Her gün yazan/yazmaya çalışan birine göre uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeniden merhaba.
Özel nedenlerle ayrı düştük bir süre’…
Ayrı düştüğümüz sürede olanlara baktım.
Halkın gündemi referandum’…’¶
AKP’’nin usta bir manevra ile seçim öncesi halkın önüne koymaya çalıştığı sandık’…
Başbakan Erdoğan gerçek gündemde tutunacak dal bulamıyor.
Ekonomi malum. Birkaç yıl önceki gibi ’‘Neredeeen nereye’’ nutku atamıyor.
Gevrek-simit-çay hesabı tutmuyor.
Esnaf, çiftçi, memur, işçi, emekli desen herkes dertli’…
Kimse halinden memnun değil.
**
Ama ilginç olan kimse halini/durumunu düşünecek fırsat da bulamıyor. Dahası ’‘gündem mühendisleri’’ buna izin vermiyor.
Gazete manşetlerinde emekli paşalar, Ergenekon’…
Açılım, saçılım saçmalıkları’…
Üstüne bir de referandum eklendi.
Tamam oldu. Başbakan Erdoğan gerçekten ’‘usta’’ siyasetçi’…
Halkın gündemini de muhalefetin gündemini de yönetiyor, hatta parmağında oynatıyor.
Neyin konuşulmasını istiyorsa (yandaş medyanın da desteği ile) onu konuşturuyor.
Adamın evine götürecek ekmeği yok. Kürt açılımını, Roman açılımını, Ergenekon’’u konuşuyor mesela’…
Bu da Erdoğan’’ın ’‘idare’’ yeteneğinin açık bir göstergesi’…
***
Sizi 1994’’e götürmek istiyorum.
İstanbul Büyükşehir seçimlerine’… Seçimi yerinde ve iyi izlemiş biri olarak Erdoğan’’la ilgili tespitlerim bugün de geçerli.
İmkansızı başardı. Tıpkı bugünkü gibi ’‘usta manevralarla’’ aradan sıyrılıp ve iktidarının temelini attı Refah Partili Tayyip tam 16 yıl önce’…
Ne yaptı diyeceksiniz? Ama vereceğim iki örnekle de hak vereceksiniz.
CHP’’nin adayı Ertuğrul Günay, SHP’’nin adayı Zülfü Livaneli, Anap’’ın adayı İlhan Kesici’…
İSKİ skandalına rağmen favori Livaneli’…
Plase Kesici. Sürpriz Erdoğan.
Önce ’‘genelevleri’’ kapatacağını açıklıyor RP’’li Tayyip!
Bir önceki yerel seçimde genelevlerden bile oy isteyen RP Beyoğlu adayı Tayyip, genelevleri kapatıp bu saçmalığa son vereceğini söylüyor.
SHP-CHP örgütleri Karaköyde Manukyan’’ın evleri önünde eyleme geçiyor.
’‘Genelevler kapatılamaz, bu çağda bu kafa’’ sloganları eşliğinde’…
Tartışmalı ikinci vaadi ise Taksim’’e Camii yaptırmak oluyor RP’’li Tayyip’’in.
Bir gün sonra aynı partiler, aynı adaylar Taksim Meydanı’’nda eylemde!
’‘Taksim’’e Cami istemezük’’ diye veryansın ediyor aynı adaylar, aynı partiler.
**
Ama Tayyip istediğini elde ediyor.
Bir taşla kuş sürüsü avlıyor hatta. Günler boyunca medyanın birinci gündemi olmakla kalmıyor, İstanbul’’un gettolarında yaşayan Anadolu kökenli kitleye önemli alt mesajlar göndermeyi başarıyor.
Sadece kendisini değil, muhalefetini de şekillendiriyor, anlatıyor.
Genelevleri kapatmak isteyen bir adaya karşın genelevleri savunan bir zihniyet yaratıyor mesela. Cami yaptırmak isteyen bir adayla camiye karşı çıkan bir kitle yaratıyor.
Tabi ki konu Cami ve genelev olunca da Erdoğan atı almakla kalmayıp, Üsküdar’’ı da aşıyor.
