GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Ekim 2021 Pazartesi

Yarın bugünden yakın!

Merhum 19. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in…

Politika’nın “sır kapısı” olarak anılan…

“24 saat Siyaset’te çok uzun süredir!” özlü sözünün doğuşu…

“Yarın bugünden yakındır!” anlayışının içinde saklıdır…

Neden?

Söyleniş biçiminden…

Çünkü…

Demirel’in, bu cümleyi tarihe mal etmesine neden olan…

O günün gazetecileri…

Son derece cesur biçimde…

O günün başbakanına…

“Dün farklı bir şey söylüyordunuz bugün ne değişti?” diye sorduklarında…

Demirel’in verdiği işte mizahı bol bu cevaptır…

Ancak…

Herkes bilir ki…

Aslolan kararlılıktır…

Çünkü, kararlılık hayallerin gıdasıdır!

Ve yine çünkü…

Dünyadaki hiçbir şey kararlılığın yerini tutamaz…

Hatta…

Yetenek bile…

***

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimine fazla zaman kalmadı…

Siyasilerin yaptığı heyecanlı çıkışlar, düşündürücü…

Böyle olunca da…

Vatandaşın cevabını merak ettiği sorular çoğalıyor…

Mesela…

İYİ Parti’nin kaptanı Meral Akşener’in, aniden…

“Benim bundan sonraki siyasi tercihim başbakanlık!” demesi…

Türkiye’nin siyasi arenasında nasıl etki yaptı?

Bu soruyu ve bağlantılı birkaç merak uyandıran soruyu Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun’a sordum… Şöyle cevap verdi hoca:

“Hatırlayacaksınız, Cumhur İttifakı başlangıçta İYİ Parti’yi Millet İttifakı’ndan koparmaya çalışmış, olmayacağını anlayınca Millet İttifakı’nın HDP ile gizli flörtü söylentileri yayılmaya başlamıştı… Ancak, İYİ Parti seçmeni Millet İttifakı’ndan kopmadı... Meral Akşener’in, “Benim bundan sonraki siyasi tercihim başbakanlık” açıklaması da Cumhur İttifakı’nın yeni strateji girişimini baştan çökertmiş oldu…

***

İyi de, Meral Akşener, son seçimlerde partisinin cumhurbaşkanı adayı olmuştu… O gün özellikle istediği makamı neden şimdi nazik bir şekilde geri çeviriyor?

“Büyük ihtimalle Meral Hanım, ilk seçimde Cumhur İttifakı’nın toplumsal desteğinin Millet İttifakı’nın gerisinde kalacağını planlıyor… Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönüleceğini ısrarla dillendirdikten sonra, öngördükleri yeni sistemde sembolik bir Cumhurbaşkanı olarak kalmak yerine, parlamenter sistemde sandık aracılığıyla ve Meclis’ten alınacak destekle Başbakan olmanın hem meşruiyet hem de sistemde etkili bir aktör olmanın siyasette iz bırakmak anlamında daha önemli olduğunu bilecek kadar politik tecrübeye sahip...”

***

Meral Akşener’in bu çıkışı, Kılıçdaroğlu için Cumhurbaşkanlığı adaylık yolunu açmak anlamına mı geliyor?

“Gerek Akşener, gerekse Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamının öngördükleri sistemde sembolik olacağının altını özenle çiziyorlar... Fakat bu sistemin hayata geçmesi için ilk seçimde Millet İttifakı’nın elde edeceği çoğunluğun Anayasa’da Cumhurbaşkanı’nın seçim yöntem ve koşullarını değiştirecek bir çoğunlukta olması gerektiğini de biliyorlar… Bu nedenle

kimin aday olacağı meselesinden çok, (nasıl kazanabiliriz) sorusuna odaklanıyorlar… Hal böyle olunca, Akşener de Cumhurbaşkanlığı adaylığının Kılıçdaroğlu’na bırakmasını değil, kazanacak adaya bırakmasının önemli olduğunu düşünüyor muhtemelen...”

***

Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Muharrem İnce…

Seçim yaklaşırken hangi ittifak içinde olurlar?

Aralarından tek başına sandık yolunu tutan olur mu?

“Barajın yüzde yedi olarak değiştirilmesi durumunda, bu partilerden birinin tek başına seçime girmesi politik intihardır... DEVA ve Gelecek partileri muhtemelen Millet İttifakı çatısı altında seçime girmeyi tercih edecekler… Memleket Partisi son ana kadar Millet İttifakı’na dahil olmama odaklı bir strateji izleyip, güvenilir kamuoyu araştırma sonuçlarına göre karar verecek… Muhtemelen bu süreçte İnce ve arkadaşları süreci pazarlık önermeleri ile yönetip, kendileri açısından en karlı politik sonuca göre karar verecekler…”

***

Bitiriyoruz…

Siyasi atmosfer, şimdilik parçalı bulutlu…

Tüm siyasi partiler…

Tek elle de olsa…

İktidar’a tutunmayı istiyor…

Ancak…

Karşılarında 20 yaşında bir iktidar var…

O nedenle…

İşlerinin kolay olmadığını onlar da biliyor…

Nokta…

Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa, öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosevelt – ABD’nin 32. Başkanı…”