GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
30 Haziran 2020 Salı

Bir istifanın perde arkası

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Celiloğlu istifa etti.

Bu istifa, üniversite camiasında şok etkisi yarattı.

Murat Hoca, görevden mi alındı, istifaya mı zorlandı?

İşin o kısmını net olarak bilemiyoruz.

Peki bu istifanın perde arkasında neler vardı?

***

Koronavirüs salgınında çok büyük bir özveri gösteren sağlık çalışanlarına destek vermek, hepimizin boynuna borçtur.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanları, o süreçte verdikleri insanüstü mücadelenin ardından ödül beklerken, döner sermaye gelirlerinin yüzde 20 civarında kesildiğini görünce…

Kahroluyorlar, üzülüyorlar.

O sırada sendika başta olmak üzere herkes bir anda hareketleniverdi.

Bir eylem kararı alındı.

CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır ve hastanenin bulunduğu ilçe olan Balçova’nın Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, eyleme katılarak sağlık çalışanlarına omuz verdi.

Vekiller, hastane yönetimini eleştirdi, pandemi sürecinde canlarını dişlerine takarak çalışan sağlıkçıların taleplerinin yerine getirilmesini istedi.

Fatma başkanın ağzından tek kelime çıkmadı.

Sağlık çalışanlarını desteklemekte ne kötülük olabilir?

Onların haklarını aramak, onlara omuz vermek, ne zamandır suç olarak kabul ediliyor?

Vay efendim, sen misin sağlık çalışanlarının yanında yer alan!

Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, hedefe kondu.

***

Üniversite, bu dayanışmaya eylemle karşılık verdi.

Egedesonsöz bu haberi, “Eyleme eylemli yanıt” başlığıyla duyurdu.

Hastanenin Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü’nün liderliğinde bir grup, Balçova Belediye hizmet binasının karşısındaki Cumhuriyet Meydanı’nda bir eylem yaptı.

Semih Hoca, Fatma Çalkaya’nın katıldığı eyleme siyasetin bulaştığını söylüyor ya…

Semih Hoca da Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreteri Sahip Tiryakioğlu, rektör yardımcıları, AK Parti Balçova İlçe Başkanı Berkan Yıldızhan ve MHP Balçova İlçe Başkanı Fazıl Şahin, birkaç meclis üyesi, AK Parti ve MHP’nin Gençlik ve Kadın Kolları üyeleriyle birlikte gidiyor Cumhuriyet Meydanı’na…

Küçükgüçlü eylemde yaptığı açıklamada; döner sermayeye konu olan tahakkukun, pandemi nedeniyle düştüğünü…

Dolayısıyla döner sermaye ödemelerinin azaldığını falan anlatıyor.

Bu kesintinin, keyfi olmadığını dile getiriyor.

Buraya kadar hiçbir sorun yok.

Fakat…

 “Balçova Belediyesi’nin hizmetleri ile yaşanan sıkıntılar, vatandaşlarımız tarafından bize sıklıkla iletiyor…”

“Öncelikle, kendi çalışanlarına virüsten koruyucu önlemler aldırmalı…”

“Hizmet binalarında fiziki mesafe kurallarını uygulatmalı, ilçe genelinde etkili dezenfektan işlemi yapmalı…”

“Hastanemizi protesto etmek yerine, asli görevini yapmalı…”ya getirince…

Gerilim tırmanıyor.

***

Peki bu süreçte neler yaşandı?

Murat Celiloğlu, neden istifa etti?

Ya da ettirildi?

İddiaya göre…

Rektörlükten, yazılı olmayan bir talimat geliyor.

Üniversitenin rektör yardımcılarının, genel sekreterin ve üst düzey yöneticilerin katılım göstermesini isteniyor.

Bu talimata herkes uyuyor da…

Sadece Tıp Fakültesi  Dekanı Prof. Dr. Murat Celiloğlu, eyleme katılmayı kabul etmiyor.

Bu arada, eyleme katılan sağlık çalışanları hakkında idari soruşturma başlatılıyor.

Murat Hoca, buna da karşı çıkıyor.

Tüm bunlar, Dekan hocanın hanesine eksi olarak yazılıyor tabii ki…

Olan biten her şey, üniversite yönetimine, rektöre iletiliyor.

Sonrasında da olanlar oluyor.

Murat Celiloğlu, istifa mı etti, ettirildi mi, yoksa görevden mi alındı?

Bu sorunun yanıtını bilemiyoruz elbette.

Bir gün tabii ki ortaya çıkacak.

Bildiğim kadarıyla, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tarihsiz ama imzalı istifa dilekçeleri her zaman çekmecededir.

Önceki yıllarda sıkça gördüğümüz bir olaydır, rektörün, anlaşamadığı rektör yardımcısını, genel sekreteri, çekmecedeki o tarihsiz ama imzalı istifa dilekçesini devreye sokmak…

Prof. Dr. Murat Celiloğlu, “Yönetimle aranızda bir sorun mu oldu?” sorusuna…

“Orası muhakkak” cevabını verdi.

Bu cevap, sizce de çok manidar değil mi?

Çok şey anlatmıyor mu?