Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi İzmir’de Toplanıyor. [Ülkemizin en “Akdenizli Kenti” hangisidir?] diye sorulduğunda; İzmir, zengin kültürel mirası, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle bu sorunun doğru cevabı olur. İzmir’in sokaklarında yaşanan hayat, tarihsel coğrafya ve canlı atmosfer, yaşam kalitesinin yüksekliğini gösterir. Ve güzel şehrimiz herkesin kabul ettiği gibi tam bir Akdenizlidir. İzmir’in ortak alan kültürü genellikle açık fikirli, pragmatik ve olgulara dayalı bir yaklaşımı yansıtır. Şehirdeki insanlar geleneksel normlara saygılıdır, ancak aynı zamanda farklı düşüncelere ve yeniliklere açıktır. Bu, İzmir’in dinamik ve çeşitliliği güçlü bir ortama sahip olduğu anlamına gelir.
İzmirliler genellikle pragmatik bir bakış açısına sahip oldukları için diğer Akdenizliler gibi sorunlara çözüm odaklı yaklaşırlar. Ancak, aynı zamanda tutkulu ve özgün fikirlere de değer veririz biz. Bu durum, İzmir’i kendi yaratıcı ve entelektüel potansiyelini geliştirebilecek bir yer haline getirmiştir Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında.
Ayrıca, İzmir’in sahip olduğu coğrafi ve kültürel çeşitlilik, şehirde farklı düşüncelere ve bakış açılarına yer açar. İzmir’in, kralî kültürden (regalien kültür) ziyade conviviality (ortakyaşamsal) kültürünün ağırlığına sahip olduğunu da belirtmemiz gerek. Bu durum şehirdeki insanların daha çok bir arada yaşama, dayanışma ve çeşitli normlara saygı gösterme eğiliminde olduğunu ifade eder.
Sosyal normların otorite tarafından dayatılmadığı, bunun yerine kozmopolit geçmişten kaynaklanan çeşitli normların bir araya geldiği bir ortamın varlığı, İzmir’in kültürel yapısını zenginleştiren bir faktördür. İzmirlilerin bir arada yaşama becerisi, hoşgörü ve çeşitliliği benimsemesiyle şekillenmiş olabilir. Bu, şehrin sosyal dinamiklerini, normların demokratik bir şekilde oluştuğu ve çeşitliliğin zenginleştirdiği bir yer haline getirir.
İzmirli için deniz sadece uzaktan seyredilen bir öğe değil, aynı zamanda günlük yaşamın bir parçasıdır. Mesela benim İzmir’de vapura binmediğim gün sayılıdır. Geçmişte deniz, kent içinde daha erişilebilir ve aktif bir şekilde kullanılan bir alan olarak tasvir ediliyordu. Alsancak ve Karşıyaka’daki Kordonlar, denizin kıyısında yürüme ve sosyal etkinlikler için kullanma imkanı sağlıyordu. İzmirlilerin denizle kurduğu ilişki, sadece görsel değil, aynı zamanda kokusal ve dokunsal bir boyut içeriyordu. Denizin iyotlu kokusunu hissetmek ve onunla etkileşimde bulunmak, kentli yaşamın bir parçasıydı.
İzmirlilerin denizle olan bu doğrudan bağlantısı ve “Akdenizli” kimliği son 50 yılda kent yaşamının dışına da taşınmış durumda. İzmirlilerin denize olan bağlılığının şimdi bütün turistik kasabalarında görmek olası.
***
Haftanın ilk iş gününde nereden çıktı bu Akdenizlilik muhabbeti diyebilirsiniz.
Şimdi size iyi bir haberim var:
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin ile aylardır konuşuyoruz, ama şimdi haber verme zamanıdır. Bu ayın sonunda 29-30 Ocak2024 tarihlerinde İzmir önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak. MID OF MED Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi (MID OF MED Mediterranean Business Summit) kentimizde ‘Akdeniz’in Sürdürülebilir Geleceği’ni masaya yatırmak; bu konuda ortaklaşa sorumluluklar üstelenebilme hedefiyle gerçekleşecek…
Betül Sezgin Başkan’a bu konuda yardımcı olmak görevimiz.
Başkan Sezgin şöyle diyor: “Bugüne kadar Akdeniz havzasındaki sivil toplum kuruluşları ile iş birliği halinde Türkiye’nin batıya açılan penceresi olan İzmir’in Avrupa-Akdeniz bölgesindeki uluslararası görünürlüğünü artıran uluslararası projelere imza attık. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında, insan uygarlığının geleceğini sivil bir ruh, ortak akıl, vicdan ve doğayla uyum içinde inşa etmeyi amaçlayan, aldığı her bir kararın özünde, Anadolu ve Akdeniz’in kadim tarihinden gelen birbirimizle, doğamızla, geçmişle ve değişimle uyum ilkeleri yer alan İzmir İktisat Kongresi’nden aldığımız ilhamla kadın girişimciliğinin desteklenmesinin ekonomik kalkınmadaki önemini yüksek sesle vurgulamak için büyük bir adım attık. MID OF MED Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesini (MID OF MED Mediterranean Business Summit) tarihi liman kentimizde, Akdeniz ülkeleri ile İzmir arasında ticaret hacminin arttırılması hedefi ve Akdeniz’de Barış İklimi İçin Uluslararası Ticaretin İyileştirebilir Rolü temasıyla gerçekleştireceğimizi duyurmaktan gururluyuz”.
Katılımcılara, konuşmacılara şöyle bir baktım; mükemmel bir insan ve uzman grubu bir araya geliyor.
Bu buluşmanın önemli bir yönü İzmir’in tüm önemli unsurlarını bir araya getirmesi öncelikle. YaniAkdenizli olmanın koşullarını yerine getiriyor İzmirliler…
Çok önemli bir konu da, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in Akdeniz’e yaklaşımıyla örtüşen bir etkinlik oluşu. Yinelemekte zarar yok. Başkan Soyer İzmir’in, Akdeniz’deki öncü rolünü artırmak için çaba harcıyor yıllardır. Soyer’in bu dediklerine kim katılmaz ki: “Bizim önceliğimiz Akdeniz üzerinden İzmir’in kabuğunu kırmak ve Akdeniz ile ve dünyayla daha çok entegre etmek. Buradan dünyaya ilham vermek, Akdeniz’e ilham vermek, içinde yaşadığımız küresel krizler konusunda İzmir’den üretilen çözümlerin Akdeniz’de tartışılmasını, uluslararası platformlarda konuşulmasını sağlamak istiyoruz. Biz iddiamızı büyütme konusunda fazla mütevazi olmayalım fazla tevazu göstermeyelim. Bunu yapabiliriz. Bu krizlerin bize dayattığı ne varsa en iyi çözümler yine Akdeniz’den üretilecek. Akdeniz’den üretilecekse niye İzmir’den üretilmesin? Niçin bu hikâyenin öncüsü olmayalım? Niye Akdeniz’de daha fazla sözümüzü aktarmayalım? Onların bilgisiyle İzmir’in önünü açacak, onlardan ilham alarak İzmir’i daha ileri götürecek bir mekanizma kurmayalım? Tasarımda, mimaride, edebiyatta, sanatta, kültürde her şeyde bunu yapabiliriz.”
***
29-30 Ocak için çok heyecanlıyız. İZİKAD’ın bu konuda hep yanındayız, çünkü Akdenizliyiz!