GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
28 Şubat 2012 Salı

Yazılı tarih döneminde Çingene göçleri

İlk Çingene göçlerinin ne zaman başladığı tam olarak bilinmemektedir.
Mısır hiyeroglif kayıtlarında M.Ö. 5.000’lerde küçük kayıklarla Hint, İran, Basra kıyılarından göçebelerin Mısır’a geldiklerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. 
Aristo gibi Eski Yunan düşünürleri ve tarihçileri Hintli bilgelerin Yunan düşüncesine yaptıkları etkilerden de yola çıkarak “Yahudilerin atalarının Hintli olduğunu” ileri sürmüştür. (Yahudi tarihçi Titus Flavius Josephus M.S.75)
Yakın Çağlarda Çingene Göçleri
Yazılı tarih kaynaklarına göre bilinen ilk göç dalgası İran’a doğru M.S. V. – VII. yüzyıllarda arasında, ikincisi Müslümanların İran ve Hindistan fetihleriyle başlayan VII. yüzyıldan X. yüzyıla kadar süren göçler, üçüncüsü ise Gazneli Mahmud’un Hindistan seferi ile başlayıp XIII. yüzyıla kadar devam eden göçlerdir.
Firdevsî (Ölm.1024)’nin Şehnâme’sinde İran Kralı Behram Gur (M.S.420-438)’un halkı eğlendirsinler diye Hind Kralı Şingil’den Lurilerden 12.000 dansçı ve çalgıcı göndermesini rica ettiğini anlatır.     
Çingeneler Avrupa’da
Avrupa’ya yapılar Çingene göçlerinin büyük kısmı İran, Ermenistan, Anadolu, Yunanistan ve Slovakya üzerinden olmuştur. Çingeneler 1322’de Konstantinapol’e,1407’de Orta Avrupa’ya, 1512’de İsveç’e, 1515’de İngiltere’ye, 1544’te Norveç’e, 1597’da Fillandiya’ya gelmişlerdir.
1425’de ve 1447’de İspanya’ya gelen Çingeneler iki yıl sonra kovulmuşlardır. V.Ferdinand döneminde baskı, zulüm ve işkence görmüşler, 1600’lerde Afrika, Hindistan ve Brezilya’ya sürülmüşlerdir. Çok geçmeden İskoçya’dan ve Fransa’dan da sürülmüşlerdir. 1783’de III.Karl Çingenelerin cezalandırılması için özel kanun çıkarmıştır.
Avrupalıların Çingenelere tepkisinin kaynağında renkleri ve törelerinin farklı olması yanında Avrupa’nın içlerine doğru ilerleyen Osmanlı Devleti’nin ajanı olarak görülmelerinin de payı vardır. 1579’da Kurfürst August von Sachsen çıkardığı yasada Çingeneleri Türklere ajanlık yapmakla suçlamıştır. Küçük Çingene toplulukların Osmanlı akınlarında Avrupa içlerine kadar ilerledikleri, zanaatlarıyla yardımcı hizmetler yaptıkları ve bu süreçte Balkanlara yerleşmeleri, sınır muhafızı olma gibi askeri teşkilat içinde görevler almaları Avrupalıları tedirgin etmiştir. 16. ve 17. Yüzyıllarda Osmanlı ordusunda yaklaşık 20.000 Çingene görev yapmıştır.
Avrupalılarla yapılan savaşlarda Çingenelerin Türklerin yanında yer almaları Kilise’yi de çileden çıkarmış, Hıristiyanlığı seçen Çingene gruplar “Yalancı Hıristiyanlar” olmakla suçlamışlardır. 1834 yılında tekrar diriltilen Engizisyon’da en çok yargılananlar Hıristiyan Çingeneler olmuştur.