İzmir CHP örgütü bir aydır O’nu konuşuyor…
Özellikle…
İlçe kongrelerinde ortamı “ateşleyen” konuşmaları ile…
Aslında…
Bu kadim kentin görüp, görebileceği…
En esaslı hatiplerin başında geliyor…
Kimilerine göre…
Bir “belagat” mucizesi…
O’nu konuşurken dinleyenler…
Adeta başka bir evrene geçiyormuş gibi oluyorlar…
***
CHP’nin İzmir Kongresi’ne çeyrek kala…
Müthiş bir sürpriz yaşanıyor…
İlçe kongrelerinin neredeyse tamamına gelip…
Yaptığı konuşmalarla partilileri coşturan…
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yüksel Çakmur’un…
İl başkan adayı olacağı iddia ediliyor…
Adeta “Anka Kuşu” gibi…
Küllerinden yeniden doğduğunun işaretini çakıyor…
Kıdamli siyasetçi…
Kıdemli milletvekili…
Kıdemli bakan ve unutulmaz başkan…
***
Hakkı mı?
Neden olmasın?
O koltuk “Atadan CHP’liyim diyen” herkesin hakkı…
Yaşı, filan bırakalım bi’kenara…
Eskişehir’in CHP’li Reisi Büyükerşen Hoca…
21 yıldır başkan; beşinci dönemini sürüyor ve…
82 yaşında maşallah…
Düşünün artık…
İkinci Dünya Savaşı bile…
Prof. Yılmaz Büyükerşen doğduktan iki yıl sonra başlamış…
Yüksel Çakmur ise…
Henüz 78 yaşında…
Bellek pırıl pırıl, maşallah…
Hani, istikbal vaat eden genç politikacılar için derler ya…
Meşhur atasözüdür…
“Suya götürür, susuz getirir…” misali…
E, o zaman!
Neden CHP İzmir İl Başkanlığı için aday olmasın?
***
Aslında…
Dibine kadar demokrat olduğu için…
İflah olmaz bir ön seçim tutkunu…
Siyasi hayatı…
Önseçim zaferleriyle taçlanmış…
Özgürlük ve demokrasiye vurgun…
Bir Yüksel Çakmur’dan bir söz ediyoruz…
***
Üniversitede iktisat okurken…
CHP Gençlik Kolları’nda siyasete başladı…
1971 mahalli seçimlerinde…
Henüz 28 yaşında Buca Belediye Başkanlığı’na aday adayı oldu…
O sırada İsmet Paşa CHP Lideri’ydi…
İzmir’den heyetler gitti Altıok’un Genel Merkezi’ne…
“Olmaz Paşam…” dediler ve eklediler:
“Bu yaşta belediye başkanı mümkün mü, ne tecrübesi var ki?”
İnönü, İzmir’den gelen heyetlere hep aynı şeyi söyledi:
“Bana değil; üyeye gidin…”
O tarihte ön seçim oldu Buca Reisliği için…
Sandıktan O genç adam çıktı…
Yüksel Çakmur, o günler için…
Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı unvanına sahip olmuştu…
***
Çalıştı, didindi, Buca’ya kendini sevdirdi…
1973 Genel Seçimleri gelip çatmıştı…
Belediye başkanlığı sürerken…
Milletvekilliğine aday oldu…
Önseçimi kazandı; ardından İzmir’in vekili seçildi...
Başkan odasına veda etti; TBMM’ye uçtu…
1977 seçimlerinde bir kez daha vekil seçildi…
Rahmetli Bülent Ecevit’le birlikte…
1973 – 1980 arasında vatanına-milletine hizmet etti…
Al sana bi’başarı daha…
Ecevit’in Bakanlar Kurulu’nda iki kez…
Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev yaptı…
Yine o tarihler için…
Türkiye’nin en genç bakanı unvanını kimselere bırakmadı…
Gençlerin Bakanı olarak…
Gençlere iş ortamı yarattı…
“Gençlik Kampanyaları” başlattı…
İzmir'in hemen hemen tüm ilçelerine…
Spor salonları, yüzme havuzları, semt sahaları yaptırdı…
Üniversiteye sahip tüm illerde yurtlar açılmasını sağladı…
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ile…
Herkes gibi sarsıldı…
Siyaset yasağına uymadığı gerekçesiyle…
Çanakkale Zincirbozan’da dört ay gözetim altında tutuldu…
İzmir’e döndü…
Boş durmadı; Hukuk Fakültesi’ni bitirdi…
Zor günler yaşadı…
Dik durdu; hiç eğilmedi…
İçindeki Siyaset Aşkı daha bir alevlenmişti…
1989 Yerel Seçimleri gelip çattığında…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönetmeye talip oldu…
O sırada CHP kapalı olduğu için…
Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de siyasete döndü…
Ön seçime girdi, aslanlar gibi…
Alev Coşkun gibi efsane bir ismi geride bıraktı…
Mart 1989’da yapılan yerel seçimlerde…
SHP’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi…
Yüksel Çakmur’un İzmir Reisliği…
Özfatura'ya karşı kaybettiği 1994 yerel seçimlerine kadar sürdürdü…
***
Şimdi, an itibarıyla…
Yüksel Çakmur gibi bir efsanenin…
“Ege’deSonSöz”ün siyaset muhabiri Mehmet İşler’e söyledikleri…
Bence çok önemlidir:
“Benim bir yere gelmem, il başkanlığı için adımın bahsedilmesi önemli değil… Asıl bahsedilmesi gereken özgürlük ve demokrasidir… Mesela ön seçim gelmeli... Ön seçim basit bir kavram değil ki! Bunlar ortadan kaldırılmış, hangi kişi gelecek? Kişileri bırakıp düşünceleri yarıştıralım… Partinin içine özgürlüğün gelmesi ve tepeden gelen atama modelinin kalkması lazım... Bu da örgüte saygıdır... Bir yere gelmek için, (Ben buraya gelmek istiyorum) tutkularının bırakılması lazım... Adaylık sorusunun yanıtı bende değil… Bu sorunun yanıtı CHP’lilerde…”
***
Başa dönelim…
Merak ettiniz di’mi, neden “Anka Kuşu”?
Çünkü…
Masallara konu olan Anka Kuşu…
Mitoloji’de dirilişi, yeniden var oluşu anlatır…
Efsaneye göre…
Sabreden ve emek veren herkes inanışa göre…
Kendi Anka Kuşu’nu yaratabilir…
Küllerinden doğduğuna inanılan Anka Kuşu…
Aslında kendi şansını yaratmaktır…
Bunun için sabırlı olmak, çaba sarf etmek çok önemlidir…
***
Bitiriyoruz…
CHP, kuşkusuz İzmir için en doğru seçimi yapacaktır…
Ama…
Asıl önemli olan…
Bir CHP hafızası olarak kabul edilen…
Yüksel Çakmur’un…
Aday olarak çıkmasa bile…
Siyaset’en söylediklerinin…
Hala “derin iz” bırakmaya devam ettiğini görmek bile…
CHP için sevindiricidir!
Nokta…
Sonsöz: “Geçmişte kaç kere kül’e dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla… / Hz. Mevlana…”