GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Temmuz 2016 Cumartesi

Türkiye bu tuhaf darbe girişiminin altından zor kalkar

Erdoğan cep telefonundan açıklama yaparken, “Ben başkomutanım, darbecilerin yaptıklarından benim haberim yok. Nasıl olur!” falan diye yakınırken durum gerçekten trajikomikti... 
Şu tabloya bakın; Cumhurbaşkanı cep telefonunun ekranından halkı meydanlara çağırıyor. Başkomutan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, darbe girişiminde bulunanlar tarafından rehin alınmış.
Dahası, olan bitene bakınca, darbe yapmaya teşebbüs edenlerin bu darbeye hiç mi hiç inanmadıklarını düşünüyor insan. Darbe mantığı ile bağdaşmayan bir darbe…

Aslında darbe girişimi ne NATO ne Pentagon tarafından destekleniyordu. Belli ki sonu hüsran olacaktı. Nitekim komuta kademelerinden art arda açıklamalar gelince görüldü ki, emir komuta zinciri dışında meydana gelen kalkışma, TSK tarafından desteklenmiyordu. Herkes derin bir nefes aldı.

Erdoğan’ın eski iktidar ortağı Gülen cemaatiyle süren paylaşım mücadelesinin bir parçası olarak değerlendirilen darbe girişimi, en başından tahmin edildiği gibi başarısız oldu. 
Başbakan, ilk andan itibaren, kalkışmanın küçük bir grup tarafından gerçekleştirildiğini ve başarısız olacaklarını söylüyordu. Bunu biliyordu.
Ordu içinde konumunu kaybedeceğini anlayan paralel yapının şansını zorlayacağını istihbarat zaten tahmin ediyormuş ama cüretlerinin sınırını hesaplamakta hata yapmışlar…

Hal böyle iken, meydanlara çıkmaya çağrılan Erdoğan yandaşları ve camilerden verilen sela, meselenin ulusal boyutundan ziyade Erdoğan boyutunun önemine vurgu yapıyordu; “Korunması gereken ülke değil, Erdoğan’dır.”
Yapılan çağrı üzerine Erdoğan’ı savunmak için sokaklara dökülen Erdoğan yandaşları, polisin kontrolü sağladığı noktalarda, harekât dışında kalmış tankların üzerinde, sokaklarda veya araba konvoylarında destan yazdılar… Teslim olan askerlerin kafasını kestiler, dosta düşmana korku saldılar…
Yazık, ‘darbe püskürten millet payesi’ bu kadar ucuz olmamalıydı. Fakat ucuz kahramanlıklara teşne bir millet olarak bu durumu derhal benimsedik.
Hele CNN Türk’ün ucuz kahramanlığı parmak ısırttı… Belli bir saate kadar son derece kontrollü yayın yapan CNN Türk, darbenin uluslararası sistem tarafından desteklenmediğini öğrendiği andan itibaren net bir tavır değişikliği gösterdi. Ertuğrul Özkök’ün darbeye karşı olduklarını ilan etmesiyle birlikte kanal da destan yazmaya başladı… 
Eğer ki bu darbe emir komuta zincirinde yapılsaydı ve NATO’dan yeşil ışık yakılsaydı, CNN Türk tam tersi bir tutum sergileyecekti. Bu grubun 12 Eylül ve 28 Şubat müdahalelerinde aldığı tutum herkesin malumudur.

Sonuç itibarıyla, neresinden bakarsanız bakın, bu tutarsız ve saçma darbe girişiminin TSK’ya çok büyük zarar verdiği, ciddi prestij kaybına yol açtığı bir vakıadır. 
Öte yanda, sadece ve sadece komutanının emirlerini yerine getirdiği için linç edilen askerlerin görüntüleri belleğimize fena kazındı. Bu simge, 15 Temmuz Demokrasi Bayramı’na armağan olsun!
15 Temmuz Demokrasi Bayramı,  aslında, kutlu yürüyüşün önündeki son engelin kalkışını ifade ediyor.
Nihayetinde, en az 200 kişinin ölümü pahasına sergilenen bu kirli gösteri, islamcı rejimin ve islam devletinin önündeki son engelleri de kaldırdı. Erdoğan bir kere daha dört ayak üstüne düştü. Ve artık önünde hiç engel kalmadı.