GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cemil DİRİM
YAZARLAR
14 Nisan 2011 Perşembe

Aday listeleri ve beklentiler

Milletvekili aday listelerinin açıklanmasıyla kopan fırtına azalmaya başladı. Ak Parti, CHP ve MHP’den adaylarını belirlerken bir İzmirli olarak bazı beklentilerimiz olduğunu daha önce yazmıştık. İthal milletvekili istemediğimizi, örgütle bağı olan, İzmirle ilgili kafa yormuş ve projeleri olan isimleri aday göstermelerini istemiştik.
Aday listeleri belli olduğunda ilk şoku CHP’de yaşadık. CHP’nin bana göre en başarılı, çalışkan ve örgüt kökenli milletvekili Selçuk Ayhan listede yoktu. Listenin ilk sırasına konulsa kimsenin itiraz etmeyeceği Selçuk Ayhan gibi bir ismin olmadığı CHP listesi örgütten beklediği desteği bulamaz diye düşünüyorum. Deniz Baykal’ın istifasıyla büyük bir heyecan yaratarak Genel Başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağa yanaşma politikası meyvelerini vermeye başladı. CHP kurmaylarının son Amerika seyahatiyle perçinlenen yeni politika arayışlarında gelinen nokta da demek ki Selçuk Ayhan çok solda kaldı. Bir süre önce yapılan kurultayda Kılıçdaroğlu’nun dilinden düşmeyen sol kavramlar, hayatlarının hiçbir döneminde solcu olmamış Mehmet Haberal ve benzeri isimlerin gölgesinde kalmıştır. Fikri Sağlar gibi duayen bir ismi listesine almayan bir CHP’nin popülist bir yaklaşımla sağ partilerden devşirdiği adaylarla seçimlerde alacağı sonucu merakla bekleyeceğim. İzmir’i kalesi olarak gördüğünü her fırsatta vurgulayan CHP kurmayları, yeterli tahkimatı olmayan ve kötü komutanlarca savunulan kalelerin kolayca kaybedileceğini hesaplamalılar. İzmir de son haftalarda yapılan bazı kamuoyu araştırmalarında CHP ile Ak Parti arasında 2007 genel seçimlerinde bulunan farkın 4 puana indiği bulgusu da işin eskisi kadar kolay olmadığını göstermekte. Özellikle metropol de bulunan bazı belediyelerin gerektiği kadar hizmet üretememesi, Büyükşehir Belediyesi’nin metro ve ulaşım konusundaki eksiklikleri vatandaşların tepkisini çekmeye devam etmekte. Örgütü tanımayan, PM üyesi olduktan sonra partiye üye olan, Süheyl Batum gibi merkez sağ kökenli kişilerin oluşturduğu liste son yıllarda parti tabanından en büyük tepkiyi gören liste olarak hatırlanacaktır. CHP gibi sosyal demokrat bir partinin çoğunu vergi rekortmenleri ve bürokratların oluşturduğu bir liste ile emekçilerin, çiftçilerin, şehrin varoşlarında yaşayanların oylarını nasıl isteyeceğini merak ediyorum. Bu haliyle CHP içindeki ulusalcı kesimden MHP’ye, doğu ve güneydoğuluların oylarında ise bağımsız adaylara yöneliş olacaktır diye düşünüyorum.
Ak Parti nin listelerinde günlerdir söylediğimiz şey gerçekleşti ve teşkilat kökenli adaylar listelerde seçilecek yerlere konuldular. İki icracı bakanın ilk sıralarda yer aldığı listelerde yer alan adayların Ak Parti nin oylarına önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Üzerinde epey kafa yorulduğu gözlenen listelerde tek eksiklik kentte önemli bir oy potansiyeli olan Doğu ve Güneydoğulu bir adayın seçilecek bir sırada bulunmaması. Adaylar açıklanmadan önceki tahminlerimizde Başbakan Erdoğan’ın hedefi olan “ Devlet Başkanlığı”na ulaşmak için kendisine sadık isimlerden oluşacak bir liste ile seçimlere gideceğini kaydetmiştik. Bunun içinde milli görüş kökenli isimlere daha fazla yer vereceğini varsaymıştık. Beklediğimiz oranda olmasa da kendine yakın isimlerden oluşan bir liste yaptı ve bunu İzmir de İlknur Denizli, Bekir Pakdemirli gibi merkez sağa da hitap edebilecek isimlerle destekledi. Bu haliyle listeler Tayyip Erdoğan’ın listesidir ve daha önce yönetimde söz sahibi olan Abdüllatif Şener’den sonra başkanlık sistemine karşı çıkan Bülent Arınç ile Abdullah Gül’ün de partideki gücü azaltılmıştır. Bu listeler Tayyip Erdoğan’ın şimdiden seçimlerden galip çıkacağına dair özgüvenini göstermektedir. Ak Parti bu seçimlerde iyi bir seçim kampanyası yürütür ve stratejik bir hata yapmazsa İzmir de birinci parti olamasa da bir önceki seçime göre oylarını yüzde 7 – 8 oranında yükseltir diye düşünüyorum. Milletvekili adaylarının sahaya çıkması ve partilerin seçim beyannamelerinin açıklanmasıyla siyasi hava ısınır ve kararsız seçmenin oyunun rengi de netleşir. Genellikle blok olarak hareket ettiği bilinen kararsız oylarında etkisiyle Ak Parti İzmir de sürpriz bir sonuca ulaşabilir.
MHP listesine baktığımda ise müthiş bir performans sergileyen Oktay Vural ile eski bakan Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun ilk sıraları aldığını görüyoruz. İzmir de gazetecilik yapan biri olarak tanımadığım, normal vatandaşın hiç tanımayacağı diğer iki millet vekilinin sıralarını korumasına da şaşırdım. Yıllardır partisi için çabalayan ve seçilse partisine büyük katkı sağlayacak Musavvat Dervişoğlu’nun üçüncü sıraya konulmasını yadırgadım.
Görülüyor ki milletvekili listesini hazırlayanlar sadece kimin kaç oy getireceğine baktıkları kadar, bazı dengeler ve hesaplarla da hareket ediyorlar. Yoksa CHP’de Selçuk Ayhan’ın, Ak Parti’de Mehmet Bayındır’ın liste dışı kalması, MHP’de Musavvat Dervişoğlu’nun 3. Sıraya konulması nasıl açıklanabilir bilmiyorum.
Partilerin adayları da belli olduğuna göre 12 Haziran için start verilmiş bulunuyor. Bu süreci de birlikte izleyip yorumlamaya çalışacağız.
Not: Bazı okuyucular bizim tahminlerimizle ilgili görüşlerini değişik yöntemlerle bize iletiyorlar. Yaklaşık 20 yıldır siyaseti yakından takip eden ve bir çok siyasetçiye siyasi danışmanlık yapan birisi olarak siyasetin ne kadar kaygan bir zeminde yapıldığını, akşamdan sabaha dengelerin nasıl değiştiğini yeterince gözlemledik. Aday adayları ile ilgili yorumlarımız bir taraftan duyumlara dayanırken, bir taraftan da doğru isimlerin gündeme gelmesini sağlama amacını taşıyordu. Bu konuda da üstümüze düşeni yaptığımızı sanıyorum.