GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
18 Nisan 2011 Pazartesi

Sağlık Bakanımıza şahane ötesi öneriler!

Ölüme yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını yayan kenelere karşı ‘pantolon paçalarının çorap içine sokulması’ önerisi ile zihinlerimize kazınan Sağlık Bakanımız Recep Akdağ, geçtiğimiz günlerde ‘obozite’ye karşı da ‘obezlere şişko diyelim, böylece etkilenip zayıflamaya çalışırlar’ şeklinde şahane bir öneride bulundu ki… Muhtemeldir, Akdağ’dan önceki Sağlık Bakanları ‘biz niye bunu düşünememiştik’ diye hayıflanmışlardır. Ve hatta bilumum Türk Tabibleri de…
Akdağ, her ne kadar sonrasında ‘lav saçan’ tepkilerden ötürü ‘haddimi aşmış olabilirim’ diye tüm obezlerden ve kamuoyundan özür dileyip geri adım atsa da…
Obezlere şişko diyerek onların zayıflamasına yardımcı olunması önerisini hararetle destekleyip bir gram geri adım atmayanlar da var. Hatta yetinmeyip birkaç uzun adım daha atanlar!
Onlardan biri de Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde yazan, Prof. Dr. Selçuk Erez. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan da olan Prof. Dr. Erez, dün ‘Pazarın Penceresinden’ köşesinde ‘Şişko Patates’ başlıklı yazında işte, hangi dertlere hangi sözcüklerin deva olacağını yazmış.
Ben okuyup donandım; sizlerin de devasız kalmanıza gönlüm razı olmadığı ve Cumhuriyet gazetesinin internet sayfası ‘ancak üye olanlar tarafından’ açılabildiği için, sayın Selçuk Erez’in yazısını, onun önerilerini canı gönülden destekleyen potansiyel bir hasta olarak, köşeme aldım.
Hepinize ‘acil şifalar’ temennisiyle dikkatlerinize sunuyorum, efendim….
 
“Sağlık Bakanı, yurdumuzda giderek yaygınlaşan obezitenin çaresini buldu: Bu kimselere şişko diyeceğiz. Onlar da sıkılıp utanacak, yolunu bulup zayıflayacaklar. İlerde kuşkusuz bir tıp devrimi olarak anılacak bu buluş, insana Nobel bile aldırtabilir.
Bu yöntemle, sadece aşırı şişmanlığı değil, hastalıkların hemen hemen tümünü yok edebiliriz:
  • Strabismus yani şaşılığı olanlara, ŞAŞKOLOZ,
  • Şizofrenlere, ÜŞÜTÜK
  • Fıtıklılara PIRTLAK,
  • Ortopedik özürlülere KÖTÜRÜM ya da SAKAT
  • Basuru olanlara DÜBÜRÜ VOLKAN
  • Nezlelilere SÜMÜKLÜ BÖCEK
  • Depresiflere HARABE ya da GÖÇÜK
  • Tüberkülozlulara, CİĞERİ ON PARA ETMEZ,
  • Dişi çürümüşlere, BİLMEMKAÇ DİŞİ KALMIŞ CANAVAR (‘Bilmemkaç sayısı, 32 sayısından çürük diş sayısı çıkarılarak elde edilir.)
  • Akromegali, uzama hastalığı olanlara ZÜREFA,
  • Doğuştan anomalisi olanlara HİLKAT GARİBESİ
  • Kalp hastalarına, kullanılmaz durumdaki askeri malzeme, araç ve gerece verilen isimden esinlenip KALBİ HEK ya da MOLOZLAŞMIŞ,
  • Kalça kırığı olanlara ‘KIÇI KIRIK’ demeli… Ve bu sorumluluğu sadece pratisyen iken bakanlığın onbeş günlük kurslarıyla aile hekimi yapılanlara bırakmayıp hepimiz üstlenmeliyiz. Böylece SGK’ya hiç yük olmadan bütün hastalarımızı iyileştirmiş oluruz…  
Peki, aynı yönde yürüyerek sosyal hastalıklarımızı da aksayan başka yönlerimizi de düzeltemez miyiz? Mesela saçmalayan sağlık bakanlarına, ‘sen sağlık değil, sığlık bakanısın’ dersek doktorların, diş hekimlerinin, hemşirelerin ve tıp öğrencilerinin otuz bininin Ankaralara giderek miting yapmalarına gerek kalmadan adam edilebilir mi sağlık sistemimiz?”
*
HATIRLATMA: Başlarında bu kadar sağlıklı düşünen bir sağlık bakanı varken, nankörlük edip ikide bir ayaklanan hekimler ve diğer sağlık çalışanları, 19-20 Nisan’da yine. yeni bir ayaklanma denemesinde bulunacaklar.
Türk Tabibler Birliği tarafından organize edilen ve tüm Türkiye’de uygulanacak ‘beyaz grev’ süresince, acil vakalar, yoğun bakım hastaları, hamileler gibi özellikli ve öncelikli hastalar dışında kimselere hizmet vermeyecekler; bu iki gün boyunca amaçlarını vatandaşlara anlatırken, seçim öncesi partileri de uyarmaya çalışacaklar.
‘İş güvencesi, ücret güvencesi, mesleki bağımsızlık ve can güvenliği’ gibi gereksiz(!) talepleri olan hekimlere ve sağlık çalışanlarına, Allah’ın ‘Sağlık Bakanımız Recep Akdağ kadar’ akıl/fikir vermesini talep ediyorum ben de!