“TEOG kaldırıldı, n’olacak çocukların hali?” derken…
İzmirli Başbakan Yıldırım, yeni sınav sisteminin ipuçlarını verdi; bunu yaparken de…
Bana göre…
Harika bir “müjde”yi seslendirdi…
Şöyle dedi Başbakan… Dikkat, cümlenin sonu önemli…
“Evet; sınav kalkıyor... Her yılın yılsonu başarı ortalaması alınıyor… 5-6-7-8. sınıf… Ayrıca derslerdeki ilgisi ne tarafa gidiyor? Buralar izleniyor, buna belirli bir oranda da katkı yapan yine 8. sınıfta sınav yapılıyor… O sınavın soruları da soru bankasından geliyor… Burada elde edilen sonuç dört yılın sonucu ile birleştiriliyor bir mezuniyet puanı ortaya çıkıyor, sonuca göre öğrenci yerleştiriliyor… Sınav test olmayacak, açık uçlu soru sorulacak…”
Dikkat ettiniz değil mi son cümleyi?
“Sınav test olmayacak, açık uçlu soru sorulacak…”
***
Peki; “Açık Uçlu Soru” ne demek?
Yaşı, ortanın üstünde olanlar iyi hatırlar…
Tam karşılığı şu:
“Açık Uçlu Soru”, basitçe “evet” ya da “hayır” olarak cevaplanamayan, şıkları bulunmayan klasik, yazılı soruları ifade eden soru tipidir… “Açık Uçlu Soru”da, soruyu cevaplayanın duygu ve düşüncelerine analizle ulaşılmak birinci hedeftir… “Açık Uçlu Sorular”, genellikle öğretmenler tarafından klasik sınavların son sorusu olarak sorulur…
***
Kıyamet gibi örneği var…
Mesela…
Klasik sınav kategorisinde; “Gelecek misin, ödevini yaptın mı?” gibi, cevabı “evet” veya “hayır” olan sorular sorulurken; “Açık Uçlu Sorular” kategorisinde; “Filmi nasıl buldun?” veya “Bir adaya düşsen hangi adayı tercih ederdin, neden?” gibi cevaplayanı konuşturacak ya da yorum yaptıracak sorular sorulur…
Yani; “Birden fazla cevabının bulunduğu, özellikle de bilginin yapılandırmasını temel alan bir sınav”dan söz ediyoruz…
Bir örnek daha… Özellikle, 6,7,8. sınıf seviyesindeki çocuklar için…
“Farklı ödeme şekillerini karşılaştır… Haftalık 300 lira mı, yoksa saat başına 7,50 lira almak mı daha mantıklıdır?” Buradaki eksik bilgi (günde kaç saat çalışacak?) bilgisidir…
Eğer gerçekleşirse…
Gençler artık, özellikle “eleştirel düşünce becerileri”nin ölçülmesi ve geliştirilmesi için fırsat da bulmuş olacak… Fena mı?
***
Başbakan Yıldırım’ın üstüne bastığı detaylar da var… Diyor ki:
“Öğrencinin kaderini bir sınava bağlamayalım… Ortaokuldaki öğrencinin liseye hazırlanması lazım... Derslerdeki ilgisi ne tarafa gidiyor? Öğrencinin ilgisi, kabiliyeti matematik mi, spor mu, sanat mı buralar izleniyor; tespit ediliyor… Burada elde edilen sonuç dört yılın sonucu ile birleştiriliyor bir mezuniyet puanı ortaya çıkıyor, sonuca göre öğrenci yerleştiriliyor… Test yok, yerine açık uçlu soru var… O sorular da soru bankasından geliyor… Her okul kendi sınavını yapmıyor… Şişirme olmasın diye…”
***
Gençler karşılarına çıkan her soruda “bilgi kırıntısı”ndan bile not alacak… Bu işin güzel tarafı… Ayrıca test sorularında olduğu gibi “çalınma” gibi bir tehlike de yok…
Ancak, benim minik bir “maruzatım” var…
Bu sınavın cevap anahtarı nasıl olacak? Bir milyon “yazılı sınav” kağıdı nasıl okunacak ve not ya da puan verilecek?
Şeytan dürtüyor… Örneğin, “Spor yapmak niçin faydalıdır?” diye “Açık Uçlu” bir soru gelse ve o zamane genci “Sağlık için…” cevabı yerine “Fit görünmek için…” diye cevap verirse…
Kaç puan alır?
Sonsöz: “Ha’di hayırlısı… Yakalayalım şu gençlerin yaratıcı yanlarını…”