Yaşamın içinde her şeyin bir zamanı var...
Düşünceler...
Uygulamalar...
Koşuşturmalar...
Heyecanlar...
Tümü, hızla akıp giden zamanın içinde "hedefe" ulaşmak...
O zamanı yakalamak için...
X
Gücünle...
Direncinle...
Emeğin ve alın terinle...
Çalışarak...
Aklını güçle buluşturarak...
Bilinçle evrilmiş bir yapıyı hedefe taşımak...
Heyecan ister...
Yürek ister, yürek!..
X
Onlar...
Buluşmalarını, birlikteliğe dönüştürdüler...
Futbolun 11 yürekli adamla, ancak birlikte düşünüp, ortak akılla oynandığı üzerine çalıştılar...
Hedefe vurmanın görsel zevkinin çevrelerinde ne tür sevinçler yaratacağını düşünürken...
Çok çalışmanın, üretimin olumlu sonuçlarının getirisini de koydular önlerine...
"Ben" değil, "Biz" olmanın önemini kavradıklarında...
Nasıl bir yola çıktıklarının bilincindeydiler...
X
91 yıllık bir çınarın; Cumhuriyet'le yaşıt bir değerin bayrağını taşıyorlardı...
Süreç içinde yaşanmışları biliyorlardı...
Geçmişin başarılı, ışıltılarla geçen günlerini de...
Yok olma noktasına gelinerek yaşanan sıkıntıları da...
En ağır koşullarda bile yere düşmemişse o "Kırmızı-Lacivert" renklerle donanmış bayrak...
Şimdi bu kentin göbeğine dikilmez mi hiç?
X
"Sevmenin ve sevilmenin de bir zamanı olmalı" der ozan Bahattin Ertük...
Tıpkı o sözlerdeki gibi...
Tarihinde en önemli dönüşümü Mehmet Seyit Özkan'ın katkılarıyla yaşayan...
Son iki yıldaki şampiyonluklarıyla "Süper Lig"e aday noktaya gelen...
Kulüp yapılanmasıyla, yeniden oluşumuyla "Futbol Devrimi" gerçekleştiren...
Göz kamaştıran...
İzmir'in futbol oluşumuna farklı bir soluk getiren ALTINORDU'yu sevmenin zamanıdır şimdi...