GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cemil DİRİM
YAZARLAR
11 Nisan 2011 Pazartesi

Hangi milletvekillerini istemezdim

Seçim tarihi yaklaşırken aday belirleme sürecinde son günler yaşanıyor. Artık önseçimdi, temayüldü, komisyondu bunlar geride kaldı. İnsiyatif genel başkanlar ve yakın kurmaylarında. Onlarda ince eleyip partilerine oy getirecek ama en önemlisi ilerde kendisine problem yaratmayacak sadık askerleri seçme telaşında. Değişik partilerden binlerce aday adayı vekillik rüyaları görürken, halen milletvekili olanlar da tekrar listelere girmeyi bekliyor. Görevini hakkıyla yapan ve seçmeniyle bağını koparmayan, taban siyasetini bilen ve uygulayan, meclis çalışmalarından kaytarmayan milletvekilleri tekrar listeye gireceğine dair güvenini koruyorlar. Ancak kontenjanla gelen, vatandaşa tepeden bakan, mecliste fazla gözükmeyen milletvekilleri ise kara kara düşünüp genel başkanın gözüne tekrar girmenin yollarını aramakta. Kendimi herhangi bir partiye mensup olmayan gazeteci yerine, değişik partilere mensup vatandaşların yerine koysam herhalde şu tür milletvekillerini tekrar listelerde görmek istemezdim.
 
CHP’ye gönül vermiş bir partili olsam, ilk önce İzmir dışından gelerek listelere giren İzmir de ikamet etmeyen milletvekillerini tekrar listelerde görmek istemezdim.
 
Başka partilerden ithal edilenleri, uzun süredir milletvekilliği yapan isimleri, yaptığı çıkışlarla partiye oy kaybettirenleri, örgütle bağı olmayan ve iletişim kurmayanları listede görmek istemezdim.
 
Peki kimleri isterdim; genç, vatandaşla kolay iletişim kurabilen, örgütte çalışan, kadın kollarında deneyim kazanmış kadınları, kentin ve ülkenin sorunlarına kafa yormuş ve bu konuda projeleri olanları listelerde görmek isterdim.
 
Ak Parti üyesi bir partili olsam, İzmir’de tanınmayan, İzmirli olmayan, vatandaşlara mesafeli, ilişkileri kentin elitleriyle sınırlı milletvekillerini listelerde görmek istemezdim.
 
Yerlerine genç, birikimli, siyasi deneyime sahip ve örgütte çalışmış, halkın nabzını tutabilen, İzmir’in sorunlarına çözüm önerileri olan, bu konuda gerekirse parti büyüklerine kafa tutabilecek, en önemlisi İzmirli olan isimleri listelerde görmek isterdim.
 
MHP’ye mensup bir partili olsam; Oktay Vural ve Ahmet Kenan Tanrıkulu dışındaki adını hatırlamadığım iki milletvekilinin listelerde olmasını istemezdim. Onların yerine yılardır İzmir’de MHP’nin lokomotifi olan Musavvat Dervişoğlu gibi isimleri listelerde görmek isterdim.
 
Bir vatandaş olarak tüm partilerden beklentim aday listelerine gereken hassasiyeti göstermeleri, yıllardır yaşadığım ve çok sevdiğim İzmir’e katkı sağlayabilecek adaylara şans vermeleri, gittikçe içine kapanan emekli şehri olan İzmir’e sıçrama yaptıracak insanları listelerde ön sıralara koymaları, İzmir listelerinde kontenjan milletvekillerine yer vermemeleridir.   Dilerim 13 Haziran’da hangi partiden seçilirse seçilsin kalbi İzmir için atan 26 milletvekilini Ankara’ya yolcu ederiz. Bunların kimler olacağını bekleyip göreceğiz.
 
Not 1: Daha önce yazdığım Ak Parti’de listelere girebilecek sürpriz adaylarla ilgili yazıma ilginç tepkiler aldım. Bazıları yanılabileceğimi söylüyor. Listeleri yapmadığıma göre yanılabilirim de. Adı üstünde tahminimizi siyasi öngörülerimize dayanarak yazıyoruz. Ama sadece isimleri göz önünde bulundurarak değil. AK Parti’de tek seçici olan Başbakan Erdoğan’ın kendisini “ devlet başkanlığı”na götüren yolda kimlerle çatışacağını, kimleri yanında görmek isteyeceğini tahmin etmeye çalışıyoruz. 11 Nisan akşamı kimin haklı çıktığını göreceğiz.
 
Not 2: CHP’nin artık İzmir’i çanta da keklik görmekten vazgeçmesi lazım. Yine ilk sıraları ithal adaylarla doldururlarsa İzmirliler buna tepki gösterecektir. Bazılarını yakından tanıdığım birbirinden değerli 300 e yakın aday adayı varken İzmir’i tanımayan, bilmeyen insanları listede seçilecek yerlere koyarlarsa oy kaybına uğramayı göze almaları gerekir. İthal milletvekillerinin İzmir’in sorunlarına sahip çıkıp çözümü için yeterince çaba göstermediklerine defalarca şahit olduk. Listeleri İzmirli olmayanlarla doldurup sonra da hükümetin yatırım yapmadığından şikayet etmek çözüm değil.
 
Not 3: Siyasette kalıcı olmanın yolunun ilkeli olmaktan geçtiğini artık herkesin anlaması gerekir . CHP’nin İzmir’de önseçim yapmamasının zararlarını süreç içinde göreceğiz. Manisa da yapılan önseçimden birinci çıkan Hasan Ören’i tebrik ediyorum. Milletvekili olduğu yıllarda taban siyasetinin en iyi örneklerini sergileyen Hasan Ören, geçtiğimiz dönem liste dışı bırakılmasına rağmen, önseçimde aldığı rekor oyla örgütteki gücünü gösterdi.