GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
3 Haziran 2024 Pazartesi

Meksika’da sol ve Hindistan’da yeniden aşırı sağ!

Hayli sıcak geçmeye aday 2024 yaz aylarında çok sayıda seçimin tanığı olacağız. Önümüzdeki hafta Avrupa AB parlamentosu için seçime gidecek, 4 Temmuz’da İngiltere seçimleri var. Dünkü seçimlerde dünyanın iki ucundakiiki ülkeden “beklenen” sonuçlar geldi.

Aklı başında insanları sevindiren haber Meksika’dan geldi. Başarılı belediye başkanlarının ülkeyi de yönetebilme becerileri olduğunu ortaya koyan bir sonuçtu bu ve Meksika, ezici zaferle Claudia Sheinbaum’u ilk kadın cumhurbaşkanı olarak seçti. Bu yazıyı kaleme alırken Mexico City eski belediye başkanının Morena partisi de Kongre’de olası üçte ikilik süper çoğunluk yolunda ilerliyor. Ülkenin seçim komisyonunun hızlı sayımına göre Claudia Sheinbaum, oyların en az yüzde 58,3’ünü alarak Meksika’nın ilk kadın cumhurbaşkanı seçildi.

Bu sonuçta beni sevindiren önemli bir etken de seçilen cumhurbaşkanının iklimbilimci ve slowfood dostu olması…

Balkon konuşmasında “Çoğulcu, çeşitli ve demokratik bir Meksika hayal ediyoruz. Bizim görevimiz ayrım gözetmeksizin her bir Meksikalıyla ilgilenmek ve her zaman da öyle olacaktır” diyerek sözlerine başlayan Sheinbaum şöyle devam etmiş:

“Pek çok Meksikalı projemize tam olarak katılmasa bile, daha adil ve daha müreffeh bir Meksika inşa etmeye devam etmek için barış ve uyum içinde yürümemiz gerekecek.‘Meksika halkına tarihimizi, sonuçlarımızı, inancımızı ve irademizi tanıdıkları, ama hepsinden önemlisi ulusal projemizi tanıdıkları için teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca minnettarım çünkü cumhuriyetin 200. yılında ilk kez Meksika’nın ilk kadın başkanı olacağım.”

Yeni başkan, dünyanın her yerinden, çoğunlukla da Türkiye’den gelip ABD’ye giden büyük göçmen akınının Meksika’yı geçmesi ve ABD’de morfin bazlı uyuşturucu salgınının şiddetlendiği bir dönemde uyuşturucu kaçakçılığı mevzularında Beyaz Saray’la gergin müzakerelerle karşı karşıya kalacak.Meksikalı yetkililer, ABD başkanlığının Kasım ayında Donald Trump tarafından kazanılması durumunda bu müzakerelerin daha zor olmasını bekliyor. Bir suçtan hüküm giyen ilk ABD başkanı olan Trump, Meksika’da üretilen Çin arabalarına yüzde 100 vergi uygulayacağına söz verdi ve kartellerle savaşmak için özel güçleri harekete geçireceğini söyledi malum.

***

Meksika’da sol kazandı ama Hindistan’da aşırı sağ beklendiği gibi seçimi önde tamamlamış görünüyor ve bu durumda Narendra Modi’nin kazanması kesinleşti. Modi’nin iktidardaki BJP’si, muhalefet adaylarının sindirildiği ve Müslüman seçmenlerin baskı altına alındığı iddialarının ortasında üçte iki çoğunluk elde edebilir.

Neredeyse bir milyar seçmenin katıldığı, Hindistan tarihinin en uzun ve en büyük seçimi olan seçim, Nisan ortasında başladı. 1 Haziran’a kadar yedi aşamadan oluşan ölümcül bir sıcak hava dalgası ülkeyi etkisi altına aldı; bazı bölgelerde sıcaklık neredeyse 50°C’ye ulaştı ve düzinelerce seçmen ve sandık görevlisinin ölümüne yol açtı.

Sayım yarın sabah 08.00’de başlayacak ve sonuçların aynı gün açıklanması bekleniyor. Oy sayımı, ülke genelindeki 543 seçim bölgesinin her birindeki sayım istasyonlarında eş zamanlı olarak yapılıyor. Hindu milliyetçi siyaseti son on yılda ülkenin laik demokrasisini önemli ölçüde yeniden şekillendirirken Hindistan’ın “diktatör” olmakla suçlanan başbakanı Modi, Nehru’dan sonra ilk kez üst üste üç dönem kazanan başbakan olacak.

Muhalifler, BJP’nin muhalefet adaylarını ve partilerini taciz ederek ve korkutarak çalıştığını iddia ettiler seçim sürecinde. BJP’nin Müslüman seçmenleri bastırarak Hindistan’ın demokratik süreçlerini baltaladığını da söylediler. Modi’nin kampanya sürecinde Müslüman karşıtı söylemleri kutuplaştırdığı da görüldü.

Öyle enteresan bir ülke ki Hindistan dünün en önemli olayı, en önde gelen muhalefet liderlerinden biri olan Delhi’nin başbakanı Arwind Kejriwal, seçimlerde kampanya yapmak üzere geçici kefaletle kısa süreliğine serbest bırakıldıktan sonra hapse geri dönmesiydi. Kejriwal, kendisine yönelik yolsuzluk davasının Modi hükümeti tarafından partisini baltalamak amacıyla “siyasi olarak motive edildiğini” iddia ediyor.

Muhalefetin bir zamanlar zorlu Kongre partisinin en önde gelen üyesi ve onlarca yıldır Hindistan siyasetine hakim olan bir hanedanın evladı olan Rahul Gandhi, geçen yıl Modi’nin partisinin bir üyesinin şikayeti üzerine cezai hakaretten suçlu bulunmuştu. İki yıl hapis cezasına çarptırılması, kararın bir yüksek mahkeme tarafından ertelenmesine ve demokratik normlara ilişkin endişelerin artmasına neden olan Gandhi’nin parlamento üyeliği düşürülmüştü.

Hindistan’da ana akım medyanın BJP hükümetinin denetimi altına alındığı görülüyor ve kampanya sırasında ağırlıklı olarak Modi yanlısı röportajlar yayınlandı; bunlar arasında Modi’nin peygamber olduğunu iddia edenler de vardı. Modi’nin birkaç kez Tanrı tarafından seçildiğini ilan ettiği düzinelerce yaltakçı röportaj arşivlerde duruyor.

Kampanya sona ererken, kampanya süresince 200’den fazla mitinge katılan Modi, Tamil Nadu’daki manevi bir alanda 45 saatlik bir meditasyon inzivasına çıktı. Her ne kadar izolasyonda olduğu söylense de yüzlerce televizyon kamerası hazır bulundu ve 24 saat haber kanallarından canlı olarak yayınlandı. “Kaynaklar” sağcı medyaya, başbakanın hindistancevizi suyu ve üzüm suyundan oluşan yalnızca sıvı diyetiyle hayatta kalacağını söyledi.

Hindistan yeniden bindi bir “alamete”…