GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
2 Aralık 2010 Perşembe

Umutlar yitmesin!

Düşünebiliyor musunuz, içinizde binbir umutla uzun bir yolculuğa çıkıyorsunuz...
Ve o yolculuğun yarısına gelmeden çuğu yitip gidiyor umutların.
Ne hale gelirsiniz?
Bitkin, başı yerden kalkmayan, heyecanı tükenmiş bir et yığınına dönüşür insan öyle değil mi?
İzmir takımlarından Süper Lig ile Bank Asya 1. Ligi'nde oynayanların bugün yaşadıkları tıpkı bir insanın başına gelebilecekleri anımsatıyor...
Sezon başında Bülent Uygun efendinin, uygun olmayan planlamasıyla takımı sil baştan kuran Bucaspor, 10 maç aradan sonra ilk kez hanesin 3 puan yazdıran bir yengi elde ediyor düşünebiliyor musunuz?
Ve o Bucaspor bu süreç içerisinde çalkalanıyor...
Yönetimi suçlayanlar, taraftarı kışkırtanlar, tribünde slogan attıranlar. Hiç kimse konuşmazken, profesyonel şube başkanı Adnan Dolma çıkıp çözüm için yol gösteriyor, efelenenlere sert çıkıyor:
"Sanki bizler bu kulübün parasını yiyormuşuz gibi davrananlar bir çıksın ortaya da görelim bakalım. Bıraksınlar kulübü içerden ve dışardan bozmayı da, kendileri bugüne kadar ne yapmışlar açıklasınlar. Arkadan dolanmasınlar. Bizim yaptıklarımız ortada ve açık, herkes görüyor. Tek çözüm genel kurula gidip yeni bir yönetim oluşturmaktır. Böyleikle bu kişileri de temizlemiş oluruz..."
Dolma'nın bu açıklamasına, çok geçmeden başkan Şeref Üstündağ da destek veriyor ve genel kurula gitmenin zorunlu olduğunu vurguluyor. Üstündağ, zor dönemde teknik direektör Samet Aybaba'ya da desteğini sürdürüyor...
Ve Bucaspor, 10 maç aradan sonra Medical Park Antalyaspor gibi zorlu bir rakipten üç puanı son dakikada da olsa söküp alıp, ligin dibinde olsa bile, rakipleriyle puan aralığını daraltıyor, umut ışığını yeniden yakıyor, silkiniyor, lige tutunma isteğini canlandırıyor...
İzmir futbol kamuoyu, Bucaspor'un önümüzdeki süreçte atacağı olumlu adımların arkasında durmayı bilecektir. Yönetimin devre arası için hiç kuşkusuz bir takım hamleleri olacaktır. Yabancıların gönderilmesi, Bucaspor'un geçmişte olduğu gibi özüne dönmesi en büyük beklentidir.
Zorlu süreç şimdi yeniden başlıyor ve ilk yarının bitimine üç maç kala yine zor rakipler var...
Unutulmamalı ki, yaşamak umuttur...
 
X
 
Bank Asya 1. Ligi'nde Altay ve Karşıyaka da umutlarını yaşatmak için çırpınıyorlar...
Karşıyaka'nın son iki haftada aldığı yengilerle çıkışı, ilk 6 hedefini daha da güçlendirdi. Ancak, bu önemli dönmde gelen ceza ile, kendi alanında oynamak varken Muğla'ya giden yeşil-kırmızılılar Denizlispor'dan bir puanı zor kurtarabildiler...
Yok takım çok iyi oynamış, şöyleymiş, böyleymiş...
İşin bu tarafı beni ilgilendirmiyor...
Bugün için Karşıyaka takımının sezon başında yaptığı yatırımların karşılığı olarak bulunması gereken yerde olmamasıdır önemlisi...
Kemal Kılıç'in son iki haftadaki takım içi operasyonuyla bu çıkışın gerçekleştiği söylemine de katılmıyorum. Adama sormazlar mı, "Daha önceleri nerelerdeydiniz?" diye...
Aynı şey Altay için de geçerli. Siyah-beyazlılar maç fazlasıyla 13. sırada bulunuyor ve o noktaya takılıp kaldılar. Üst sıralarla aralafrındaki puan farkını az bulan yönetim ve teknik kadro ise bu takımın ilk altıya gireceğinde ısrarlı...
Demek ki, umutla yaşamak güzel şey. Ne var ki, bu umut ötesi hayalle yaşamak olmasın!..
Teknik direktörü futbolcusuyla, yöneticisi taraftarıyla küfürleşen bir takımdan ne olur ki?
Neyse, biz yine de yeter ki umutlar yitmesin diyelim!..
Gerisi onlara kalmış bir şey...