GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
17 Eylül 2010 Cuma

Sav’’sız Gandi, Sav(unmasız) Gandi!

Birileri diyor ki; ’“Nedir bu sendeki Baykal muhalifliği’”
Gerek bu sütunlardan gerekse geçmişte Baykal’’ı defaten övmüş ama yeri geldiğinde en sert şekilde eleştirmekten de geri durmamış bir İzmirli kalem olarak diyorum ki;
’“Bu Baykal’’dan ve arkadaşlarından cacık olmaz, cacık!’”
Özellikle referandum sonrası yaptığı açıklamalara bakarak bu tezimi gönül rahatlığı ile söyleyebiliyorum.
Angora Cephesi, beklendiği üzere referandum sonrası olağanüstü kurultay için düğmeye bastı. Zat-ı alileri CHP’’nin ’‘iki anahtarlı’’ bir kasaya döndüğünü savunarak, resmen kurultay talebinde bulundu.
İmza toplama girişimleri İzmir başta olmak üzere çeşitli illerde devam ediyor.
’‘Neden cacık olmaz’’a gelince;
Atalarımız demiş ki; ’‘Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!’’
Mesele o perspektiften bakarsak;
Deniz Bey’’in yıllarca iş yerine laf ürettiği ortada. Eğer İş üretmiş olsaydı AKP gibi toplama bir partinin kuruluşunun 6. ayında geldiği iktidarını her seçimde katlayarak perçinlemesine göz yummaz, 18 yıllık liderliğinde yüzde 22’’nin üzerinde bir halk desteğine ulaşıp, sosyal demokratların 40 yıllık iktidar özlemine son verebilirdi.
 
Ama o 18 yıldır yaptığı gibi iş yerine laf üretmeye devam ediyor.
Kaset skandalıyla Savrulan Baykal’’ın derdi ne peki?
Hizipçi kimliği üzerinden, ’‘Huylu huyundan vazgeçmez’’le anlatılabilir mi bu durum.
 ’‘Ben aday değilim’’ diyerek ’‘dönüş planı’’ yapmadığını beyan ediyor.
Peki, o zaman neyi hedefliyor Sayın Baykal?
Yoksa, istifasındaki dönüş kararlılığını sezip, planını suya düşüren, Gandi Kemal’’i tek hamlede CHP’’nin başına oturtarak, olası ’‘fetret’’ devrini, kaosu ortadan kaldıran 53 yıllık dostu, 10 yıl Genel Sekreterliğini yürüten Önder Sav’’ı yok etmeyi mi tasarlıyor sadece?
 
Türkiye’’yi yönetmeye talip koskoca Baykal’’ın tek hedefi dünüyle hesaplaşmak mı?
Yani 22-23 Mayıs kurultayı öncesinden kalma kuyruk acısının peşinden mi gidiyor?
Bence de sizce’…
Yani Baykal’’ı öncelikli amacı intikam, intikam, intikam’…
Çok sevdiği ’‘genel başkanlık’’ koltuğundan olmanın faturasını kestiği Sav’’ı ekarte ederek intikamını almış olacağını düşünüyor.
Zaten kamuoyuna işlenen senaryo Genel Başkan seçimli değil, Parti Meclisi (PM) seçimli bir kurultay’…
’‘Gandi iyi ama’…’’ diye başlayan cümlelerle delegasyonun kafası karıştırılıyor.
Baykal’’ı amacı bu’…
Peki plana destek veren Angora patentli ekibe ne demeli?
Yılmaz Ateş, Savcı Sayan, Mehmet Sevigen’…
Savcı Sayan demişken?
Ağrı ilinin sonuçlarını bilen varsa bana e-posta atsın? Çok merak ettim ’‘hayır’’ oyunu.
Baykal’’ı ’‘Angora Aslanı’’na benzeten Sayan’’ın memleketindeki durumu’…
İzmir’’de Kemal Karataş, Canan Arıtman, Selçuk Ayhan’…
Belki Mehmet Ali Susam, Ahmet Ersin’… Uzak ihtimal ama Bülent Baratalı’…
Selçuk Ayhan yine kızacak. Kendisini Karataş’’la aynı satırda yazdığım için’… Hatta Arıtman’’la yan yana yazdığım için de tepki gösterebilir Milletvekili Ayhan.
Ama ne yapabilirim ki?
Pensilvanya patentli gazetelerin politika sayfalarında okuyorum kurultay taleplerini bu arkadaşların.
**
Deniz Bey’’in giderayak ’‘selam’’ çaktığı Pensilvanya’’dan yönetilen ’‘yandaş medya’’ CHP’’deki parti içi süreci fena körüklüyor.
İşi gücü bırakıp, normal şartlarda delege bile olamayacaklara ya da kurultay sürecine ışık tutacak tek bir imzası bile olmayanlara (Kemal Karataş gibi) uzatıyorlar mikrofonları’… Parti izi mezarlıkta dolaşıp, Gandi’’yi devirme planı yapıyorlar.
Demek ki yüzde 42’’yi ’‘Gandi’’nin zaferi’’ olarak gören sadece ben/biz değiliz.
Sayın Başbakan da öyle düşünüyor olmalı ki;
Yandaş medya CHP’’yi genel seçim öncesi içe döndürmek için yoğun bir gayret sarf ediyor.
 
