GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Kasım 2011 Çarşamba

İşte operasyonun şifreleri! Sandviç, durak, işçi, otopark, film!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ikinci polis baskını ve operasyonun ardından ayrıntılar netleşmeye başlıyor.
Özel yetkili Cumhuriyet Savcılarının hazırlık sürecinin ardından altı ay önce düğmeye basıp 2 Mayıs sabahı başlattığı operasyonun ikinci perdesi için 22 Kasım sabahı devam edildi. Birinci operasyonun ardından İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin atadığı ‘bilirkişilerce’ hazırlanan raporlara dayanılarak gözaltı kararları alan savcılık, Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey bürokratlarının da içinde bulunduğu 44 kişinin gözaltına alınması talimatını verdi.
Dün sabah saatlerinde polisin İzmir merkezli olmak üzere İstanbul, Ordu ve Hatay’da başlattığı operasyon kapsamında 44 isim gözaltına alındı.
İlk operasyonda gözaltına alınan 5 isim doğrudan savcılığa davet edilirken İZENERJİ Genel Müdürü Ali Sabuktay, Kültür Müdürü Halim Yazıcı ve prodüksiyon şirketi sahibi Sedat Sakur tutuklanarak cezaevine konuldu.
Tutuklama kararının Mayıs başındaki ilk operasyonda da gündeme gelen İZBAN için hazırlanan tanıtım filminden kaynaklandığı öğrenildi. Bir tarafında hükümetin olduğu İZBAN için yapılan harcama yüksek bulunmuş, kamu zararı tespit edilmiş.
Doğrudan savcılığa davet edilen isimlerden Sosyal İşler Daire Başkanı Murat Özel ve Kültür Müdürlüğü çalışanı, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Eski Müdürü Kenan Gökkaya’nın eşi Asuman Gökkaya serbest bırakıldı.
Halen 38 kişinin sorgusu İzmir emniyet müdürlüğünde sürerken, savcının bazı dosyalar için ek gözaltı süresi verdiği, hatta soruşturma kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da ifadesine başvurulabileceği öğrenildi.
Bir yanıyla Karşıyaka’ya, Seferihisar’a, Menemen Koyundere’ye hatta AK Parti’ye kadar uzanan operasyonda ilginç gözaltılar da yapıldı. Toplamda 44 kişiyi kapsayan operasyonu belirli bölümlere ayırmak da mümkün… Sayısal olarak en çok gözaltının yaşandığı birim İzmir’in toplu ulaşımının belkemiği olan ESHOT’ta yaşandı. Eski Genel Müdür Gül Şener’in yanı sıra toplamda 10 isim gözaltına alındı.
 
Operasyonun ESHOT ayağında mahkeme tarafından atanan bilirkişinin en ciddi raporu meşhur durak ihaleleri… 2010’da yapılan ve altına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da imza attığı o ihale için bir vatandaşın suç duyurusunu değerlendiren içişleri bakanlığı da Kocaoğlu ve bürokratlar hakkında soruşturma izni istemişti. Fakat Danıştay, Başkan Kocaoğlu ile bürokratların itirazını haklı bulup, soruşturmayı düşürmüştü.
Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı, KSK Başkanı Hüseyin Çalışkan’ın, Koyundere Eski Belediye Başkanı İrfan Aras’ın Seferihisar Meclis Üyesi Hüseyin Mercan’ın yanı sıra  ESHOT’un mevcut Genel Müdürü Ömer Faruk Alçelik, Genel Müdür Yardımcıları Tufar Eker, İsmet Halim Gürsoy, İhale Yetkilisi İbrahim Tuz, Daire Başkanları Turgay Akaya ve Rafet Bayam, Besim Gültekin de gözaltında.
 
Onlara yöneltilen en önemli soru durak ihalesi. 2010’da İzmir’deki 750 durağın Yap İşlet Devlet Modeli ile yapımına ilişkin ihalenin belirlenen bedel üzerinden değil ortalama değer üzerinden ihale edilmesi burada sorun. Bakanlık müfettişlerinin de ‘fiyat tespitini yanlış yapmışsınız’ diye soruşturduğu o ihale için verilen Danıştay’ın ‘soruşturma iptal’ kararı savcılık tarafından dikkate alınmıyor. Kimliği şu anda bilinmeyen bilirkişinin yaptığı incelemede ‘kamu zararı vardır’ sonucundan hareketle yapılan gözaltılar belki de Başkan Kocaoğlu’nu da kapsayacak boyuta ulaşabilir.
 
