GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
5 Haziran 2024 Çarşamba

5 Haziran Dünya Yeşil Yıkama Günü!

Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü… Yıllardır 5 Haziranlarda ve bilumum günlerde çevre üzerine kalem oynatan biri olarak bu türden yazıların buza yazıldıklarının farkındayım. Buza yazılan her şey önce suya dönüşüyor, sonra da buharlaşıyor.

Son zamanlarda sözde “çevreci” yaklaşımlarla iş tamamen “yeşil yıkama” ya dönüştü ve samimiyetini kaybetti.

Önce bu yıla bakalım, BM Çevre Programı (UNEP) ve Suudi Arabistan geçen Eylül ayında yaptığı duyuruda, Suudi Arabistan Krallığı'nın “arazi restorasyonu, çölleşme ve kuraklığa dayanıklılık” odaklı 2024 Dünya Çevre Günü'ne ev sahipliği yapacağını duyurmuştu. Suudların bu ev sahipliği girişimi için milyar dolar harcayacak olması başta BM çevreleri olmak üzere her yerde sevinçle karşılandı. Karşılandı ama hemen sonrasında da samimiyet tartışmaları başladı.

Evet bu yıl da mevzunun başında çölleşme geliyor. BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne göre, gezegendeki toprakların yüzde 40'a kadarı bozuluyor, bu durum dünya nüfusunun yarısını doğrudan etkiliyor ve küresel GSYİH'nin yaklaşık yarısını tehdit ediyor. Kuraklıkların sayısı ve süresi 2000 yılından bu yana yüzde 29 arttı; acil önlem alınmadığı takdirde kuraklıklar 2050 yılına kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebilir.

Arazi restorasyonu ise çok daha önem kazanıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için kritik önem taşıyan, tüm dünyadaki ekosistemlerin korunması ve yeniden canlandırılmasına yönelik bir çağrı olan BM Ekosistem Restorasyonu On Yılı'nın (2021-2030) temel dayanağıdır.

2024, BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesinin 30. yıldönümünü kutlayacak. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) Taraflar Konferansı'nın (COP 16) on altıncı oturumu 2-13 Aralık 2024 tarihleri ??arasında Suudi başkenti Riyad'da gerçekleştirilecek. Ve tabii ki “samimiyet” tartışmaları da bitmeyecek.

5 Haziran denildi mi ne oluyor? Dünyanın dört bir yanından büyük şirketler, sivil toplum kuruluşları, topluluklar, hükümetler ve ünlüler, çevresel sorunları desteklemek için Dünya Çevre Günü markasını benimsiyor.Vee “Yeşil Yıkama” da 5 Haziran’da zirveye çıkıyor. Kendilerine “yalandan” itibar yaratmak isteyen şirket ve kurumlar 5 Haziran’ın üzerinde tepiniyorlar. 6 Haziran’dan sonra bildiklerini okuyorlar.

Daha önce de yazdık, bir daha açıklayalımşu “Yeşil Yıkama” işini…

Yeşil Yıkama (İngilizce: greenwashing), bir şirketin veya kuruluşun çevre dostu veya sürdürülebilir olduğu izlenimini yaratmak için yaptığı yanıltıcı pazarlama uygulamalarını ifade eder. Bu terim, gerçekte çevreye zararlı veya sürdürülebilir olmayan uygulamaları örtbas etmek için kullanılan stratejileri tanımlar. Yeşil yıkama, tüketicileri yanıltarak çevre dostu ürün veya hizmetler sunduğuna inandırmaya çalışır.

Yeşil yıkamanın bazı yaygın örnekleri şunlardır:

  1. Yanıltıcı Etiketler: Ürünlerin çevre dostu veya organik olduğuna dair yanıltıcı etiketler kullanmak.
  2. Eksik Bilgilendirme: Sadece ürünün çevreye olan olumlu yönlerini vurgulayıp olumsuz etkilerinden bahsetmemek.
  3. Anlamsız İddialar: Bilimsel olarak kanıtlanmamış veya anlamlı olmayan çevre dostu iddialarda bulunmak.
  4. Reklam ve Pazarlama Kampanyaları: Çevreye zarar veren faaliyetleri gizlemek veya küçümsemek için tasarlanmış pazarlama kampanyaları yürütmek.
  5. Sertifikalar ve Logolar: Güvenilir olmayan veya yanıltıcı sertifikalar ve logolar kullanarak çevre dostu izlenimi yaratmak.

Yeşil yıkama hem tüketiciler hem de çevre için zararlı… Doğru ve dürüst bilgiye dayanmayan satın alma kararlarına yol açıyor, gerçek çevresel sürdürülebilirlik çabalarını zayıflatıyor. Bu nedenle, tüketicilerin ve denetleyici kurumların yeşil yıkama uygulamalarına karşı dikkatli olmaları ve şirketlerin çevresel iddialarını titizlikle değerlendirmeleri önemli.

Ama başta BM buna bakıyor mu sizce?

AFRİKA VE AMAZON ORMANLARINDA YEŞİL YIKAMA!

Son zamanlarda en tipik “yeşil yıkama” Afrika ve Amazon ormanları üzerinden yapılıyor.

Dünya çapında ormanlar, her yıl atmosferden uzaklaştırılan iki milyar ton karbondioksitin neredeyse tamamını temizliyor.

Günümüzde şirketler canlı ormanlarda depolanan karbon için “karbon kredisi” satın alabiliyor ve bunu kendi sera gazı emisyonlarıyla dengeleyebiliyor. Uluslararası finansörler, 2050 yılına kadar Afrika'nın, çoğunlukla ormanlardan olmak üzere, yılda 1,5 trilyon ABD doları tutarında karbon kredisi satabileceğini tahmin ediyor. Çevresel sosyal bilimciler orman karbonunun bir emtia olarak alınıp satılmasının, ormanların diğer çevresel ve sosyal kullanımlarına göre önceliklendirilmesi durumunda tehlikeli olduğunu bulmuşlar.  Bilim insanları bu kapitalist oyunun çevresel hasara ve ormana bağımlı insanların yer değiştirmesine bile neden olabileceğini söylüyorlar.

Ormanları yalnızca karbon yutakları olarak yönetmek, topluluklar tarafından çiftçilik ve diğer faaliyetler için kullanılan çayırlar gibi ormansız arazilerin topluluktan alınıp zengin şirketler veya hükümetler tarafından geniş ağaç dikim alanları oluşturmak için kullanıldığı "yeşil gaspları" teşvik edebilir. Özellikle Sahraaltı Afrika, bir milyon hektar orman restorasyonu ve ağaç dikimi için hazır ve ucuz bir yer olarak hedefleniyor.

Bu durum özellikle bağımlı oldukları ormanlar ve topraklar üzerinde güvenli haklara sahip olmayan insanlar için tehdit oluşturuyor. Hatta bu toplulukların ormana girişi kısıtlanabilir veya yasaklanabilir.

Dünya vahşi sistem tarafından her gün biraz daha kötüye götürülüyor.

Bu nedenle 5 Haziran Dünya Yeşil Yıkama Günü