazı deliller olmasa, düğmeye şimdi basmazlardı. Emri Başbakan vermese de Vali ve Emniyet Müdürü, sonuçtan AKP’nin olumsuz etkilenmesi halinde koltuklarında rahat oturamayacaklarını hesap etmişlerdir. Bu da bu operasyonun kofti olmadığını gösterir. Şimdi ortaya saçılacak telefon dinleme takiplerine bakmak lazım” yorumunu yapan bir arkadaşın saptamasını farklı bir bakış açısı olduğu için buraya aldım. Ayrıca mantıksız da bulmadım söylediklerini…
Sonuçta net konuşmak için vakit henüz çok erken.
Bu kadar toz duman arasında, iddiaların bile henüz ne olduğunu bilmeden, neyin gerçek neyin senaryo olduğunu anlamak henüz mümkün değil.
Herkes gibi biz de bekleyip göreceğiz.
 
NOT: Umarım yarın (Salı akşamı) 20.30’a kadar biraz daha somut bilgilere ulaşırız da Ege TV’deki ‘Söz Meclisten İçeri’ programında, tahminlerin ötesine geçip canlı yayından taze/doğru haberler ulaştırırız sizlere.