GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
16 Mart 2011 Çarşamba

Yoksa siz de gizli AKP’’lilerden misiniz?

Kendimi henüz izlemiş değilim ama bir ara sinirden/öfkeden gözlerim pörtledi ve konuşmadım da şarladım galiba.
Dün akşam.
Her zamanki gibi partnerlerim/meslektaşlarımla birlikte Ege TV’’deydik Söz Meclisten İçeri programımız için.
Nedim Atilla, Ümit Yaldız ve bendeniz, her Salı akşamı olduğu gibi, dün de o haftanın gündemi üzerine konuşmaya, gündemin perde arkasında olan biteni laflamaya başladık. Gündemin ana konusu, vatandaştaki ruhsuzluğa/heyecansızlığa rağmen, yaklaşan seçim ve aday başvurularının bolluğu üzerineydi haliyle.
Önce AKP adaylarından başlayıp CHP’’ye doğru yöneldik; başladık ’‘CHP Genel Merkez bir alem, İzmir CHP iki alem’’ demeye’…
Aylardır ’‘ön seçim sakızı’’ çiğnenen CHP’’de hala yaşanan belirsizliklere, İzmir İl ve ilçe örgütlerindeki dağınıklığa/keşmekeşe kendi cümlelerimizle değindik/dokunduk bir süre’… İçimizde CHP’’ye karşı ’‘en itidalli’’ yaklaşan, program süresince bir yandan konuşup bir yandan da önündeki bilgisayardan bize gelen maillere bakan Nedim’’den bir ara şu ses yükseldi: Yok artık, daha neler!
Ne oluyor diyemeden o isyan sesini çıkarmasına yol açan maili okudu canlı yayında.
Adsız bir izleyici, şöyle diyordu:
’“Sayın Nedim Atilla, sizi dinleyen AKP'den adaylığı kesinleşmiş, bir milletvekili zannedecek. Allah aşkına sizler siyaset tartışıyorsunuz ancak gazeteciyim diyorsunuz. Programınıza birkaç siyasetçi çağırında sizi izlediğimiz zamana yazık olmasın. Hem nalına hem mıhına vuruyorsunuz, kendinizle çelişiyorsunuz. Niçin böyle yapıyorsunuz? Açıklamanız gerekir...’”
Ardından Altay isimli bir başka izleyiciden de benzer bir mail daha aldık. Tek farkla, onun hedefinde üçümüz vardık:
’“Siz hep CHP’’yi kötülemekle mi program yapıyorsunuz?’”
Nedim’’i ’‘hayatımda ilk kez böyle bir mesnetsiz bir sözle, böyle saçma sapan bir suçlamayla karşılaşıyorum’” diye şaşırtan izleyici maili, doğrusu beni fazlasıyla öfkelendirdi. (Yazımın başında belirttiğim gözlerimin pörtlediği an, o andı.)
’“İşte İzmir’’in de mahalle baskısı budur’’ diye giriştiğim konuşmada, sanıyorum şu tür sözler sarf ettim:
’“Bu programı 6 aydır izleyen biri olsaydı eğer, bizim sırf CHP’’yi kötüleyen (doğrusu eleştiren) gazeteciler olmadığımızı bilirdi. Arkadaşlar demek ki, bu programa yeni takılmışlar.
Kaldı ki, gazeteciliğin işlevi muhalif olmaktır. Görevi budur. 9 tane övülecek iş yapmışken, 1 tane yerilecek iş yapanı, ’‘niye o işi yaptın’’ diye eleştirmektir. AKP’’liler eleştirileri hazmedemiyor; anlaşılan o ki, CHP’’lilerde de aynı hazımsızlık sorunu var. AKP Türkiye genelinde, CHP ise İzmir’’de iktidar partisidir. Ama şu anda CHP, İzmir’’de iktidar partisi olduğu izlenimi vermiyorsa, bunu dile getirmek/eleştirmek de bizim işimizdir. CHP’’yi eleştirince AKP’’li olunduğunu da nereden çıkarıyorsunuz? CHP olmadık işlere imza atıyorsa, seçime 2.5 ay kala parti örgütleri ’‘ölü evi’’ gibiyse, CHP’’li belediyelerde aksaklıklar gırla gidiyorsa, ne söyleyecektik yani! ’‘Oh oh ne ala’’ deyip yıkama yağlama mı yapacaktık?’”

Bu kentte AKP tepkisi/korkusu/nefreti öyle bir noktada ki kimilerinde’… O nokta, ’“CHP’’ye karşı yapılan her eleştirinin altında bir AKP yandaşlığı yatar’” boyutlarına, mahalle baskısı kıvamına ulaşmış durumda. CHP’’ye karşı bir şey söyleyecek olanların söze ’‘yanlış anlaşılmasın, ben aslında AKP karşıtıyım’’ diye başlama zorunluluğu hissetmesi, bu baskı yüzünden. AKP karşıtı olmazlarsa, söylediklerinin bir kıymeti harbiyesi olmayacağı endişesi taşımalarından’…
Bütün bunlar bir yana’… En fenası, bu kente yapılan en büyük fenalık ne biliyor musunuz?
CHP’’nin, bu baskıdan nemalanması, kendini kentin bu güvenli kollarına bırakması, seçime 2.5 ay kalmasına karşın bu dağınıklık için (istisnalar hariç) en küçük bir rahatsızlık, en küçük bir kaybederiz endişesi taşımasına mahal kalmaması. Bu körleşme yüzünden, kendini geliştirip geçmişi aşamaması/yenilenememesi’… Gerçekten sosyal demokrat bir parti olma yolunda kayda değer çaba sarf etmemesi’…
Ve böyle devam ederlerse, ilk tokadı 12 Haziran’’da, ikinci ve esaslı tokadı da 2014 baharında yiyecekleri’…