GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
23 Kasım 2022 Çarşamba

Türkün din ve ahlakla imtihanı

Batı’da Müslümanlık dendiğinde Türklük anlaşılır. Kilise’nin etkisinde yerleşik bir kullanıma dönüşen “Türk” kavramı, bugün de geçerliliğini koruyor.

Türkler Müslüman olmadan önce Avrupalılar, Müslüman yerine “Arap” dediler. Kitaplarda da “… Araplar…” diye yazdılar.

İslam’ın ilk döneminde özellikle üç yüz yılda bilim, sanat, felsefe, mimari gibi çok değerli ürünler veren Arapların Müslümanlığı görmezden gelindi.

Kilise başından beri İslam’ı bir din olarak kabul etmedi. Müslümanlık, yalancılık ve sahtekarlıkla bir tutuldu.

Dolayısı ile İslam’ın insanlar üzerinde olumlu bir etki yapabileceğine inanılmadı.

Batıda 20. Yüzyıla kadar özel çevreler hariç, Müslümana iyi gözle bakılmadı.

Müslüman ya da Barbar, ayırt edilmeksizin biri diğerinin yerine kullanıldı.

Araplar gözden düşünce onun yerini Türkler aldı. Osmanlı yılları da bu şekilde geçti. İslam adına yapılan en güzel eserler de Türklerin “icadı” olarak görüldü.

Neden Müslüman değil de Arap veya Türk” sorusu bugün de önemini koruyor.

Kilise; Kur’an’ı ve Muhammed’i sahte ve yalancı dindarlığın eserlerigördüğünden Avrupalıları çaresiz bırakan başarılar da Arap veya Türk ırkına bağlandı.

Araplıkta veya Türklükte bir başarı olabilir ama Müslümanlıkta asla, dediler.

Batının kültürel mirası bu.

Soru şudur:

Araplar ve Türkler, İslam ve Müslüman iddiasını bugün de sürdürüyor mu?

Gerçek olan şu; bütün Müslümanlar Batı hayranı! Bilerek Batıya “Hayır!” diyen Müslüman bireye rastlamak neredeyse imkansız.

Sanki İslam ülkelerinde faaliyet gösteren şiddet yanlısı örgütler bile Batı yanlısı! Kanıtlamak çok kolay: Tutuklanma korkusuna kapılanların ilk elden kaçtıkları devletler Avrupa ve ABD!

Her türlü şiddeti göze alanların göze alamadıkları tek konu: Akıllı ve Ahlaklı yaşam!

Günümüz Müslümanlarının dindarlığını kanıtladığı akıllı, ahlaklı ve çalışkan bir yaşamı yok.

Neden akıl, ahlak ve çalışkanlık bize bu kadar uzak?

Neden ilk vazgeçilen değer “özgürlük”?

Allah’a inandığımız iddia ederek ilk fırsatta güce tapar olduk?

Eğer biz Türkler böyle isek diğer Müslüman milletlerden ümitli olabiliriz.

Eğer âlem-i İslam bu durumda ise ortada vahim bir durum var ki Allah fakir fukarayı ve cahilleri korusun!

Korkmayın bana bir şey olmaz!