Bekir Coşkun Haber Türk’’ten kovuldu.
Bir gün sonra Yılmaz Özdil’’in Hürriyet’’teki köşesinde yeller esti.
’‘Bekir Ağabey’’in ardından kaleme aldığı yazısına sansür uygulanmış’’ dediler.
Doğru çıktı.
**
Başbakan Erdoğan’’ın hedefindeki iki isim’…
Özdil ve Coşkun. Biri ’‘göbeğini kaşıyan adam’’ın öbürü ’‘bidon kafalı’’nın mucidi’…
Korku imparatorluğunun korkusuz delikanlıları’…
Halkı gerçek gündeminden uzaklaştırmakta bir deha olduğunu kanıtlayan Başbakan ve arkadaşlarının saman altından yürüttüklerini açığa çıkaran, halka kendi gündemlerini gösteren/göstermeye çalışan iki serdengeçti’…
Koskoca Başbakan’’ın koskoca Türk medyasında dikkate aldığı, meydanlardan/kürsülerden meclisteki rakiplerinden bile fazla eleştirdiği iki cesur yürek!
AKP’’ye karşı olmak kolay değil. Hem de bu devirde’…
Karşı olanın içeri tıkıldığı, ayağının kaydırıldığı, işsiz kaldığı neredeyse fırınların ekmek bile vermediği/satmadığı bir süreçte hem de.
Bırakınız karşı olmayı, ’‘yanlış yapıyorsunuz’’ demek bile neredeyse imkansız...
İzmir ölçeğinde iki yıl önceki arsenik politikasını eleştirmenin bedelini susturularak ödemiş genç bir kalem olarak hem Özdil’’i hem de madenci/turizmci patronu Turgay Ciner tarafından kovulan Bekir Coşkun’’u belki sizlerden, henüz kovulmamışlardan, AKP ile kapışmamışlardan daha iyi anlayabilirim.
Referandum sonrası balkona çıkarak, ’‘evet’’ diyenler de ’‘hayır’’ diyenler de kazandı, kaybeden diktacı darbecilerdir’’ diyen Başbakan, Bekir ağabeyin 10. Köy’’den de kovulmasının birinci sorumlusudur.
**
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik yalanlasa da bu gerçek değişmez. Referandum sonrası yüzde 58’’lik halk desteğini partisinin oyu olarak devşiren Başbakan; tıpkı 2007’’de yüzde 47’’lik seçim galibiyetinin ardından yaptığı birinci balkon konuşmasından sonraki süreci yaşatıyor bizlere’…
Tarih tekerrür etmez derler ama ediyor ne yazık ki!
2007 genel seçimlerinin ardından ’‘Yüzde 53’’lük kesimin de başbakanı olacağım’’ diyen Erdoğan, sonraki süreçte attığı her adımda kendisini yalanlamış, Pensilvanya’’ya, badem bıyıklılara daha yakın olduğunu kanıtlamıştır.
Kameralar önünde medya patronlarına hitaben söylediği şu sözlerini hiç unutmadım, unutamam’…
’‘Köşe yazarlarına hakim olacaksın, olamazsan vitrine koymayacaksın’’
Ekonomiyi sarsacak yazılar yazmalarına izin vermeyeceksin’’
’‘Yoksa gelip ekonomi kötü diye ağlamayacaksın’’
’‘Bunu yapamazsan onları vitrine koymayacaksın’’
'Bizim dükkanda sana yer yok, diyeceksin'
Bir ülkenin Başbakan’’ı medya patronlarına böyle seslendi.
Yandaşlara giden ihaleleri, yabancıya satılan tesisleri, ballı kredileri, vurgunları, talanları kaleme alan cesur yüreklerin köşelerine dinamit/mayın döşedi bir anlamda.
**
Ve Turgay Ciner’…
Bekir Coşkun’’u hangi gerekçeyle gönderdiğini şöyle anlatıyor AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’’e’…
'Üzerimde Allah var. Hükümet ve AK Parti'den baskıyı bırakın, telkin bile olmadı. Bu benim patron olarak tasarrufum. Bir kişi benimle ilgili üst üste yüz tane yazı yazarsa ve bunu adeta bir kan davası zihniyetiyle yazarsa, ben empati yaparım ve bundan rahatsız olurum. Basın meslek ilkelerine uygun hareket etmeyen bir kişiyi çalıştırmak zorunda değilim. Bekir Coşkun, gazetedeki işine son verilen ne ilk ne de son kişi. Kan davası zihniyetiyle yazan yazar varsa ben o kişiyi gazetede tutmam'.
**
Bekir Coşkun’’u davul zurnayla, büyük bir gürültüyle transfer eden, gazetesinin Türkiye’’ye yayılış sürecinde tepe tepe kullanan, AKP’’ye yanaşmak, belki ballı bir enerji, maden, turizm ihalesi öncesi, referandum sonrası kurban veren Turgay Ciner (bey)efendiye soruyorum şimdi’…
Kimi kandırıyorsunuz Sayın Ciner, kimi?
Bu savunmanıza göbeğini kaşıyan adam’’ bile inanmadı.
Bekir Coşkun, Haber Türk’’te doğmadı, aksine Haber Türk’’ü doğurttu, yürüttü, büyüttü’…
Biraz delikanlı olun.
Korktum deyin’… 4 milyar dolar ceza yazılan Aydın Doğan’’ın başına gelenleri yaşamak istemedim falan deyin.
Madenci, turizmci, enerjici bir iş adamı olarak hükümetle kötü olamam hele hele yüzde 58’’lik sonuçtan sonra ’‘yandaş’’ olmak zorundayım’’ deyin.
Anlayalım.
’‘Ben Bekir Coşkun gibi her gün kan davası güder gibi yazan birini çalıştırmam’’ diyerek kargaları bile güldürmeyin.
Çünkü Bekir Coşkun’’u Yılmaz Özdil’’in bugünkü köşesinden ciddi bedeller ödeyerek, kim olduğunu, nasıl yazdığını bilerek siz getirdiniz. Büyük bir gürültüyle hem de’…
Tepe tepe kullandınız, gelinen noktada bir mendil gibi fırlatıp attınız.
**
Ve Ciner’’e ikinci ve son sorum’…
Referandumun sonucu tersine çıksaydı? Yüzde 58 ’‘hayır’’, yüzde ’‘42’’ ’‘evet’’ mesela’…
Yine de kovar mıydınız Bekir Ağabeyi, yoksa CHP iktidarının ayak seslerini duyar duymaz maaşına zam mı yapardınız?
Yanıtı siz de Türk halkı da biliyor Sayın Ciner.
Ne yazık ki asıl sorunumuz bu.
Göbeğini kaşıyan ve rüzgara göre şekil alan, nabza göre şerbet veren Türk medyası’…
Göbeğini kaşıyıp ihale peşinde koşarken, gazeteciye ’‘maraba’’ muamelesi yapan bidon kafalı medya patronları’…
Yılmaz ağabeyin dediği gibi’…
Bekir Coşkun yeri dolmayacak bir lezzetti. Köşesini kaybeden o oldu belki ama asıl o lezzeti kaybeden biz olduk. Yani siz oldunuz.