GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
27 Nisan 2023 Perşembe

Ekmeğin 'helali' neden bayrağın 'hilali' kadar kutsaldır?

Takvimler o gün…

Ocak ayının son haftasını işaret ediyordu…

Kanun teklifinin kabul edilmesiyle…

Kamuda çalışan yarım milyon sözleşmeli personel…

Kadrolarına kavuşmuştu…

O gün, bu konuda…

Gazi Meclis’in Genel Kurulu’nda konuşacaktı…

Beş yıldır milletvekiliydi…

Belli belirsiz de olsa…

Görkemli kutsal çatı altında aralarında fısıldaşanlar vardı…

Meclis’i ve Meclis Başkanını selamladı…

Veee…

O’nun davudi sesi “fısıltıları” bile sessizliğe davet eder gibiydi:

“Bir devletin gücü; milletinin gücü kadardır... Bu hususta temel ölçümüz, kadim şiarımız; (İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın) cümlesidir... Bu öğüt; Edebali’den Osman Gazi’ye vasiyet, onlardan da bize emanettir… Çünkü, ekmeğin helali, bayrağın hilali kadar kutsaldır...”

Bu üç cümle yetti…

Konuşmanın geri kalanı…

Pür dikkat dinlendi:

“Bozkırın ortasına binlerce yıl önce diktiğimiz bengü taşlarda; Türk kağanları şu ifadeleri kullanmıştır: (Aç milleti tok, az milleti çok, yoksul milleti bay kıldım)… Bu sözler; Türk’e baş olmanın temel şartlarına işaret etmektedir… O yüzden diyoruz ki; makamlar, öncelikle millete hizmet yeridir... Bu milletin hürriyet mücadelesi de, ekmek kavgası da; Türk milliyetçilerine emanettir... Bu meselenin ehemmiyetini kavrayan ve ilk adımları atan kişinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ta kendisi olduğu hatırımızdan hiçbir zaman çıkmamıştır…”

O konuşma alkış tufanıyla sona erdi…

***

Kürsüdeki uzun boylu vekil…

Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’ndan başkası değildi…

Tavşan kanı çayların lezzetlendirdiği sohbette…

İzmir Siyaseti’yle ilgili anlattıkları…

“Keskin Bıçak”tan farksızdı…

İçinde biriktirdiklerini…

Bir nefeste  ete-kemiğe büründürdü:

“Atatürk’le ilgili basın toplantısında söyledim… İzmir’in birinci sıradaki adayları Atatürk’e faşist diktatör diyen biri değil mi? Listede üç tane daha malum HAP partilerinden birer aday var… CHP’nin çatısı onların hepsinin Atatürk düşmanı olduğunu bilmiyor mu? İzmirli bunu değerlendirmeyecek mi? Bunu İzmirliye bizim anlatmamız lazım... Tunç Soyer bir maske yaptırmıştı... Bir tarafında Atatürk imzası bir tarafında Türk bayrağı… Yasalara göre Türk bayrağı sarf malzemeleri üzerinde kullanılamaz… Bunlar Atatürk’ü bir maske olarak kullanıyor diye gündeme getirmiştik... Başkan ve ekibi Atatürkçülük algısı ile birlikte CHP’de politika yapmaya devam ediyor… Ancak demokrat, Atatürkçü ve milliyetçi İzmirli bunu değerlendirecek ve hak ettiği cezayı verecektir… Bu ceza 14 Mayıs’taki seçim sonucuyla kendini belli edecek...”

***

Ya, çok yaklaşan iki seçim için…

Neler diyecekti MHP’nin İzmir Milletvekili Osmanağaoğlu?

İşte o yorumlar:

“MHP’nin seçim stratejisi, (Her şey Türkiye için…) Bilirsiniz, her seçim kendi içinde çok önemlidir… Ancak bu seçim kendi içerisinde çok daha önemli bir vaziyet içeriyor… Altılı Masa’nın sacayağını ve (6+2) formülünü biliyoruz… Bunlar ne anayasa biliyor, ne de hukuk?”

Ve…

MHP’li vekil Osmanağaoğlu, bir soruyla nokta koydu anlattıklarına:

“Belediye başkanlarını Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak değerlendireceklermiş... Böyle bir şeyin olabileceğine inanıyor musunuz? Masa’dan kalkma bir tiyatroydu… O genel başkanı masadan kaldıran irade nasıl bir irade ise aynı genel başkanı aynı masaya istediği saatte oturtan irade de aynı irade… Bunu kendileri de ifade ediyor… (Cumhur İttifakı ruh gibi birbirlerine bağlı… Biz öyle değiliz… Biz proje partisiyiz) diyorlar… Peki, bu projeyi yazan kim? Uygulayan kim? Projeyi nihayete erdiren kim; devam ettiren kim? Bunların ortaya konulması lazım... İzmirlinin de Türkiye’nin de bunu sorgulaması gerekiyor... Sizin projenizi yazan kim? Yedi benzemezi bir araya getiren, sizi aynı masaya oturtan kim? Bu sorunun cevabı çok önemli…”

***

MHP Genel Sekreter Yardımcısı…

İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu

Aslında…

Siyasete imzasını atan bir işadamı…

Ayrıca…

Vefa duygusuyla dolu ülkücü bir yürek…

“Ağabey!” diye seslenenlerin…

“Gardaşım!” diye karşılık bulduğu bir portre…

İki hafta sonra…

Yine… Yeni… Yeniden…

İzmir Milletvekili olmak istiyor…

Heyecanla…

Ve hep doğruların peşinde koşarak…

***

Bitiriyoruz…

Şahane bir milletvekili anısı ile…

2018 seçimleri…

Tamer Osmanağaoğlu, İzmir’in güzel ilçesi Kınık’ın köylerinde…

Seçim gezisinde…

Ekiptekiler bi’ara Tamer Bey’in ortada görünmediğinin farkına varıyorlar… Allah Allah, nerede vekil adayı Tamer Bey?

Herkes O’nu…

Köy kahvesinde yapacağı konuşma için bekliyor…

İyi de…

Tamer Bey, ortalıkta yok!

Herkes, O’nu aramaya başlıyor…

Bi’de ne görsünler?

Tamer Bey, yaşlı köylü kadının taşıyamadığı ağır çuvalını omuzlamış…

Evine götürüyor…

Vekil arkadaşları hatırlatıyor…

Tamer Osmanağaoğlu, son dönem…

TBMM'de en başarılı milletvekili seçilmiş…

O yaşlı köylü kadını merak ediyorsunuz di’mi?

Tamer Vekil…

O kadına kimsenin haberi olmadan hala yardım yapıyor…

Nokta…

Sonsöz: “Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek… / Hz. Mevlana…”