GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
27 Mart 2010 Cumartesi

Demirtaş-Kocaoğlu ’‘aşkı’’ bitti mi?

Son altı yılın beşinde İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çatışmasını yazdı İzmir basını. ’¶
 
Gün geçmedi ki gazete manşetlerinden, televizyon ekranlarından birbirini hedef alan açıklamalar yapmamış olsun bu ikili. Ekonomi Üniversitesi’’nin Güzelbahçe Kampüsü’’ne verilmeyen imarla zirve yapan çatışma, Kadifekale restorasyonundan, ekmek fiyatlarına, kruvazier limanından, ayakbastı parasına, yat limanlarına kadar her alanda İTO’’nun, Demirtaş’’ın adının geçtiği her projede kendini hissettirdi.
 
O süreçte Yenigün Gazetesi’’nde yazıyordum. Bu çatışmanın her ikisi için de ’‘yanlış/hata’’ olduğunun altını çizmiş, Demirtaş’’ın İzmir için en azından kafa yoran bir sivil toplum örgütü lideri olduğunu, Kocaoğlu’’nun da İzmir gemisinin kaptanı olduğunu belirtip, kentin bu çatışmadan gördüğü zararı anlatmaya çalışmıştım.
Dinleyen olmamıştı ayrı konu.
Çatışma, Kocaoğlu’’nun ’‘Örtünün altı’’ ithamıyla davalık noktaya gelmiş, Kocaoğlu’’nun CHP adayı ilan edilmesine kadar tüm şiddetiyle sürmüştü.
Kısa bir ateşkesin ardından Kocaoğlu’’nun yakın arkadaşı CHP Eski İl Başkanı Alaattin Yüksel’’in İTO Başkan adayı olmasıyla ilişkiler seçim öncesi yeniden gerilmiş, seçimden sonra ise kimsenin hayal bile edemeyeceği bir noktaya gelmişti.
 
Kimsenin tahayyül edemeyeceği nokta ’‘İzmir’’deki Çatışma’’ filminin başrol oyuncuları Demirtaş ve Kocaoğlu’’nun üst üste verdikleri ’‘dostluk’’ pozları ve de ’‘Yok daha neler?’” dedirtecek türden yakınlaşma, destekleşme demeçleriydi.
 
Ben dahil önemli bir kitle bu kadarını beklemiyordu doğrusu.
Kavga süreçlerinde ’‘Bu çatışma İzmir’’e zarar veriyor’’ diyen ben bile; Demirtaş’’ın neredeyse Kocaoğlu’’nu ilk tebrik eden sivil toplum lideri olmasını, kadeh tokuşturmak suretiyle verilen ’‘dostane fotoğrafları’’ anlamakta zorlanıyordum.
Tabi ki Kocaoğlu’’nun yüzde 56,7 gibi ezici bir oyla ’‘seçilmiş başkan’’ olarak koltuğuna oturup beş yıl daha İzmir’’in (Demirtaş’’ın da) gerçeğine dönüşmesinin bu sürece etki ettiğini tahmin etmek güç değil.
Kentte ticari ve siyasi hedefleri olan, 100 binin üzerinde tüccarı temsil eden kurumun başkanlığını yürüten, attığı her adımda Büyükşehir duvarına toslayan Demirtaş’’ın, Kocaoğlu limanına yaklaşması bu açıdan zorunlu bir durum olarak görülebilir.
Ancak Aziz Başkan’’ın beş yıl boyunca kavga ettiği biriyle çok kısa sürede, kendisi adına Demirtaş’’a tavır alanları yalnız bırakma pahasına, kaynaşmasını anlamakta zorlanıyordum.
Akla gelen en mantıklı gerekçe, yeni döneme ’‘rekor oyla seçilmiş başkan’’ olarak giren Kocaoğlu’’nun ’‘beyaz bir sayfa’’ açma isteğiydi. Yoksa neden, yargı kararıyla 5 bin lira tazminat ödediği Demirtaş’’la gün aşırı sıcak pozlar versindi ki?  
Hemen sonra Demirtaş’’ı Kocaoğlu’’nun önderliğinde kurulan İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’’nda gördük.
Hatta Kemeraltı’’nda kol kola dolaştıklarına şahit olduk.  
Yönetimde yer almamasına rağmen Kurul’’un en devamlı üyelerinden biriydi.
Önceki yıllarda kente yönelik projeleri tek başına açıklayan Demirtaş, siyaseten Aziz Başkan’’a yazan Koordinasyon Kurulu’’nun ’‘sıradan bir üyesi’’ olmayı kabul etmişti kimilerine göre’…
İzmir-İstanbul Otoyol Projesi’’ndeki kent lehine gelişmeden, Medeniyetler Müzesi Projesi’’ne kadar pek çok alanda önemli bir yol kat eden, başarı sağlayan Koordinasyon Kurulu’’nda Demirtaş’’ın yeri toplu fotoğraflarda kalıyordu sadece.
**
Ve Demirtaş yeni rotasını belirledi. Kimilerine göre üç ay kadar önce’…
Aziz Başkan’’la verilen dostluk pozları bir anda kesildi. Kritik konularda beklenen destekten eser kalmadı.
Hatta Demirtaş ’‘mazeret bildirerek’’ Koordinasyon Kurulu’’nun son iki toplantısına da katılmadı.
Dünyanın sayılı fuarlarından Mermer Fuarı’’nın açılışında da yoktu.
Bu gelişmeler seçim sonrası yıldırım hızıyla gelişen Demirtaş-Kocaoğlu aşkının ’‘duraklama’’ belki de ’‘gerileme’’ dönemine girdiğinin göstergesiydi birilerine göre.
**
Eskisi gibi ’‘çatışma’’ beklentisinde olmasın kimse’…
Bu kez bilinçli, programlanmış bir uzaklaşma söz konusu’…
Kim kimden uzaklaşıyor? Bence Demirtaş, Kocaoğlu’’ndan’…
’‘Kocaoğlu, Demirtaş’’tan’’ diyenler de yok değil tabi ki.
 
