Bu “siyaset yazısı”nın başlığı…
Aslında az bilinen bir Nasreddin Hoca fıkrasından öykünme…
O zaman önce ders gibi “o fıkra”…
Sonra bizim “kıssadan hisse” naçizane deneme…
***
Nasreddin Hoca’ya oyun oynamak isteyenüç-beş komşusu…
“Hocam…” derler; “Duyduk ki, yarın kıyamet kopacakmış… Gel senin şu kuzuyu kesip yiyelim…”
Hoca söyleyenlere inanmaz ama…
“Olur…” der; “Dediğiniz gibi yapalım… Bir dere kenarında kızartır yeriz…”
Güle oynaya dere kenarına gelirler…
Kuzu kızartılırken Hoca:
“Haydi…” der, “Irmağa girip serinleyin biraz… Hava çok sıcak…”
Komşuları, “Hay sağ olasın Hoca… Sen hele kuzuyu kızartıver!” deyip, soyunup, neşe içinde ırmağa girerler…
Onlar yıkanıp eğlenirken…
Hoca hepsinin elbisesini ateşe atıp bir güzel yakar…
Komşuları dereden çıkıp da başlarına geleni anlayınca:
“Yahu Hocam…” derler; “Ne yaptın sen? Şimdi nasıl döneceğiz köye?”
“Bu kadar üzülmeyin canım…” der gülerek Hoca; “Ne de olsa yarın kıyamet kopacak… Elbiseye ne gerek var?”
***
Gelelim, 95 gün sonraki yerel seçimin…
Bugünden “poz veren” İzmir haline…
An itibarıyla…
AK Parti ile ittifak yapan MHP…
İzmir’deki bazı ilçelerde aday çıkarmak istiyor mu?
Şiddetle istiyor…
(Aliağa hariç, o ilçenin adayını MHP zaten ilan etti…)
Nereleri istiyor?
Bergama, Kiraz, Foça ve Urla…
Ha’di diyelim ki…
Pazarlıklar sonucu bu sayı ikiye düştü…
Sepette ne kalır?
Kiraz ve Foça…
Alabilir mi MHP o iki ilçeyi?
Zor ama imkansız değil…
***
Dönelim CHP’ye…
İttifak’a göre CHP, İyi Parti’ye İzmir’de ilçe verecek mi?
Sanki verecek gibi!
Nereleri verir?
Tire, Bayraklı ve Narlıdere…
24 Haziran’da İzmir’den %11 çıkaran İYİ Parti…
“Tuttuğunu koparan” yöntemini uygularsa…
Neden olmasın?
***
Bütün bu ihtimaller gerçekleşse de…
CHP’nin “İzmir’de 30’da 30 yaparız” iddiası…
Rüya gibi bi’şi…
Üstelik…
Kemalpaşa ve Aliağa için “çok özel” adaylar sahaya sürse de…
Mesela…
24 Haziran’a göre…
Kemalpaşa’da AK Parti’nin %40’ı var… MHP’nin %11’i var…
Topla, kafadan %50…
Kemalpaşa’da CHP’nin %32’si var… İYİ Parti’nin %10’u var…
Topla, fazla fazla 42…
O “makas” zor kapanır…
Bi’de şuna dikkat etmekte yarar var…
24 Haziran Milletvekili Seçimlerinde İzmir’den…
%11 çıkaran İYİ Parti ile…
% 6.5 çıkaran MHP…
Acaba altı ay sonra (yani bugün…) hala…
Aynı “sayısal performansı” sergiler durumda mı?
Yine benzer biçimde…
24 Haziran’da İzmir’den…
%28.7 çıkaran AK Parti…
Nihat Zeybekci komutasındaki 31 Mart iddiasını…
“Yüzde kaç” artırabilir?
Altı ay önce İzmir’de…
%41.3’e imza atan CHP…
Hangi “Koca Başkan” adayı ile…
31 Mart 2019’da…
%50’leri, %60’ları yakalayabilir?
Başka bi’şi daha var…
2014 yerel seçiminde İzmir’de %3.5’u zor gören ama…
24 Haziran’da bu kadim şehirde %11.5’u bulan HDP oylarının bi’kısmı…
Adı üstünde “mahalli seçim” bu…
Nereye uçup gider?
***
Demek ki…
Şu sihirli “ittifak” sözcüğü…
Yaklaşan yerel seçimde…
“Kıyamet”in diğer adı olacak…
Siyasi parti liderlerinin masada yaptığı hesap…
“İttifak Modası” yüzünden…
Ya ellerinde patlayacak…
Ya da “zafer naraları” attıracak!
***
Akılları karıştırmak istemem…
Ancak, benim bi’savım var…
Ankara’yı, İstanbul’u bilemem ama…
İzmir’de…
Ne CHP ne de AK Parti…
Eğer “ittifak havuzu”nda sayısı az da olsa…
Diğer partilerin adaylarını göstermek yerine…
“Öz Urfa” misali…
Kendi adayları ile “serinlemeyi” tercih ederlerse…
Daha kazançlı çıkarlar…
Nasreddin Hoca hikayesindeki gibi…
“Kendim ettim, kendim buldum!” misali…
Ufukta “kıyamet” görünüyorsa…
Eh…
Çıplak kalmayı da göze almak gerekir, di’mi?
Nokta…
Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı; ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı! / Hz. Mevlana…”