Özel nedenlerle yoğun bir süreç yaşadığım son dönemde yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Ama artık o yoğunluğun sonuna gelindi. Bir süre sonra günlük yazılarla yeniden sizlerleyim.
**
Öyle çok konu birikti ki ele alacağımız’…
Şu birinci, ikinci adam meselesiyle devam edelim bugün.
Birinci adam (Aziz Kocaoğlu), ikinci adamı (Ersu Hızır)’’ı ’‘yetkisiz’’lendirdi...
İkinci adamın suçu bir gazeteci ile yemek yemekti.
Sadece yemek yese iyi’… İddialar farklıydı. İkinci adam yaklaşık 4 yıl yönettiği belediyenin bazı birimlerindeki sözüm ona yolsuzlukları anlatmıştı o gazeteciye’…
Söz konusu gazeteci (Süleyman Gencel) birinci adamın bilindik muhalifi adeta başdüşmanıydı.
Birinci adam ihanete uğramış gibi hissetti. Kılıcını çekip ikinci adamın kellesini alıverdi.
**
Aslında buraya kadarını daha önce de ele almıştık.
Yeni gelişme Cumhuriyet Savcılığının harekete geçmesi’… Savcılık İzmir Büyükşehir Belediyesi’’nin tepesindeki sıcak gelişmeleri ihbar kabul ederek harekete geçti.
İçişleri Bakanlığı’’ndan soruşturma için izin istedi.
Bakanlığın izni vermesi an meselesi’… Verir mi vermez mi diye düşünmüyorum artık. Genel seçim öncesi bu fırsatı kaçırmayacak bu izni kesin ve de ivedi olarak verecektir bakanlık.
Umarım yanılan biz oluruz. Ama sanmıyorum. İki yıl önce yok yere arsenik krizi yaratarak havanda su döven hükümet genel seçim öncesi CHP’’nin kalesinde suyu bulandırmak için harekete geçecektir.
Ve de savcılığın izin talebini sırf bu gerekçeyle geri çevirmeyecektir.
**
Peki verirse ne olur? Ne çıkar bu işten? İzmir’’in dürüst başkanı Aziz Kocaoğlu’’na halel getirir mi bu işler?
Bence getirmez. Ama mide bulandırır işte.
Düşünün bir kere’… Koskoca Büyükşehir Belediyesi’… Yıllık bütçesi (şirketler hariç) 5 katrilyonun üzerinde’…
21 ilçede yüzlerce birimi, onbirleri aşan çalışanı’… Bir kişinin yani Büyükşehir Belediye Başkanı’’nın tüm bu yapıyı kontrol etmesi mümkün değil.
Öte yandan’… Kurt kuzuyu yemek isterse bir bahane bulur demişler ya’…
Savcılık hükümet eliyle ince bir soruşturma yürütürse ufak-tefek de olsa bir şeyler bulacak, yandaş medya üzerinden bunlar büyütülecek, eski defterler açılacak, Melih Gökçek Ankara’’dan topa girecek, yetmediği yerde bakanlar ve sayın başbakan olmak üzere bir cümle AKP takımı topu tüfeği ile hücuma katılacak 2008 yazında muhasara altına aldıkları İzmir’’e yönelik ikinci bir kuşatmanın zemini aranacaktır.
**
Tüm bu gelişmeler bu köşenin adı gibi’… Yani görünen köy’…
**
Savcılığın, Hükümetin/Ankara’’nın harekete geçmesi, ikinci adam ile birinci adamı yakınlaştırabilir. Yani saflar yeniden sıklaşabilir Büyükşehir’’de. İşte bu durumda araya giren kara kediler iyot gibi açığa çıkacaktır.
Bence İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ikinci adamını görevden alırken tek taraflı davranmış ve oldukça erken harekete geçmiştir.
İşte bu yüzden bu soruşturma süreci Hızır ve Kocaoğlu’’nu yeniden bir araya getirebilir.
Başkan Kocaoğlu kendi yürüttüğü soruşturmayı sonuçlandırıp bir daha çalışmayacak olsa da Hızır’’la masaya oturmalı, hükümetin yüklenmelerine karşı oluşturulacak savunma hattını konuşmaya çok geç olmadan başlamalıdır.
Şu ana kadar Aziz Başkan hakkında tek kelime etmeyen, medya üzerinden konuşmayan, köşesine çekilip olanları yorumlamaya çalışan Hızır en azından bu kadarını hak etmiştir.
**
Adana’’da eften püften nedenle Büyükşehir Belediye Başkanı’’nı görevden alan hükümet aynısını İzmir’’e de yapabilir.
İzmirli yaklaşan genel seçimde bu duruma iki yıl önce ’‘arseniği sek içerim’’ dediği gibi bir tepki verirdi vermesine de’… İzmir’’in dürüst başkanı Kocaoğlu’’na yazık olur, yazık!
Benden demesi’… Onlardan yapması ya da yapmaması’…