GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
5 Aralık 2018 Çarşamba

Selin Hanım’ın çıkışı!

Uzun süredir ortalıkta yoktu!

Ara sıra ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar ile ilgili basın açıklamaları yapıyor, onu da bülten olarak geçiyordu.

En son 16 Kasım’da yaptığı açıklamada, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçesini eleştirerek ülkedeki “araştırmacı” kadrosunun yetersizliğini gündeme getirdi.

Ardından bir gazeteye yaptığı açıklamada ise, “Türkiye’yi yıkan anlayış Türkiye’nin başkenti Ankara'da saray tarafından inşa edildi. Enflasyonla mücadele adına halkın üzerine zabıta salınıyor. Peki doğalgaza, elektriğe, bu üreticinin ithal girdilerine zammı kim yaptı? Saraya zabıta gitti mi? Asıl zabıtanın saraya gitmesi gerekiyor”  ifadelerini kullandı.

CHP’nin İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’den bahsediyorum.

Ekonomi alanının uzmanı, mali konuların bilirkişisi ünvanıyla CHP kadrolarında kendisine yer bulan ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kısa sürede “gözdesi” haline gelerek parti sözcülüğüne getirilen Böke’nin sonradan “çöküşünü” ve “ivme düşüşünü” anlatmaya gerek yok.

Bir dönem Kılıçdaroğlu sonrasında “genel başkan” olarak tarif edilen Böke’nin siyasi kimliği zamanla parti içi muhalefete dönüştü. Son olarak, “olağanüstü kurultay” çağrısı ve değişim talebiyle açıklamalar yaptı.

O dönem, bugün hazırlığı yapılan yerel seçim sürecini kast ederek, “Aynı siyasi anlayışı, aynı iş yapma biçimini, aynı yönetim anlayışını sürdürsek başarısız olacağımız neredeyse artık garanti haline gelmiş vaziyette. Bu siyaset ve yönetim biçimi ülkedeki umutsuzluğu büyüten bir unsura dönüşmüş durumda. Bilakis yerel seçimlerde de başarı sağlamak için bu değişime ihtiyaç var. Yerel seçimlerde başarıyı getirecek olan da yeniden toplumla bizi bir araya getirecek, halkın ihtiyaçlarını okuyup buna karşılık verecek olan ama önemlisi yitirilen umudu yeniden yeşertecek bir şeyler yapmak gerekiyor” demişti.

Yani o da “köklü değişimden” yana tavır aldı!

Gelelim aradan geçen zamanda yaşananlara… Uzun süredir kente bile uğramayan Böke’nin CHP İl Başkanlığı’nda yaptığı “ekonomi” kapsamlı toplantıdaki sözleri bir hayli ilginç. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına sıcak yaklaşan Böke, kendisine yöneltilen soruya, “Ben CHP’nin eşitlik, özgürlük, demokrasi, laiklik, barış değerleriyle siyasetin büyütülmesi ve Türkiye gerçekliğine dönüşmesi için elimden geleni her zaman yaptım, yapmaya da devam edeceğim. Bunun için de çalışan herkesle birlikte bunu bir Türkiye hikayesine dönüştürmek için hangi noktada ne yapmam gerekiyorsa yapıyorum. İzmir ile beraber yol yürüdüm, yürümeye de devam edeceğim” yanıtını verdi.

Bu sözler, AK Parti’nin İzmir adayı olarak gösterdiği ekonomi eski Bakanı ve Denizli eski Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi’nin karşısında yer almak isteyen bir “rakip” edasını taşıyordu.

Bir dönem yaptığı açıklamalarla tartışmalara neden olan Böke’nin hafızalara kazınan çok önemli sözleri var. Bunların en başında HDP ve PKK’ya yönelik sözleri yer alıyor. Böke’nin, o dönem yalanladığı “PKK ile masaya oturma” söylemi üzerinden başlayan tartışmalar halen daha tazeliğini koruyor. Yine, Suriye meselesinde PYD ile görüşme konusu gündeme geldiğinde, “Ne ben ne arkadaşlarım bir yapının terör örgütü olup olmadığına dair bir değerlendirme yapacak istihbari bilgiye ve kurumsal yapıya sahip değiliz” demişti.

Gelelim diğer bir konuya!

Parti kongresine katılmak için İzmir’e gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan Pazar günü önemli bir açıklama yaptı.  Yerel seçime yönelik CHP-HDP İttifakı söylemlerine destek niteliği taşıyan sözler bir hayli ilginçti. Buldan, “İzmir’de HDP olarak ortak bir aday çıkarmanın yöntemlerini arıyoruz. Bir güç birliğine ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ama bunu demokratik ilkelerimizden vazgeçmeden, herkesin istediği, benimsediği, ‘ortak adayımdır’ dediği kişiyi hep birlikte bularak yapacağız. Bunu başarabilirsek AKP-MHP faşist zihniyetini bu güç birliğiyle devireceğiz. Güç birliğiyle İzmir’de de İzmir halkının istediği bir adayla seçim yarışına gireceğiz” dedi.

“İki konunun birbiriyle ne alakası var?” diyebilirsiniz!

Ama MHP ile AK Parti’nin ittifak yaptığı bir ortamda;

CHP ile İYİ Parti’nin pürüzleri aşmaya çalıştığı şu günlerde, HDP’nin büyük şehirlerdeki potansiyelini yok saymamak gerekiyor. İstanbul ve Ankara gibi iller başta olmak üzere İzmir’de de iki milletvekiliyle sahada olan HDP, 24 Haziran'da aldığı CHP oylarının borcunu “yerelde” ödemek ister mi?

Bu isim kim olursa uzlaşılır?

İşte burada İzmir’de şimdiye kadar ortaya çıkan potansiyel adaylara bakmak gerekiyor. HDP, bana göre Böke gibi bir ismin adaylığında CHP’ye açık ve net destek verir!

Peki CHP böyle durumda zaten “güçlü olduğu” İzmir’de ne yapar?

O’nu da zaman gösterecek…