Alsancak Stadı, stattan öte bir yerdi.
Ne güzel anılar yaşandı orada…
Unutulmaz zaferlere imza atıldı bu futbol mabedinde…
Spordan gelen bir gazeteci olarak benim de orada sayısız anılarım var.
1910 yılından itibaren futbol alanı olarak kullanılan sahaya açık ve kapalı tribünler yapılınca, stada dönüştü 1929 yılında…
Adı da “Alsancak Stadı” oldu.
1971’de Mimar Harbi Hotan tarafından son şekli verildi.
22 Ağustos 2015’te yıkıldı.
Nisan 2017’de ihalesi yapıldı.
9 Eylül 2017’de temeli atıldı.
Ne tesadüftür ki, Göztepe Gürsel Aksel Stadı da Aralık 2015’te yıkıldı.
Alsancak Stadı’ndan 4 ay sonra…
14 Haziran 2017’de ihalesine çıkıldı.
Alsancak Stadı’ndan 2 ay sonra…
Ne ilginçtir ki, Göztepe Gürsel Aksel Stadı…
Daha geniş adıyla Göztepe Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi 26 Ocak 2020’de Göztepe-Beşiktaş maçıyla açıldı.
Fakat Alsancak Stadı, hala açılmadı.
Neden?
Göztepe Stadı’nı TOKİ yaptı.
Para vardı, ekip vardı.
Ya Alsancak Stadı?
Burası, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bütçesinden inşa edildi.
Ödenekler durdu, iş durdu.
Para geldi, çalışmaya başlandı.
İddiaya göre…
2019 yılına ait 30 milyon liralık ödeneğin yarısı Kastamonu Stadı’na kaydırılmasaydı!
Alsancak Stadı, şimdiye çoktan bitmişti!
Yine de “Buna şükür” diyelim.
***
Alsancak Stadı ne zaman hizmete girecek?
Bu konuyu önce Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Nüammer Uslu’yla görüştüm.
Müdür bey dedi ki:
“Müteahhit firma, çalışmalara devam ediyor. Genel Müdürlük, önümüzdeki hafta çim ihalesine çıkacak. Koltuklar da henüz takılmadı. İkisini aynı anda yapmaya çalışacağız. Amacımız, stadı en kısa zamanda bitirmek. Önümüzdeki sezona yetiştirmek istiyoruz.”
Özetle…
Hazır çim getirilecek, zemine serilecek!
Bir de koltuklar monte edilecek!
Sonra yeni mabette futbol maçları, kaldığımız yerden devam edecek.
Yeni sezona yetişir mi?
İstenirse pekala yetişir.
Fakat inşaatına daha sonra başlandığı halde Göztepe Gürsel Aksel Stadı açılırken…
Alsancak Stadı’nda zaman hoyratça harcandı.
Sezon başına yetişmezse…
Diyecekler ki, “Sezonun ikinci yarısına yetiştireceğiz!”
Umarım ve dilerim ki, yeni sezona hazır olur.
Bu arada Alsancak Stadı ile ilgili bir tesellimizi de belirtmeden geçmeyelim.
En büyük korkumuz, Alsancak Stadı’nın yerine AVM yapılmasıydı.
Şükürler olsun ki, kamuoyu baskısıyla beyinlerin bir kenarına gizlice işlenmiş AVM düşüncesinde vazgeçildi.
Şekli şemali, havası değişmiş olsa da…
Alsancak Stadı, stat olarak kaldı.
***
“Peki, adı ne olacak?” sorusuna gelelim.
Alsancak’tan kim rahatsız olduysa…
Adı, “Mustafa Denizli” olsun diyenler çıktı.
Mustafa Denizli de Altay ile bütünleşmiş birisi.
Kimse Mustafa Denizli adından asla rahatsız olmaz.
Hatta, Alsancak Stadı’nın önündeki “Altay”ı da yok saymaya kalkıştılar.
İzmir’in futbol mabedi, hangi isimle anılacak?
O da belirsizliğini koruyor.
Altay Asbaşkanı Sabri Sevenoğlu, bu konuda bakın neler diyor:
“Stat, yeni sezona yetişmesin yetişir ama çim oturmazsa, maç oynanması mümkün olmaz. Ödenek çıkarsa, en kısa zamanda çimler de serilir, koltuklar da döşenir. Çimlerin döşenmiş olması, hemen maçların burada oynanabileceği anlamına gelmez. Stadın kullanım hakkı, son kiracısı olduğumuz için bize ait. Keşke tahsisi Altay’a yapsalar! Tahsisi bize yapsınlar da ismini ne koyarlarsa koysunlar.”
Eski statta “Altay Alsancak Stadı” yazıyordu.
1998 yılında, bugünkü Asbaşkan Sabri Sevenoğlu asmıştı o tabelayı…
Gözümüz gönlümüz o kadar çok alıştı ki bu isme…
Bekleyip göreceğiz, stadın yeni adını…
Önce açılsın, ismi sonra yine tartışırız.
Ne zaman açılacağına tekrar dönecek olursak…
Meslek hayatının 26 yılını spor sahalarında geçirmiş bir gazeteci olarak…
Bu stat, sezon başına yetişmez, yetiştirilemez.
Sezonun ikinci yarısına başlarken açılırsa, ne ala!