Yerel seçim takviminin hızla ilerlediği şu günlerde siyasetin ana gündemi “adayların” kimler olacağı!
Hepimiz biliyoruz ki mevcutlar yerini korumak, alternatifler de onların yerine geçmek için var gücüyle çalışıyor. Bu durum partilerin güçlü olduğu yerde “aday bolluğunu” getiriyor. Özellikle şahısların değil partilerin tercih edildiği yerde “ceketi koysam seçilir” anlayışını bilen aday adayları tüm imkanlarını seferber etmeye şimdiden başladı.
Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir de bunların başında geliyor.
Malum, İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil kent genelinde 31 belediye başkanlığı koltuğu var. Bunların 23’ünü CHP’li, 7’sini AK Partili 1’ini ise MHP’li başkan yönetiyor.
1 Ekim tarihinde kenti 15 yıldır yöneten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kararını açıklayacak. Şimdiye kadar “görevi bırakma” konusunda alt mesajlar veren Kocaoğlu’nun yine bu şekilde bir tavır takınması bekleniyor. Bunu yaparken de elbette sadece “ben gidiyorum, ne haliniz varsa görün” demeyecek. Kentin olası AK Parti’ye geçme ihtimali, İYİ Parti dengesi, kırsal oylar ve blok seçmen tercihi gibi konuları içinde barındıran “siyasi atmosferin” sorumluluğunu da CHP Genel Merkezi’yle paylaşacak. Yani orada üst makamlarda bulunan karar vericilere doğru bir ateş topu yollayacak!
Kısa süre sonra yapılacak bu açıklamanın detaylarını biz de herkes gibi öğreneceğiz. Gerçek olan şu ki söylemin yöntemi, tarzı, içinde nelerin olacağını sadece Aziz başkan biliyor.
MHP’nin AK Parti’ye destek olacağı, İYİ Parti’nin pazarlıkla CHP’den yana tavır koyacağı yeni süreçte İzmir’de AK Parti cephesi de oldukça hareketli. Kenti uzun yıllardır almak isteyen iktidarın da ciddi kozları var. Büyükşehir Belediyesi’nin kale duvarlarını TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile 2014 yılında zorlayan iktidar sadece 7 ilçe belediye başkanlığını alarak surda gedik açabilmişti. Yıldırım bu durumu bir törende, “kenti gerdan gibi çevrelerden sardık, bundan sonra daha içeride girme zamanı” sözleriyle değerlendirmişti. Yani, 2014’te göreve gelen AK Partili belediye başkanlarına, “çalışın, örnek işlere imza atın, biz size destek veriyoruz, kendinizi İzmirlilere gösterin” demişti.
Peki bu talep ne kadar gerçekleşti onu da seçmen değerlendirecek!
Geçtiğimiz günlerde kulislere Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı kıdemli siyasetçi Binali Yıldırım’ın özel bir görüşme yaptığı ve bu görüşmede İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in adaylığının masaya yatırıldığı yansıdı.
Bir sorun olmazsa Özgener şimdilik favori olarak görünüyor!
İzmir Ticaret Odası seçimlerinde adeta önü açılan ve koltuğu önemli hamlelerle çok da zorlanmadan alan Özgener’in kent ile çok eskilere dayanan bir geçmişi var. Asfalt Osman lakaplı eski Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Kibar’ın torunu olan Özgener’i siyaset, ticaret ve spor camiası da çok yakından tanıyor. EXPO süreci dahil birçok önemli konuda kentte rol alan Özgener’e Erdoğan, “adayımızsın, çalış” talimatı verebilir.
Bunun yanında Özgener’i tanımayan önemli bir kesim, ciddi bir kitle var!
O da, AK Parti’nin şimdiye kadar emek veren, çaba gösteren teşkilatı…
İşte burada “Özgener istiyor mu” sorusunun yanında AK Parti açısından “teşkilatla kucaklaşamama” riski bulunuyor.
Parti’de konuşulan Özgener dışında önemli formüller de yok değil. Mesela çiçeği burnunda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti Genel Merkez Ar-Ge Başkanı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Milletvekili Atilla Kaya, İl Başkanı Aydın Şengül alternatif olarak duruyor.
AK Parti’de uzun yıllar siyaset yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da listeye girebilecek isimlerden…
Bir sürpriz kişi daha var. O da EGEV Başkanı ve CHP İzmir eski Milletvekili Mehmet Ali Susam… Son dönemde AK Parti hükümetinin bakanlarına program yapan ve kentin tüm konularına vakıf olan Susam’ın uzun süredir yürüttüğü “siyaset üstü” bir figür imajı bulunuyor. Daha önce, Başkan Kocaoğlu’nun Başdanışmanı İlknur Denizli’yi milletvekili yapan AK Parti bu kez CHP’de çok önemli görevlerde bulunmuş İzmir Esnaf Odaları Birliği’nin Onursal Başkanı da olan Susam’a teklif götürerek kaleyi içten fethetmeyi deneyebilir.
“Olmaz” demeyin…
Siyasette her şey olur!