Durak ihalesinden sonra ’40 milyon lira kamu zararı’ iddiasıyla başlatılan ikinci dalga operasyonun ağırlık merkezlerinden biri de belediye şirketi Grand Plaza oldu. Grand Plaza’nın üç aylık Genel Müdürü Işık Çelikoğlu’nun yası sıra Başkan Kocaoğlu’nun Eski Genel Sekreter Ersu Hızır’la birlikte yollarını ayırdığı Muharrem Derbetoğulları’nın da gözaltına alındığı operasyonda şirketin iki çalışanı Çağrı Çavuşoğlu ve Yekta Saydam da emniyete götürüldü.
SANDVİÇ SORUSU! CHP’YE Mİ GİTTİ ÇOCUKLARA MI?
Grand Plaza görevlilerinin karşılaştığı en önemli soru ise seçim döneminde CHP seçim ofislerine dağıtıldığı iddia edilen sandviç ve meyve suları oldu. Toplamda 27 bin sandviç, 10 bin meyve suyu ve 4 bin suyun 2009 seçimlerinde CHP seçim bürolarına dağıtıldığı iddiasını ‘dinleme tutanaklarından yola’ çıkarak operasyon kapsamına alan savcılık, ilk operasyonda gözaltına alıp serbest bıraktığı Grand Plaza çalışanlarını bu kez emniyete götürmedi.
Grand personelinin ‘Sandviçleri 23 Nisan törenlerinde dağıttık’ ifadesiyle karşılaşan polisin raylı sistemler daire başkanlığından emekli olduktan sonra Mayıs operasyonunun ardından Başkan Kocaoğlu’ndan görev talep edip Büyükşehir’e geri dönen ve genel müdür yapılan Işık Çelikoğlu’nun da konu hakkında kendi dönemini kapsayan bilginin olmadığını söylediği kaydediliyor.
 
KİLİT İSİM DERBENTOĞULLARI
Grand operasyonunda kilit isim 2009 sürecinde görev başında olan sonradan Kocaoğlu ile yollarını ayıran Eski Genel Müdür Muharrem Derbertoğulları… Bu ismin ifadesinin tutuklama kararlarını etkileyebileceği belirtiliyor.
Operasyonda gözaltı sayısı bakımından dikkat çekici bir rakama ulaşan sendikacıların neden gözaltına alındığı ile ilgili de bilgiler gelmeye başlıyor. DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası’nın yöneticileri Cafer Konca, Cafer Alt, Necip Binici, Yakup Yıldırım ve Memiş Sarı’nın taşeron sisteme son veren ve tüm işçilerini kadrolu/sendikalı yapan Büyükşehir’in personel ihalelerine başka şirketlerin girmesini engellediği iddiasıyla gözaltına alındığı ileri sürülüyor.
Aynı İZELMAN’ın Çankaya’daki katlı otopark ihalesinde olduğu gibi…
Belediye şirketi korunuyor. Çünkü belediye şirketinin tüm çalışanları sendikalı… Doğal olarak sendikanın aidat aldığı üyeleri… Personel ihalesine başka bir şirket girer ve de kazanırsa Büyükşehir hem yeniden taşeron sistemine dönmek durumunda kalacak hem de sendika üyelerini yani ‘aidatlarını’ kaybedecektir. Dinleme tutanakları ve şikayetler üzerine yazılan bilirkişi raporları sendika yetkililerinin belediye personel ihalesine dışarıdan özel şirketleri sokmamak için çalıştıkları yönünde.
Yine kişisel bir çıkarmadan söz etmem mümkün değil yani…Personelden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Erban Bey’in de sendikacılarla aynı sorulara muhatap olacağı kaydedilirken, Bey’in sorgusunun da personel ihaleleriyle ilgili olması bekleniyor.
Gelelim 40 milyon kamu zararı olduğu iddiasına dayandırılan operasyonun en önemli noktasına… İZELMAN’ın Çankaya’daki katkı otoparkı… Bilindiği üzere İzmir’deki tüm otoparkları Büyükşehir Belediyesi’nin İZELMAN şirketi çalıştırıyor. Yine bilindiği üzere Başkan Aziz Kocaoğlu Büyükşehir’in hiçbir tesisini özel bir işletmeye vermiyor.
Ve mülkiyeti büyükşehire ait olduğu için de bu otoparklar dönemler halinde ihaleye çıkarılıyor. Çoğunlukla belediye şirketi İZELMAN dışında teklif veren bile olmuyor. Ancak teklif vermek yasal olarak mümkün… Yukarıda bahsettiğimiz ‘personel/işçi ihalesinde’ olduğu gibi bir durum bu da. Özel bir şirketin ihaleye 4 milyon 300 bin lira teklifi var. Başkan Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin işletmelerini özel şirketlere vermediği için bu ihale yıllardır olduğu gibi yine İZELMAN’da kalıyor. Başkan Kocaoğlu ile tutuklu Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in, gözaltına alınan İZELMAN Genel Müdürü Hüseyin Kırmızı’nın ‘böcek marifetiyle’ görüntülü dinlemeye/izlemeye takıldıkları bu ihale süreci bilirkişi incelemesi sonrasında ‘kamu zararı’ olarak kayıtlara geçmiş durumda.
Kamu nasıl zarar etmiş oluyor acaba…
Bilirkişiye göre ihaleye teklif veren özel şirketten 4 milyon 300 bin lira kazanılacaktı. Oysa İZELMAN’a verilen rakam 672 bin lira… İZELMAN kim? Büyükşehir Belediyesi’nin 5 binin üzerinde personelinin çalıştığı resmi şirketi. Yani bu otoparkı işleterek daha çok kazanacaksa yine belediyenin bir şirketi kazanacak. Gel de bunu ‘bilirkişiye’ anlat. 40 milyon lira kamu zararı iddiasındaki en büyük yekûn burada. Tam 3 milyon 800 bin lira.
 