Tamamen karşısındaki medyayı iyi kullanıyor.
Rakiplerini istediği kalıba sokuyor. Maçı istediği sahada oynuyor. Suni gündemler yaratıp, seçimi cami-genelev ikilemine sokarak varoşların aklını çeliyor.
Ve İstanbul’’un başkanı oluyor.
Peki genelevleri kapatıyor mu?
Hayır.
Taksim’’e Cami yaptırıyor mu?
Yine hayır.
Kendisinden sonra gelen halefleri, RP’’li, SP’’li ve AKP’’li İstanbul başkanları bunları yapıyor mu? Tabi ki hayır’…
Bu ülke insanını çok iyi tanıyor Erdoğan. Dahası Türk halkından nasıl oy alınacağını iyi biliyor.
2007’’de de aynı filmi koydu vizyona’… Biz de kuzu kuzu izledik.
Abdullah Gül’’ün köşke çıkış sürecindeki krizi nasıl yönettiğini hatırlayınız.
Muhalefetini anti demokrat, asker/darbe yanlısı, demokrasiye saygısız bir duruma sokarken, kendisi çok sevdiği, üzerinden hiç çıkarmadığı ’‘mağdur’’ gömleğini yeniledi.
Meclisi terk eden muhalefet, anti demokrat damgası yerken demokrasi havariliğine soyunarak yüzde 47’’yi indirdi sandığa’…
Aradan geçen 3 yılda başta ekonomi olmak üzere hiçbir şey istediği, planladığı gibi gitmedi.
Ülkenin zenginliklerini bir önceki dönem elden çıkardığı için satacak bir şey de kalmamıştı.
Ergenekon, Kürt, Roman, Alevi açılımı, Türban Meselesi diyerek gündem üzerinde istediği gibi top oynadı.
Peki Erdoğan usta manevralarla hem partisini, hem ülkeyi ’‘idare’’ ederken muhalefet ne yaptı?
Peşine takılıp, Salı’’dan Salı’’ya ’‘sert’’ açıklamalar yaparak, Erdoğan’’ın aslında kendilerini de ’‘idare’’ ettiğini anladılar mı mesela?
Bence anlamadılar.
Sahaya inip halka gerçek gündemi göstermek, meydanları doldurup Ankara’’yı titretmek yerine TEKEL işçilerinin kendi iradeleriyle kurduğu çadırlara sığınmayı tercih ettiler sadece.
Baykal’’ın, Bahçeli’’nin yarattığı tek bir gündem hatırlayan var mı aranızda?
Ben hatırlayamıyorum. Şimdi sıra geldi referanduma’…
Yani 1980 darbesinden sonra cuntacıların hazırladığı Anayasa’’nın değiştirilmesi meselesine’…
Başbakan’’ın amacı aynı’…
Tıpkı Genelev ve Taksim’’e Cami meselesinde olduğu gibi’…
Demokrat ve halkçı bir anayasa (!) mı yoksa cuntacıların, darbecilerin anayasası mı? B:ir yandan kendi duruşunu seçerken diğer yandan muhalefetin de nerede durması gerektiğine karar veriyor.
CHP seçim öncesi referanduma ’‘hayır’’ diyeceğini açıkladı bile.
Referandumu Anayasa Mahkemesi üzerinden engellediğini düşünelim önce.
Genel seçimin en büyük kozunu vermiş olacak Erdoğan’’ın eline’…
’‘Bunlar cuntacı, darbeci, demokrasi fakiri’’ diye bangır bangır bağırmayacak mı meydanlarda? 2007’’de yaptılar yine yapıyorlar diye eklemeyecek mi hatta?
Referandum yapılırsa kabul edilme ihtimali çok yüksek.
Çünkü, bir yanda darbe anayasası, öbür yanda meclis/halk anayasası’…
’‘Evet’’ oyları (ki yüzde 50’’nin üzerinde olacağını düşünüyorum) AKP’’nin hanesine yazılacak. Hem de seçim öncesi’…
Muhalefet ne yapsın?
Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal’…
Anlaşılan bu Erdoğan’’dan kurtuluş yok. En azından bu muhalefetle’…