Yukarıda isimlerini saydıklarımın (Baykal dahil) iki ortak özelliği var. Ülkenin geleceğinden çok kendi geleceklerini, halen oturdukları ceylan derisi koltukları düşünüyor olmaları. Ve de yüzde 90’’nın bir daha milletvekili olamayacak olması’… (Bu gidişle Baykal’’ın da işi zorlaşıyor)
Eğer ülkenin geleceğini düşünüyor olsalardı, MHP’’nin yarısının olmadığı, CHP’’nin yüzde 35-37 arası katkı sağladığı referandum sürecini doğru yorumlar, genel seçime aylar kala partiyi iç mücadelelerle sıkmaz, enerjiyi dışa dönük kullanmak için görev alırlardı.
Kendi geleceklerini, ceylan derisi koltuklarını düşündükleri için, ’“Benden sonrası tufan’’ bakış açısı ve kinleriyle hareket edip, kuyruk acılarının peşinden koşuyorlar.
Daha fazla ahkam keserek kafa şişirecek değilim.
Deniz Bey ve arkadaşları yanlış yolda’…
Kurultay sürecini Gandi Kemal’’in önüne koyan, Anayasa oylamaları sırasında meclisi terk eden, olayı Anayasa Mahkemesi’’ne götüren Baykal’…
Baykal’’ın yönettiği süreci terk etmek yerine delikanlılık yapıp sahip çıkan Kılıçdaroğlu’…
Devletin tüm olanaklarının seferber edildiği, Pensilvanya’’dan fetvaların yayınlandığı, baskıların kurulduğu, trilyonların akıtıldığı süreçte ilk kez Başbakan’’ı geçen bir performansla çalışarak, yüzde 42’’lik hayır cephesinin lokomotifi olan Gandi’…
 
Sonuç?
’…?
Deniz Baykal’’ın 18 yıllık liderliğinde, son 8 yılında AKP gibi bir iktidara rağmen yüzde 22’’yi geçemeyen CHP ilk kez, dört aylık lideriyle tek başına 35’’in üzerine çıkma başarısı göstermişken hem de’…
Yapılanlar ve yapılmaya çalışılanların tamamı ayıp. Harcanan emeklere yazık!
Çok ama çok uzak ihtimal ama’….
Diyelim ki Genel Sekreter Sav’’ı kurultay kurgusuyla hallettiler.
Sonrasında sıra Gandi’’ye gelmeyecek mi?
Savunmasız Gandi’’ye’…
CHP’’de siyaset yapan herkes bilir ki; kurultaylar delegeyle yapılır.
Gandi Kemal genel başkanlıktan önce 10 delegenin adını sayamazken (belki şimdi sayabilir) Sav bin delegenin baba adını, anne kızlık soyadını sayabilir.
Bunu da en iyi Angoralılar bilir’…O yüzden ’‘Savsız Gandi Savunmasız Gandi’’dir.
Aday değilim dense de dönüş planı biraz ertelenmiştir sadece.
Genel seçime kadar’…