Yasa gereği İTO’’da son dönemini yaşayan Demirtaş, son 3-4 seçimde vekil ve başkan ’‘adayı’’ kulislerinin favorisiydi.
Siyasete olan merakı 2002 seçimlerinde YTP’’den liste başı olmasıyla da ortaya çıkan Demirtaş’’ın Kocaoğlu’’ndan planlı uzaklaşmasına bulunacak (siyasi) kılıf, AKP’’den milletvekili hatta bakan olma hayaliydi belki de.  
EXPO süreciyle dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve enişteleri İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu üzerinden AKP ile dirsek teması kuran Demirtaş’’ın aynı güzergahtan 2011 genel seçimlerine giden siyasi rota çizdiği dillendiriliyor siyasi kulislerde.
Tabi ki AKP’’yi İzmir’’de sandığa gömmüş bir CHP’’li Büyükşehir Belediye Başkanına bu derece yakın olmak Demirtaş’’ın önüne çıkabilir’…
Demirtaş’’ın danışmanları ya da AKP’’deki dostları onu bu konuda uyarmış da olabilir.
***
Demirtaş’’ın takdir ettiğim yanı sürece uygun tavrı hemen alabilmesi, iklim değişikliklerine kolay adapte olabilmesidir.
Ömer Kaplan’’ı ’‘Başbakan’’ın/Kürtlerin adayı’’ ilan edip, kendisini CHP’’nin/MHP’’nin adayına dönüştürüp usta manevralarla İTO başkanı seçildiğini izledim geçmişte.
Onu AKP ile yakınlaştıran tek faktör Gül ve EXPO süreci de değildi ayrıca.
Geçtiğimiz beş yılda da CHP’’li başkanla çatışması da önemli bir faktördü.
Gelinen noktada AKP’’den liste başı olması başta ben olmak üzere kimse için sürpriz sayılmaz.
Ancak, duyumlarıma/basına yansıyanlara göre Demirtaş’’ın uzaklaştığı sadece Başkan Kocaoğlu değil.
Başkanlar kurulundan ayrılıp, İzmir’’de ’‘odalar/borsalar’’ merkezli yeni bir denge noktası kurmak suretiyle EBSO Başkanı Yorgancılar ve İTB Başkanı Işınsu Kestelli ile TOBB’’culuk oynaması, kentte en az TOBB’’a bağlı yapılar kadar güçlü olan SİAD’’lar cephesinde Demirtaş’’ı hedef haline getirdi. 
İTO meclislerine (AKP’’li) bakanları davet eden Demirtaş, en büyük tepkiyi Ahmet Çalık davetiyle çekti.
Hem diğer medya kuruluşlarından hem de diğer siyasi yapılardan’…
İzmir’’deki bazı yapılar Demirtaş’’ın yeni mevzisini görüp karşı atağa geçti.
İTO yönetim kurulu üyesi ve DP İl Başkanı Fatih Dalan, Demirtaş’’ın başkanlığındaki bir kuruldan istifa etti.
Bu şok istifanın perde arkasında DP Lideri Hüsamettin Cindoruk’’un İTO ziyareti sırasında yaşadığı ’‘ilgisizlik’’ olduğu konuşulsa da, Demirtaş’’ın siyasi rotasının da Dalan-Demirtaş ayrımında etkili olduğunu kabul ediliyor.
AKP’’li bakanlara ’‘yılın İzmirlisi’’ ödülü veren, İTO’’nun diğer DP’’lisi, en sıkı destekçisi Coşkun Yolgörmez ile bile sorun yaşadığı konuşulan Demirtaş’’ı zor ve ilginç bir süreç bekliyor önemli bir kitleye göre.
Ama tanıdığım/tanıdığımı sandığım Demirtaş, bu sıkıntılı süreçten kurtulmanın da bir yolunu bulur, bulacaktır.  
Dedik ya ani iklim/koşul değişikliklerine kolay adapte olan İzmirlidir o diye’…
Yani, 20 yıla yakın İTO gibi kritik/önemli bir kurumun başkanı olmak, başkanı kalmak her adamın harcı değildir.