Türkiye`nin en eski kulüplerinden Karşıyaka`nın tarihi sayfalara ciltler dolusu kitaplara sığacak gibi değil. Kuvay-ı Milliyeci gençlerin oluşturduğu ve armasına ay yıldızı bizzat Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün armağan ettiği renklerini müslümanlık ve Türklüğü simgeleyen yeşil-kırmızıdan alan bu değerli armadanın tarihini gelecek kuşaklara aktarmak, KAF SİN KAF ruhunun sadece basketbolda şampiyon olmak, ya da futbolda, voleybolda maç kazanmaktan ibaret olmadığını anlatmak ve savunmak önemli.
Bu uğurda maddi ve manevi uğraş veren, kendi muayenehanesini, Karşıyaka`nın efsane kalecisi Ekrem Güçsav`ın işbirliği ve Karşıyaka Spor Adamları Derneği`nin desteğinde bir Karşıyaka Müzesi`ne çeviren Dr. Bülent Zeren, Karşıyaka`ya hiç bir şampiyonluğa değişilemeyecek bir kazanım sağlamış, yeşilkırmızılı camiaya tarihini bağışlamıştır.
Bu güzel oluşum, Bülent Ağabey`in sevimli nostaljik mekanında gün geçtikçe kök salıyor, tıpkı KARSAD`ın simgesindeki zeytin ağacı gibi dallarını uzatıp, yükseklere doğru genişleniyor. Oraya gidip orada Ekrem Güçsav`ın heyecanını görmek, o tarihi yaşatmanın hazzını, gururunu o gözlerindeki ateşi görmek gerek.
Karşıyaka güncel haberlerine göz attığımızda gün geçmiyor ki yeni bir icra sıkıntısı yaşanmasın. İşte bu ortam içinde tarihi hazinelerin korunduğu, önemli bir sığınak işlevi de görüyor, Bülent Zeren`in zarif kişiliğinde ve Ekrem Güçsav`ın heyecanında, korumacılığında çok önemli bir liman, bir sığınak Karşıyaka Müzesi...
Bülent Ağabey sadece Karşıyaka konulu bir çalışma içinde değil, orayı bir kent tarihi, bir spor kitaplığı müzesine dönüştürmek için de çoktan kolları sıvamış.
İnsana huzur veren, geçmişin güzelliklerine alıp götüren, nefis bir ortam. Orayı görüp özümsememiş olanın tarihi bilgisi ve görgüsü önemli bir eksiklikle karşı karşıya kalacağı ortada.
Bir de bu müzeye destek vermek, bulunabilecek her türlü materyali, Zeren ve Güçsav`a ulaştırmak önemli.
Ayrıca buranın ileride değişik sıkıntılarla karşı karşıya kalmaması için Zeren, Güçsav ve KARSAD`ın himayesinde yürümesi, ve özellikle mülkiyeti üzerinde hak iddia edilmeden, değişik hesaplara konu edilmeden kayıtsız, şartsız desteklenmesi şart.
Burada bahsedip kendimi övmek istemiyorum, İzmirli bir gazeteci olarak ben de müzeye küçük bir katkıda bulundum. Şimdi bu huzur verici ortamı ziyaret ettiğimde, gururla, çorbada benim de minik bir tuzumun olmasının verdiği iç huzuruyla dolaşıyorum. Bundan sonra da elimden gelen katkıyı da vereceğim.
Dilerim Karşıyakalılar da bu güzel oluşuma destek verir, geçmişe bir zaman tüneli açan bir özveri, emek ve sevgi ürünü olan Karşıyaka Müzesi`ne sahip çıkarlar.