Büyükşehir özel kalem müdürü Levent İşler ile Başkan Kocaoğlu’nun özel görüşmelerini ayarlayan Pınar Çalışkan’ın ne yaptığını bilmiyoruz şu anda. Başkan’a çok yakın isimler olduğu dışında bilgimiz yok.
Operasyonu AK Parti’ye uzatan kuyumcu Çağlar Haspolat’ın madalya kazanan sporculara çeyrek altınların alındığı şirketin sahibiymiş. Çeyrek altın ihalesine neden çıkılmadığından tutun da kuyumculuğun yanında Haspolat’ın organizasyon işlerine de karışmasının gözaltına zemin hazırladığı belirtiliyor. Kemal Bulut’a da spor kulübündeki alımların sorulabileceği, Daire Başkanı Selçuk Savcı’ya da Çankaya otoparkındaki mülkiyet problemine (otoparkın bir bölümü Vakıfbank’a ait) ilişkin soruların yöneltilmesi beklenirken kalanlar organizatörler.
Kubilay filminin yönetmeni Faik Ahmet Akıncı’nın açıklaması ilginç. ‘CHP’li belediyelerden hiç iş almadım. AKP’lilerden çok aldım. Aziz Koaoğlu Kubilay filmine destek sözü vermiş ama sözünü yerine getirmemişti. Ben de ileri geri konuştum. Bu yüzden Aziz Kocaoğlu ile davalığım’
*
İşte operasyonun şifresi bunlar… Bir miktar sandviç-meyve suyu, belediye şirketinin personel ihalesi, belediye şirketinde kalan otopark ihalesi ve de Danıştay’ın ‘soruşturmaya gerek yok’ dediği otobüs durağı ihalesi, birkaç konser, tanıtım filmi…
Bu kadar kıyamet koparmaya, Büyükşehir bürokratlarının yüzde 80’ini gözaltına alıp, tutuklamaya yeter mi bunlar?
Yetiyor işte güzel ülkemde…
 
Unutmadan… Hükümetin yürüttüğü TEKEL’in rakı bölümünün özelleştirmesi 300 milyon dolara MEY’de kalmıştı. Sadece bir yıl sonra aynı rakı Teksaslılara 1 milyar dolara satıldı. Teksaslılar rakıyı sadece bir yıl sonra İngilizlere 2,5 milyar dolara sattı. İki yılda sadece rakı özelleştirmesinde oluşan kamu zararı 2.2 milyar dolar.
Türk Telekom, Petrol ofisine, Petkim’den limanlara-fabrikalara kadar onlarca özelleştirmede durum aynı…
İyi ki hükümetimiz İzmir’deki bilirkişilerin eline düşmemiş.
Yoksa ayvayı yemişler, kodesi boylamışlardı!
Baksanıza yılda 5 katrilyonluk bütçeye yön veren Büyükşehir’in 3 yıllık hesaplarında 40 milyon liralık kamu zararı bulmuşlar. Bu özelleştirme dosyalarını verseniz neler yazarlardı neler…
Yoksa yazamazlar mıydı? İşte adalet terazisinin arıza yaptığı nokta da tam olarak burası.
 
DEVAM EDECEK