GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
28 Aralık 2018 Cuma

Kadının adı yok… Bu seçimde hiç yok!

CHP İzmir Büyükşehir Aday Adayı Dr. Canan Arıtman…

“Sonsöz TV”deki canlı yayında…

Damardan girmeseydi “kadın aday” mevzusuna…

Belki de…

Hiç aklıma gelmeyecekti bu satırları karalamak…

Ne dedi Arıtman:

“İzmir’i bir kadının tutkulu aşkıyla, bir anne şefkatiyle ve kadın farkını gözeterek yönetmeyi arzu ediyorum…”

İçim “cızzz” etti…

“Yanılıyor muyum acaba?” diye…

CHP ve AK Parti’nin belediye başkan adayları listelerini…

Bir kez daha taradım…

Gerçekten “kadın aday adayı” sayısı çok azdı…

Mesela…

İzmirli kadınların meclis üyeliği başvurusu doruklarda…

Ama…

Başkanlık yarışına katılanların sayısı iki elin parmakları kadar…

Bu da garip bir durum…

Acaba partilerin istediği başvuru ücretinin…

Abartılı oluşundan mı kaynaklanıyor bu tablo?

Neyse…

Esas konuya gelelim…

CHP İzmir’deki 31 belediye başkan aday adaylığı için…

350’ye yakın başvuru var…

Bunların sadece 27’si kadın!

Hatta…

Neredeyse 10 ilçede hiç kadın aday adayı yok!

AK Parti İzmir bu konuda daha cılız…

Belediye başkan aday adaylığı başvurusu 150’yi bulmuyor…

Bunların arasından sadece 20’si kadın…

***

Gelgelelim…

“Fena değil ama, yetmez!” dedirten bir tablo da…

TBMM’nin aynasına yansıyor…

24 Haziran seçim sonuçlarına bakarsanız…

600 milletvekilinin 103’ü kadın…

Oransal karşılığı yüzde 17…

“Hiç yoktan iyidir…” filan diyenlere…

Bir cevabım var:

Bu güzel ülkenin 33 kentinde kadın milletvekilinin adı yok!

N’aber?

***

Taaaa, 83 yıl önceye gidelim mi?

Gidelim…

Kadınların ilk kez katıldığı 1935 seçimleri sonucunda…

Tek partili dönemde…

400 milletvekilinin görev yaptığı TBMM’ye…

Kaç kadın girmiş?

Tam 20 hanımefendi…

Yani, %5…

Üstelik…

O günlere göre…

Memleketin yarısından fazlasının…

Okuma-yazma bile bilmediği…

Bir Türkiye’de…

Çok önemli değil mi?

***

Türkiye’de “Feminizmin Manifestosu” olarak kabul edilen…

Merhum Duygu Asena’nın…

Yine taaa 30 küsur yıl önce yazdığı…

“Kadının Adı Yok” kitabının “tazeliğini” hiç yitirmediğini…

Görmek, yaşamak ve sessiz kalmak…

Bence “utandıran” bir tablodur…

Sadece bu yılın ilk 10 ayında…

Erkek şiddeti ile hayatını kaybeden kadın sayısının…

200’ü geçtiğini…

Yüzlercesinin hastanelik olduğunu…

Bilerek yaşamak da…

100 yaşına koşan Türkiye Cumhuriyeti için…

Sıkıntının Allah’ıdır!

***

Sonra tutuyoruz…

Fransız şair Victor Hugo’nun…

150 yıl önce…

Hiç görmediği İzmir için yazdığı şiiri…

Birbirimize hatırlatıyoruz:

“İzmir bir prensestir / Çok güzel şapkasıyla / Mutlu ilkbaharlar durmaksızın / Onun çağırısına yanıt verir / Ve nasıl vazodaki çiçekler / Gülümseyen günbatımı gibiyse / O da denizlerin arasından ışıldar…”

İzmir…

O ışıltısını kaybetmedi ama…

Yeni bir seçime giderken…

İsteksiz İzmir kadını…

Işıltısını mı kaybediyor acaba?

Yeri gelmişken…

Cahit Kulebi’yi de analım, İzmir dizeleri için…

“İzmir’in denizi kız, kızı deniz,

Sokakları hem kız hem deniz kokar…”

***

İşin özü şu…

Dünyada çok örneği var ama…

Türkiye’deki siyasi partiler…

Bir “son moda”nın peşinde…

O garabetin adı, “Kadın Kotası”

Kadınların aday adayı olması önemli mi?

Önemli…

Aslında “seçilecek yere” yerleştirilmeleri…

Daha önemli…

2014 yerel seçimlerinde İzmir’de…

CHP…

Çıkara çıkara “iki kadın belediye başkan adayı” çıkardı…

İkisi de (Konak ve Urla)…

Oranı ne koca İzmir’de?

31 başkanlık makamında…

Sadece “iki” isim…

Bi’de MHP’den seçimi kazanıp, AK Parti’ye geçen…

Kiraz’ın reisi var…

Aday adayları “ön seçim”den çıkmıyor ki…

Halk oyunu “o kadın adaya” versin…

Başkanlık koltuğu için kaderleri…

Liderin iki dudağı arasında…

İzmir’in 30 ilçesinden hiç olmazsa…

Beşini, altısını “kadın reisler” yönetse…

Ya da sekizini…

Madem bu kentin adı “Prenses” ilan edilmiş…

Kötü mü olur?

Nokta!

Sonsöz: “Yeryüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir… / Mustafa Kemal Atatürk…”